Uyarı: Cinsel İçerik!
_
|Jeon Jeongguk|
Deri çantamdan çıkardığım anahtarlığım ile başımı eğerek doğru olanı bulmuş, beraber mor renge boyadığımız kapı deliğine soktuktan sonra açıp içeri girmiştim. Burnuma hemen tekrar evimiz için birlikte seçtiğimiz oda parfümünün kokusu dolduğunda gülümsemiş, sessiz evde bakışlarımı gezdirmişti.
Hiçbir ses gelmiyorken Taehyung'un evde olup olmadığını düşünmüş, daha sonra bana herhangi bir haber vermediği için yavaşça salona yürümüştüm. O sırada koltukta uyuyan beden görüş alanıma girdiğinde üzerinde dizlerinin üzerinde olan siyah bir şort, gri tişört ve kıvırcık saçlarını arkaya atıp önüne gelmesini engellemek için kullandığı kırmızı bandanayla görmüştüm.
Çantamı koltuğun kenarına bırakıp yanına yaklaştığımda yerde olan toz alma püskülü ile gülümsemiş daha dördüncü günden onun bu temizlik aşkına hayran kalmıştım. Yanına çöküp elimi yüzüne koyduğumda usulca sevmiş sonra dudaklarımı bastırmıştım güzel yanağına.
Dudaklarımı fazla uzaklaştırmadan derin bir nefes aldığımda her bir organımın Taehyung'un kokusuyla titrediğini fark ettim. Öyle bir şeydi ki onun kokusu, uyuştuğumu hissediyorum, elim ayağım titriyor, etkisiz hale geliyordu onun yanında hiç bir işe yaramıyordı sanki. Tek hissedebildiğim kalbimdeki o asla geçmeyeceğini düşündüğüm güzel sancıydı.
Ardından bir öpücük daha kondurduğumda gözlerini yavaşça aralamış, bana çevirmişti uykulu gözlerini. Elini yanağına yasladığında diğer eli gömleğimin yakasını bulmuştu. "Balayı için izin alabildin mi?" Bakışlarım hala yüzünde dolaşırken burnumu sürtmüş ve kafa sallamıştım. "Jeongguk~! Çizim yaparken ne gördüm biliyor musun? Bir böcek! İnanabiliyor musun?! Onu bahçeye bıraktım ve temizlik yaptım hemen."
"Oh? Bir böcek mi? Nasıl bir böcekti?" Hemen eşime ayak uydururken tıpkı onun gibi gözlerimi irice açmış ve şaşırmış gibi yapmıştım. Ciddi olmadığımı, hatta gülmemek için kendimi tuttuğumu Taehyung henüz fark edemezken tekrar konuştu aynı şaşkınlık ve telaşla.
"Tam sayamadım ama sekiz tane bacağı vardı! Yuvarlıktı, üzerinde de tüy- Arh Jeongguk! Daha fazla anlatamayacağım!" Yüzünü buruşturup elleriyle gözlerini kapattığında başını hemen iki yana salladı.
Gülerken ayağa kalkmış ve eşimin uzandığı koltuğun arkasına geçtim. "Yemek yedikten sonra valizlerimizi hazırlayalım. Bu akşam da yola çıkalım, olur mu?"
"Evet evet, olur. O zaman ben.." Hızla koltukta doğrulduğunda bakışlarını mutfağa çevirdi. "Yiyecek bir şeyler hazırlayayım." Ardından koltuktan kalkıp koşarak gitmiş ve gözden kaybolmuştu. Bu tavırlarına gülerken üstümü değiştirmek için odamıza ilerlemeye başladım.
***
Burada kalacağımız bir hafta boyunca aldığımız eşyaları ve valzileri kulübenin önüne bıraktığımda arabadan hemen iner inmez göl kıyısına giden eşime bakıp yanına ilerlemeye başladım.
Dolunay karşımızda deli gibi parlarcasına dururken yansıması göle vuruyor, sanki eşim bundan daha da etkileniyormuş gibi dudaklarını aralıyor ve kocaman gözlerle bakıyordu. İskeleye yaklaştığımda yüzüne yansıyan ay, ona daha bir farklı hava katarken adımlarımı yavaşlatıp yanında durdum.
"Jeongguk," Güzel ses tonundan ismimi duyduğumda başımı ona çevirip titrek bir nefes bıraktım. Aya bakan hayran gözleri, ıslak, parlayan dudakları o kadar güzeldi ki, inanılmazdı Kim Taehyung, aklım başımdan gidiyordu onunlayken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Impossible Omega × TaeKook✔
FanficKim Taehyung ulaşılması zor bir omegaydı, korkuları vardı. Jeongguk ise asla vazgeçmeyen, eğlencesine düşkün bir alfa. [29.01.21] - [29.05.21]