"Aileni ve bizim ne olduğumuzu öğrenmişsindir, ayrıntıları anlatacağım"
Seungmin kafasını sallayıp sudan bir yudum aldı.
"Öncelikle safkanlar melezler ve yeni doğanlar olarak üçe sonrada türlere ayrılıyoruz. Safkanlar her zaman diğerlerine göre daha güçlü olur çünkü akraba ilişkisi olduğu herkes vampirdir. Melezler sizin gibi olanlar insan ve vampir karışımı olanlar ama gerçekten azınlık bir grup çünkü artık insanlarla birlikte olmak yasak. Yeni doğanlar ise jeongin gibi olanlar vampirlerle hiçbir bağı olmadan vampir olan insanlar."
"Sen melez misin?"
"Benim türümde melez ya da yeni doğan olmaz hepimiz safkanız. Ama melezler ve yeni doğanlar gibi de insan olamayız"
"Dönüşüyor muyuz?"
"Evet vampir olduktan biraz sonra dönüşmeyi öğrenirsiniz. İstediğiniz zaman vampir ya da inaan olabilirsiniz"
Minho suyundan içtikten sonra konuşmaya devam etti.
"En çok bilinen türler can vericiler, aykırılar, üstünler ve kontrolcülerdir. Can vericiler insanları vampir yapabilir. Yeni doğanlar onların eseridir. Ve chan bir can verici. Aykırılar kan içmeyi sevmez. Korktukları ya da sevmedikleri için değil vücutları kabul etmiyor, ölmeyecek kadar içip insan yiyecekleriyle besleniyorlar. Changbin de aykırılardan. Üstünler yani ben azınlığız çünkü akrabalık ilişkimim olduğu kişiler arasında tek bir insan yok. Bu yüzden bir sürü yetenek ve güçle donatıldım. En dayanıklı ırk biziz. 1 hafta aç kalmış bir üstünü nadirlerle aynı odaya koysan bile hiçbirinin kılına zarar gelmez. Kimse bizi durduramaz. Kimsenim gücü yetmez. Son olarak kontrolcü yani hyunjin. Kontrolcülerin çok bi olayı yok ama zihnin ve düşüncelerin onların elindedir. Tabi izin verirsen. Ona kapı açarsan memnuniyetle içeriye girer seni delirtir ve çıkar gider."
"Ama sen benim düşüncelerimi duyduğunu söyledin"
"Ben bir üstünüm prensim herkesi duyabilirim onların izni olmadan"
Seungmin elleriyle oynarken bir şey hatırlamış gibi hızlıca kafasını kaldırdı.
"Nadirler dediniz onlar kim?"
"Onlar insanlar. Vücutlarında biraz vampir kanı taşıyan insanlar. En lezzetlileri onlardır. Eğer bir tanesiyle acıkmışken karşılaşırsanız ölürler. Safkanlar bile kendini zor tutar bu durumda."
Kapının çalmasıyla konuşması bölünen ikili beraber kapıya gittiler. Jisung gelmişti. Minho herkesi salona kapattı.
"Ben çantamı unutmuşum da"
Seungmin koşturarak jisungun çantasını ararken Minho ve Jisung'un konuşma şansı olmuştu.
"Merhaba"
"Merhaba sen Hyunjin hyungun mu arkadaşısın"
"Evet. Sende Seungmin'in arkadaşı olmalısın"
"Evet. Aslında sabah buradaydık yoktunuz.
"Ah evet az önce geldim. İsmim Minho tanışamadık düzgünce"
" Jisung"
"Tanıştığıma memnun oldum"
"Bende"
Gelen Seungmin ile konuşma bitmiş Jisung çantasını alıp gitmişti.
Salonun kapısını açmadan önce Minho Seungmin'i odasına göndermiş öyle açmıştı kapıyı.
"Hyung uzun sohbet etmene gerek yoktu. Jeongin'i zor tuttuk."
Changbin sakince konuştuğunda Minho bir kez daha bir aykırıyla arkadaş olduğu için mutlu olmuştu.
Jeongin Chan'ın dolaptan getirdiği kanı içerken sakinlemeye çalışıyordu. Gözleri pembeleşmişti.
"Sakin ol" dedi Minho şefkatle Jeongin'i bebeklemek çok hoşuna gidiyordu.
"Hyung, beni çıldırtmak mı istiyorsun? Resmen bir nadirle 10 dakika konuştun."
"Bizde ekmeğimizdeyiz, acıktım"
Seungmin telefonuyla odaya girip telefonu Minho'nun yüzüne tuttu. Kısa süre sonra Minho kahkahalara boğulmuştu.
Sıra sıra herkes mesajı okuduğunda aslında gülünecek bir şey olmadığını anlamışlardı.
Jisung mesajında Minho'yu beğendiğini ona ayarlamasını yazmıştı.
Minho hala gülerken Hyunjin yerden kaldırdı.
"Hyung tamam. Çocuk sadece senden hoşlanmış"
"Bebiş seni, ben onunla olamam. Nerede görülmüş nadir ile üstün"
"Hyung belki de denemelisiniz"
"İyi de onu yanınıza bile getiremem."
"Dayanırız ya da Jeongin gelmez"
"Yeni doğanlığım 2 haftaya bitiyo beni artık bebeklemeyin"
"Yarın belki, bugün daha fazla dayanamam"
"Numaranı veriyorum konuşursunuz"
"Tamam"
Minho kendini koltuğa attı. Bir süre sonra uyuyakalmıştı. Ama herkes bayıldığını sandığı için hemen doktoru çağırdılar.
"Kendini çok yormuş sadece. Ama uyandığında hemen bir şeyler yedirin"
Changbin mutfağa gidip Minho'ya göre bir şeyler ararken Hyunjin Seungmin'i kucağına çekmiş konuşmaya başlamıştı.
"Öğrendin mi?"
"Evet. Senin kontrolcü olduğunu da öğrendim"
"Evet öyleyim ama hala bana izin vermedin bu yüzden kontrolcü sayılmam"
"Nasıl izin vereceğim?"
"Bu çoğu zaman farklı duygularla olur. Ama aşırı olmamlılar. Kızgınlık değil nefret. Sevgi değil aşk gibi aşırı duygular sırasında zihninde duyduğun o ses kontrolcülerin ki olur ve eğer onunla konuşursan izin verirsin"
________________________________________________
Her şeyi detaylı öğrendiğiniz o an
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Not Sorry I'm Dirty / Hyunmin✅
FanfictionVampirler, karmaşık kraliyet ailesi ve dahası "Kral Kim'in tek oğlu Prens Kim Seungmin" Yanlışlarla ve yalanlarla dolu yolculukta aşık olduğu adamdan başka güvenecek kimsesi olmayan bir çocuk zihnini ne kadar dinç tutabilir? "Umarım çabuk unutabil...