Disarida tipi denecek kadar cok sayida kar taneleri asagiya dusuyor. Bense umursamadan gazi kokleyerek bi yerler suruyorum. neresi oldugunu bilmiyorum ama suruyorum. daha sonra telefonum caliyor kim olduguna bakmadan mesgule atiyorum. tekrar tekrar tekrar arayinca aciyorum. muratin sesi kulaklarimi dolduruyor. "ahmet nerdesin " diyor. oda disarida belli. yol sesi dedigimiz araba icinde olusan o garip uguldu geliyor cunku.
Sessizligi tercih ediyorum. murat tekrar tekrar nerdesin ahmett gibi seyler diyor en sonunda "sakin bir delilik yapma nerdeysen seni bulmaya geliyorum" tarzinda birseyler diyor.
Telefonu kapattiktan sonra guluyorum. "sakin bir delilik yapma" oylemi. ne yapabilirim ki. senin kayseriye gitmen normal benim bu kar altinda bilmedigim yerlere gitmem delilik oylemi. ne yapacagimi bilmemeye devam ederken benzin seviyesi kirmiziya yaniyor. bir benzin istasyonunda durup benzin doldurturlen ne yapmam gerektigini dusunuyorum. yaklasik yarim saatimi orda herseyin artik nasil olacagini ne yapacagim vb seyleri dusunurek geciriyorum. sonuc hala bulamiyorum. bar cafe tarzi bir yere gecip icki turlerinden birini iciyorum. zamanla kafamin guzellestiginin farkina variyorum. bir gulup bir aglamak yerine bir gulup bes agliyorum. o aciyla ne yaptigimi bile bilmiyoken safagin numarasini caldiriyorum. ucuncu calista aciyor. alo ahmet diyor. sesi kuskulu. safak nerdesin sana anlatacaklarim var diyorum. o an yaptiklarimin dogru yada yanlis olmasi umrumda bile olmuyor. sadece diyorum. zaten gidecekler icimde kalmasin hesabi. "evdeyim ahmet ictin mi sen noluyo "derken telefonu yuzune kapatiyorum. karlarin ortasina tekrar atiyorum kendimi. istanbul beyazlarla kaplanmaya baslamis. ama bu guzellige bakamayacak kadar sarhosum. gazi yine kokluyorum araba kardan dolayi surekli kayiyor. zaten kafamda guzel oldugu icin safagin evine ulastigimda 4 kez kaza yapma tehlikesiyle burun buruna gelmis oluyorum. Evin kapisi calip safagin kapiyi acmasini bekliyorum. actigi an aglamaya basliyorum. bu oyle bir aglama ki hersey sanki aglayinca bitecek gibi. yillardir icimde tuttugum her aciyi sanki o aglamayla atiyorum. agzimdan burnumdan gozumden dusen sivilar umrumda degil. bir yerlere dusuyorlar. muhtemelen sinir krizi geciriyorum bir ara ki ambulans sesleri diyuyorum. sonra yine beyaz onluklu bir adam bana bakiyor. onun yaninda beliren bir kadin var. beyaz onluklu adam yine birseyler diyor. sanirim bir hastanenin acil bolumundeyiz. doktor bey gittikten sonra siluet biraz daha yaklasiyor bana. yaklastikca silietin safak oldugunu anliyorum. noldu dememe bile kalmadan sinir krizi gecirdin. o sirada nefessiz kaldin. astim krizide var ha bide alkolun etkisi buyuk diyor Kolumdaki seruma bakiyorum. sanirim sakinlestirici koymus olacaklar ki daha sakin hissediyorum kendimi. perdenin acilma sesini duyuyorum. muratin bembeyaz suratini goruyorum. gozleri kipkirmizi. ahmet diyor. yanima geliyor. kafami ceviriyorum. turk filmlerine benzer bir sahneyi gercek hayata yansitiyorum suan. umrumda olmuyor. hic bir sey gibi buda umrumda olmuyor. saatler sonra serum bitimce ayaga kalkiyorum kisisel esyalarimi alip arabaya dogru yalpalarak yuruyorum. arabay binip bir delilik yapmamak icin evime gidiyorum. sakin ol ahmet telkinlerimin hicbiri isime yaramiyor. yine agliyorum. bu kez daha sessiz daha kontrollu. cunku sakinlestiricinin etkisi hala devam ediyor. sabah 3 gibi kapi caliyor. Delikten bakiyorum once. gelen safak. aciyorum kapiyi elimle iceriyi gosteriyorum. giriyor. kapiyi kapatmami izliyor. koltuga oturuyoruz ikimizde. ben oylece oturmus ona bakarken o anlatmaya basliyor. "seni anliyorum diye baslamicam soze. iyi ol da demicem kendi elinde hepsi sen ne birinin seni telkin etmesine muhtacsin nede birilerinin seni anlamasina... bende kotu oldum. sana kostum. ikimizde farkli acilar yasadik ama bak topladim ben toplandim. simdi yanina geldim ne anlaticaktin merak ettigim icin birde astim krizin tuttumu diye geldim. " derin nefes aliyorum. bastan tum soylediklerini dusunursek hakliydi. birine muhtac degildim. acimi kendi basima atlatabilrdim. bende toplanabilrdim tekrardan... ha birde su olayi konusucaktim. su kayseri isini.
"Kayseri" soyleyebildigim hersey bu . safaginda surati geriliyor. gozlerini iyice buyutmus bana bakiyor. hic bir sey demiyoruz. ama bana herseyi anlatiyor o uzun sure bakismalar. gidiyorlar dogru. ama safakta muratta sanki birseyler sakliyorlar neden gittiklerini sacma sebeplere bagliyorlar. neymis ecem yalniz kalmis istanbulda. hayati kayserideymis. poh. benim ailemde ankarada muratin aileside tokatta. nolmus. arkadas edinirdi ecem yedim mi ben bu yalani. yemedim. safagin hala bana bakmasiyla "neden gidiyorsunuz yalan soylemeden dogru duzgun gitmek icin bir sebep soyleyin "diyorum. Safakta uzun hikaye diyor. "vaktimiz var " diyip ikna ediyorum. sabaha karsi herseyi bana anlatmaya basliyor...
Mutlimedya okan isik model geubunun gitaristi
Okudugunuz icin tesekkurler...