Seungmin daha yeni prens olduğunun farkına varmışken birde üstüne yeni sorumluluklarını nasıl üstleneceğini düşünüyordu.
"yakında kral olacaksınız."
"k-kral mı?"
"evet efendim."
"sen kimsin?"
"sizin ailenizden sonra şatoda ki en soylu ailenin velahtıyım. Şuan kullandığımız dile göre galiba sağ kolunuz oluyorum"
Hyunjin hala yeni konuşulan dilde profesyonel değildi. Seungmin bu tatlı haline gülüp yanına yaklaştı.
"Ben hiçbir şey bilmiyorum"
"bunun için buradayım."
"ne yapmalıyım"
Hyunjin kaşlarını biraz daha çattı."tatlı olmamalısınız. Korkunç olmalısınız."
Seungmin kaşlarını çatıp sinirli gözükmeye çalışıyordu. Yüzünü bozmamaya çalışarak zor zor konuştu.
"sen gibi oldum mu?"
Hyunjin gülmesini zor tutarken konuştu. "Çok sayılmaz hala tatlısınız."
Seungmin Hyunjin'in birkaç saniyelik dikkat dağınıklığından kendi düşüncelerini duymaya başladığın da asıl soruyu sordu." benim ailem, arkadaşlarım, okulum ne olacak?"
Hyunjin uzun zamandır Seungmin'in düşüncelerini değiştirebiliyordu. Ama onu çok yoran bir eylem olduğu için çok tercih etmezdi. Şimdi ise kullanmak zorundaydı. Sakladığı tabloyu görmemesi için dikkatinin dağılmaması gerekiyordu.
Hyunjin sakince açıklama yapmaya başladı. "eğitiminizden ben sorumluyum. Ailenizden de artık ayrılma vaktiniz geldi. Bu yaşınıza kadar size bakacaklarından ve sonra sizi alacağımızdan haberleri vardı. Arkadaşlarınız için de yapacak hiçbir şeyim yok. İnsanların öğrenmesi yasak en azından siz kral olana kadar."
"Başından beri hayatımı hep siz mi yönetiyordunuz?"
"evet bebekliğinizden beri yanınızdayım."
Seungmin sessiz kalmıştı. Şaşırmış gibi gözüküyordu. Hyunjin iyice yanına yaklaşıp elini Seungmin'in beline koydu.
"bu günlük bu kadar yeter"
Odasına götürdü. Seungmin bütün yol bunca ellerine bakmıştı. Odaya geldiklerinde Hyunjin tek tek kilitleri açtı. Kapı aralandığında Seungmin'de içeriye girmişti.
"burada kalmak zorunda mıyım? En azından seninle salona gelmek istiyorum."
Hyunjin kapıyı yavaşça çekerken konuştu."şimdilik imkansız efendim ama bunu yapabilmeniz için elimden geleni yapacağım"
Seungmin oflayıp yatağına yürüdü. Arkadasında da Hyunjinde gitmiş ellikleri çıkartmıştı. Seungmin ellerini ovuşturuyordu. Çok olmasa da uzun süre taktığında ellerini acıtıyordu.
Hyunjin odadan çıktıkdan sonra sinirle ellikleri yere fırlattı. Hızlıca aşağıya indi. İlk gördüğü adama hesap sormaya başladı.
"O RESMİ ORDAN KALDIRIN DEMİŞTİM."
Adam karşısında ki kendisinden 20 yaş küçük çocuğun önünde boyun eğmek zorunda kalıyordu.
"Neyseki bir şey anlamadı. Anlasaydı hepinizi tek tek öldürürdüm."
Tek tek derken gözlerini diğerlerinin üzerinde gezdirmiş. Resmen tehdit etmişti. Ama yapabilirdi. Öldürebilirdi. Hemde tek hareketiyle. Tek kişi hayatta kalamazdı. Seungmin yüzünden yarım kullanabildiği gücüyle bile bunu başarabilirdi. Bütün gün gücünün yarısını seungmin için olan koruma büyüsünü ayakta tutmak için kullanıyordu. Sallanarak salona geldi. Yine hem televizyonu hem bilgisayarlarını açtı.
Seungmin'i izlemeye başladı. Yine aynı şeyleri yapıyordu. Her zaman ki gibi yatmış tavanı izliyordu. Bilmediği bir şey vardı. Aklından geçen ne var ne yoksa Hyunjin duyabiliyordu. Hyunjin duyduklarıyla o resimlere rağmen planın bozulmamasıyla keyfi yerine gelmişti. Yüzünde ki gülümsemesiyle yerinden kalktı. Seungmin'in yemek yemesi gerekiyordu. Aslında her gün aynı saatte yemeği gidiyordu. Zorlada olsa yediriyorlardı.
