7.Bölüm "Korku."

20 15 0
                                    

Yanıtlardan korkardım ben. Sorulardan kaçardım. Sorgulanmak mı...? Asla. Kimse bana soru sormazdı zaten. Nasılsın demezlerdi... Belli ederdim kendimi. Duygularım her zaman açık olurdu.. Bu yüzden yakarlardı canımı. Şimdi ne olmuştu..? Ne değişmişti...? Ben biliyordum ne değiştiğini. Ben artık sarı duvarlı odadaki Asu değildim.

Çok mu ani bir cevap oldu sanki Asu...? 

Mirza bana boş bakışlar atıyordu. Bu kadar net bir cevap beklemediği açıktı. Öylece durmaya devam ettiğinde söze girdim,

"Ne?" dedim altın harelerine bakarak. "Kabul etmemi istemiyor muydun zaten?" Bir anda aydınlanma yaşamış gibi kendine geldi ve oturduğu yerde doğruldu. 

"Bak Asu. Bu kolay olmayacak. Emin misin?" diye sordu ciddiyetle. Cevaplamadım. "Canın yanacak." 

"Umursuyor musun?" dedim alaylı bir gülümsemeyle. "Sen nasıl bir geri zekalısın? Önce mekana dalıyorsun. Önüne gelen herkesi öldürüyorsun. Sonra beni alıp buraya hapsediyorsun. Zarar veriyorsun. Şimdi bana bir oda veriyorsun. Ve Erdem direnci yok et diyorsun. Ne bu? Mafya dizisi mi çekiyoruz?" 

Güldü. "Mafya olmak isterdim ama üzgünüm. Hayallerindeki mafya kocan olamayacağım." dedi alayla.

"Saçmalık. Her şey saçmalık. Bak anlamıyorum ve bu beni öldürüyor. Kimsin sen..?" Nefret ediyordum. Anlamamaktan. Anlaşılmamaktan. 

"Bak Asu. Sana zarar vermek için getirmedim seni buraya. Sadist değilim ben. Ayrıca şuan bilmen gereken tek şey Erdem denen adamı yok etmen gerekiyor. Sadece seninle kısıtlı kalmayarak yüzlerce kız veya erkek çocuğa tecavüz edip sonra pis işlerine alet ediyor. Buna göz yumabilir misin?" 

İçim acıdı. Kalbim alev alev yandı. Yüreğim küle dönüştü ve toz oldu. O adamı öldürmeden ölmeyeceğim dedim kendi kendime.

"...O adamı dünya üzerinden silmek istiyorum." Birini öldürmek bana koymazdı. Öldürdüğüm ilk insan olmayacaktı. Tabii sonda olmayacaktı.

"Aynı fikirdeyiz." dedi gülümseyerek. Bu gülümseme gerçek değildi ama sahtede değildi. 

⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳⨳

Dün Mirza ile ne yapacağımı konuşmuştuk. Öncelikle Erdem'i tanıyıp ona kendimi masum gibi gösterecektim. İğrenç bir kumar bağımlısı olmasına rağmen büyük bir iş sahibiydi ve gizli bir kumarhanesi vardı. O kumarhaneye Asu Direnç olarak giremezdim. Kimlik değiştirmem gerekiyordu.

Şimdi ise saat 22.43'dü ve ben bu garip odaya yerleştirdikleri boy aynasından kendime bakıyordum. Üstümde kırmızı göğüs dekoltesi oldukça derin ve sırtı tamamen açık bir elbise vardı ve kısa siyah saçlarım maşalıydı. Doktor olduğunu düşündüğü kızıl saçlı kadın beni bu hale getirmişti. Açıkçası halimden memnumdum. Uzun zamandır kendimi böyle görmüyordum. 

Elimdeki bordo ruju dudaklarımda gezdirirken kapı bir anda açılmıştı. Hangi enayi kapıyı çalmadan dalmıştı içeriye. Esmer pezevenk adamdı. Yine üstünde takım elbisesi vardı. Ama yüzünde yeni olduğu anlaşılır morluklar ve kızarıklıklar vardı. Umursamadım. Koruma benzeri bir şeydi herhalde. Dayak yemişti. Elimdeki bordo ruju yere fırlattım ve yanına gittim. 

Benimle temasa bile girmedi ve önümde yürümeye başladı. Mirza'nın odasına geldiğimizde kapıyı tıklattı ve kenara çekildi. İçeriye girdiğimde Mirza yine masanın arkasında bana arkası dönük şekilde manzaraya bakıyordu. Üstünde bedenini güzelce saran siyah bir gömlek vardı. Altına ise kumaş siyah bir pantolon giymişti. Elindeki viski dolu bardak ile manzarayı seyrediyordu. Yanına doğru adımladım. Topuklularımdan çıkan tok sesi duymuş olmalı ki omzunun üstünden bana baktı. 

Karanlıktaki UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin