_
"Sizce de yüzleri çok yakın değil mi?"
"Sorun yüzlerinin yakınlığı değil. O yakınlıkta nasıl sohbet edebiliyorlar acaba?"
"Bence kesinlikle harika görünüyorlar."
Jimin karşısında konuşan ikiliye çubuğu doğrultarak konuştuğunda tekrar dönüp birkaç masa uzağındaki çifte bakmıştı. Öğlen yemeklerini birlikte yemeye karar verdiklerinde, ilk yakınlaşmaları Jeongguk tarafından, Taehyung'un küpesine bakmak istemesiyle başlamıştı. O zamandan sonra kollarını yemek masasına dayamışlar, oldukça yakın mesafeden sohbet etmeye başlamışlardı. Genellikle komik çocukluk anılarından bahsederlerdi. Birbirlerine arada küçük dokunuşlarda bulunurlardı, ve birbirlerine yemek yedirirlerdi.
"Jeongguk'un ilişkisi tam bir çamur ilişkisidir."
"Çamur?"
"Vıcık vıcık."
Yoongi ve Namjoon gülmeye başladıklarında Jimin başını iki yana sallayarak yemeğine devam etmişti. O sırada gözleri tekrardan Taehyung ve Jeongguk çiftine döndü. Onları da tam veda ederken gördüğünde birbirlerine sarılmış, sonrada Taehyung, Jeongguk'un yanağına minik bir öpücük kondurup uzaklaşmaya başlamıştı.
"Namjoon, sizin Taehyung'la dersiniz ne?"
"Kılıç dersi."
Jimin şimdi onun neden erken ayrıldığını anlarken öğlen yemeğine ayrılan sürenin bitmesine çok az kalmış, Namjoon da hemen arkasından gitmişti Taehyung'la, derse hazırlık yapmak amacıyla.
***
|Jeon Jeongguk|
Bir elimi yanağıma yaslamış pür dikkat dersimi dinlerken sınıf, oldukça sessizdi. Kalemimle önemli yerleri defterime not alırken yukarı katımızda bir erkek bağırışması duymuş, herkes sesin duyulduğu yere, bakışlarını cama çevirdiğinde onlardan biri de bendim.
Camdan aşağı düşen bir cisim gördüğümüzde çok değil, sadece birkaç saniye sonra Taehyung'un çığlığını idrak edebilmiştim.
Kalbim o saniyede korkuyla çarparken etraftan başka çığlıklarda duyulmuş, çoktan yerimden kalkıp biricik omegamın ismini mırıldanarak sınıfın kapısına koşmuştum. Korku ve telaşla merdivenlerden nasıl indiğimi bilemezken okulun ön bahçesine çıkmış, gözlerim direk her yere saçılmış cam parçacıkları değdi.
Gözlerim Taehyung'u aradığında onun Namjoon hyung tarafından tutulduğunu görmüş, hızla korkudan titreyen bedene yaklaşmıştım. Ki yaklaşır yaklaşmaz hemen kollarımı sardığımda kafasını direk boynuma gömmüş, ağlmasına karşılık telaşla bakışlarımı Namjoon hyunga çevirdim. Kafasını iki yana sallayarak bir şey olmadığını söylediğinde derin bir nefes alıp kendimle beraber sarıldığım beden, yürüterek bir banka oturttum.
O sırada Jimin hyungun bana uzattığı su şişesini aldığımda, Taehyung'un önünde diz çökmüş, şişenin kapağını açarak ona uzatmıştım. Şişeyi kavrayan güzel parmakları titremeye başladığında ben, hemen elimi onun elinin etrafına sarıp içmesinde yardımcı olduğumda biraz çenesine taşmış ama yine de birkaç yudum alabilmişti.
Şişeyi yere koyduğumda ayağa kalkmış, omegamın yanına oturmuştum. Onu göğsüme çektiğinde titreyen ve buz gibi olmuş bedenini hisseder hissetmez ceketimi çıkartıp omuzlarından etrafına sarmış, kollarımı da etrafına sardıktan sonra bir bebek gibi göğsümde saklamıştım aynı zamanda daha çabuk sakinleşsin diye feromon salgılarken.
"İşte böyle bebeğim. Sakinleş."
Parmak uçlarımla kafa derisine masaj yapmış, arada öpücüklerimle süslediğim saçlarını okşamıştım. Gözlerinin kapandığını gördüğümde biraz daha beklemiş, vücudunun tüm ağırlığını aldığımda uyuduğunu anlamıştım. Bakışlarım Namjoon hyunga dönerken anlatmaya başladı.
"En üst katta tadilat varmış. Camı düşürmüşler, tamda Taehyung'un olduğu yere düşecekti, herkes kaçmıştı ama o transa girmiş gibi yukarıdan gelen cama bakıyordu. Çektim kolundan bende."
"Teşekkürler hyung."
"Ne demek. Arkadaşımızın omegasını korumak görevimiz."
_
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Impossible Omega × TaeKook✔
Fiksi PenggemarKim Taehyung ulaşılması zor bir omegaydı, korkuları vardı. Jeongguk ise asla vazgeçmeyen, eğlencesine düşkün bir alfa. [29.01.21] - [29.05.21]