Yüzünde ki gülümsemesi gereksiz neşesiyle mutfağa gitti.
"bugün yemeğini ben götüreceğim sonra da ben bir şeyler yiyeceğim benim için hazırlayın"
Mutfakta çalışanlar bu istekle telaşlanmıştı. Hiçbir zaman Hyunjin için onlar hazırlamazdı. Hyunjin kendi yapardı hemde bugün çok mutlu gözüküyordu. Gülümsüyordu. Hayra alamet olmadığından Seungmin dışında herkes emindi ama hala kimse ne olduğunu anlayamamıştı. Hyunjin kafasında kurmuş hemen uygulamaya başlamıştı.
Hyunjin Seungmin'in odasına girdi."prensim yemeğinizi bugün ben getireyim dedim belki soracak sorularınız vardır."
Beraber odadaki masaya oturdular. Seungmin ilk önce kaşığı eline alıp çorbaya daldırdı. Hiç krala uygun bir yeme şekli değildi. Hyunjin yerinden kalktı Seungmin'in arkasına geçti elini tuttu. Yedirdi.
"yakında kral olacaksınız lütfen düzgün yiyin."
Seungmin tekrar çorbasına dönerken şikayet ediyordu."Gayet düzgün yedim, 6 yaşında değilim ben"
Hyunjin Seungmin'in dediğini görmezden gelip bardağı eline alıp seungmin'in eline tutuşturdu. Parmaklarının duruşunu tek tek düzeltikden sonra içmesi için ağzına götürürken aynı anda kafası hareket etmesin diye kafasını tutuyordu. Çayından küçük bir yudum almışken Seungmin kafasını iki yana sallayarak bardağı ve beraberinde çayıda döktü.
Seungmin yüzü buruştururken konuştu. "tadı çok kötü"
Hyunjin sakin kalmaya çalışırken sinirle yerden bardağı aldı."kendiniz yiyin lütfen" diyip hızlıca odadan çıktı. Aşağıya indi mutfağa girdi.
"Hala hazır değil mi?"
Mutfakta ki çalışanlar korkmuş gibiydi çünkü Hyunjin çatık kaşlarına, sinirli gözlerine rağmen gülümseyerek konuşuyordu.
Kapıdan içeriye yürüdü. Hazırlanan şeylere baktı. Sonra masa örtüsünü tek eliyle yere çekti. Çalışanlar korkmuştu. Hala gülümseyen hyunjin yere düşmüş bardağın birini alıp mutfak tezgahına vurdu. Bardak bu darbeyle kırılmıştı.
"size ilk kez bana bir şeyler hazırlayın dedim"
Yerde ki tabak ve bardakları tek tek güçleriyle havaya kaldırıp hızla yeter bırakıyordu. Hepsi tek tek kırılıyordu. Her kırılan camla Hyunjin'in siniri artarken hala gülümsüyordu.
"bundan önce tek başıma yerdim ama Seungmin'i birinin koruması gerek. O büyü ne kadar güçlü haberiniz var mı? Hanginiz o büyüyü bütün gün ayakta tutabilir. Eğer evden uzaklaşırsam bizi bulurlar. Bu da hepimizin ölmesine neden olur. Eğer bir daha istediğim şey istediğim zamanda olmazsa hepinizi tek tek öldürürüm."
Hyunjin başını tutarak cam kırıklarından biraz uzaklaştı. Yine başı ağrımaya başlamıştı. Başındaki ağrı çoğu zaman gözlerini bile açmasını zorlaştırırdı. Yumruğunu duvara vurdu. Sırf bir prens bozuntusu için böyle acılara katlanmak zorunda olmak oldukça sinir bozucuydu. Çalışanlar korku ve endişeyle Hyunjin'e bakıyorken mutfağa elindeki su bardağıyla gelen kişiyle dikkatler ona dönmüştü.
__________________________________________________
Ta daa olaylar kopmaya başlıyooo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Not Sorry I'm Dirty / Hyunmin✅
FanfictionVampirler, karmaşık kraliyet ailesi ve dahası "Kral Kim'in tek oğlu Prens Kim Seungmin" Yanlışlarla ve yalanlarla dolu yolculukta aşık olduğu adamdan başka güvenecek kimsesi olmayan bir çocuk zihnini ne kadar dinç tutabilir? "Umarım çabuk unutabil...