30.

9 4 0
                                    

Evlilik ile hem dünya hayatı hem ahiret yurdu imar edilebileceği gibi, yine evlilik ile her iki âlemin de talan olması söz konusu olabilmektedir.


Evlenecek gençlerin, özellikle evliliğin temellerinin atıldığı nişanlılık aşamasında, çeyiz ve yüksek miktarda istenilen mehirden dolayı birbirlerini fazlasıyla rahatsız ettikleri malum bir konudur. Kız evinin haddi aşan istek ve beklentileri, damat tarafının olaya yapıcı ve hoşgörü ile yaklaşamaması yahut güç yetirememesi evlenecek gençleri zorlu bir evlilik hayatına sürüklemektedir. Hatta bu durum bazen o kadar ciddi boyutlara varabilmektedir ki,her iki taraftan birinin geri adım atmasıyla da sonuçlanabilmektedir.


Bir Müslümanin hayatının her alanına dikkat etmesi gerektiği gibi çeyiz hazırlarken de dikkat etmesi gereken hususlar vardır. Özellikle nişanlılık döneminde –tabir-i caizse- daha bir iştahlı olan gelin tarafı, yaşadığı toplumda köklü bir gelenek halini almış israf derecesine varan isteklerle olaya yaklaşırsa, damat tarafı adına oldukça büyük sıkıntılara neden olur. “Konu- komşu ne der” düşüncesiyle, “Falan kişi kızına bunca çeyiz aldırttı” dayatmasıyla, sırf çevredekilerin gönlünü memnun etmeye çalışmak, yapılacak olan evliliğin en başında zedelenmesi anlamına gelmektedir ki; maddiyat odaklı ve çevre etkisi altında başlayan bu gibi evliliklerin huzur ve saadet noktasında yoksun kaldıklarını söylemek mümkündür.Konuyla ilgili Fahr-i Kâinat Efendimiz “Nikâhın en bereketlisi ve en faziletlisi, masrafı az olandır.” buyurmuşlardır.


İçinde bulunduğumuz çağın en büyük hastalıklarından biri olan israf, çevrenin de etkisiyle bir gelenek halini almış. Öyle ki; âdemoğlu kendi iradesini bile hiçe sayarak, çevreye ayak uydurma, kendini çevreye beğendirme telaşıyla hareket etmektedir.

Şu ahir zamanın binler tuzak ve kışkırtmalarına karşı,kişinin kendisini ve ailesini koruyabilmesi ancak ALLAH ve Resulü’ne ihlâsla ve samimiyetle teslim olmasıyla mümkün olabilir. Çeyiz alınırken ve mehir istenirken, çevrenin ne diyeceği değil, rıza-i ilahi temel gaye edinilmelidir.

ALLAH'ın rızası için bunu unutmayın.


Vesselâm.

EVLİLİK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin