red dress ❄︎ 1

490 42 13
                                    


"Prenses jisoo , kraliçe sizi çağırıyor."

Sarayın içinden hizmetçinin sesi duyuldu. Prenses jisoo'nun odasına girdiğinde şok oldu. Hala hazırlanmamıştı. Tören vakti yaklaşıyor ve kraliçe sinirleniyordu. Jisoo'nun çoktan hazır olması gerekiyordu fakat o yatağının başında oturmuş öylece bekliyordu.

"Prenses jisoo , anneniz.."

Jisoo kafasını salladı.

"Bekliyor, biliyorum ama ne giyeceğime hala karar vermiş değilim." dedi.

Hizmetçi eliyle odanın kenarına özenle koyulmuş mavi tüllü kraliyet elbisesini işaret etti.

"Kraliçe bunu giymenizi söyledi." dedi .

"Hayır , ben onu giymek istemiyorum." diye itiraz etti prenses jisoo.

Sonra giysilerine gözünü gezdirdi. Rengarenk ve tonlarca elbisesi arasından bir tanesini seçmek tabi zor gelirdi.

Bir anda odadan koşarak çıktı ve annesinin odasına girdi.

Hizmetçi arkadan ona seslendi.

"Oraya girmeniz yasak , prenses jisoo." diye bağırdı.

Jisoo çoktan giyeceği elbiseyi seçmişti bile. Elinde tuttuğu kırmızı , açık bir elbise... Elbiseye tekrar baktı.

"Bunu giyeceğim." dedi.

"Ama o annenizin ve-

"Banane! Artık büyüğüm. İstediğimi giymek istiyorum." dedi ve elindeki kırmızı elbiseyi işaret etti.

"İstersen odadan çık da giyineyim." dedi jisoo.

"Annenizin olmasının yanı sıra rengi beni korkutuyor." dedi hizmetçi kısık bir sesle.

"Ne varmış renginde?" diye sordu prenses jisoo.

"Kırmızı elbiseler tehlike getirir."

Jisoo durdu. Yıllar önce yaşanan kazada çok küçüktü. Kırmızı rengin tehlikesini o da bilmiyordu. Dolabına doğru gitti. Kıyafetlerine baktı. Kırmızı renginden başka her renk vardı. Peki ya annesi neden jisoo'nun bu renk elbise giymesini yasaklamıştı ki?

Düşündü.

Annesi kırmızı rengi uğursuz kabul ederdi. Her seferinde hizmetçilerin ağzından laf almaya çalışır ve neden bu rengi annesinin uğursuz bulduğunu sorardı.

Hizmetçilerin cevabı net ve değişmezdi.

"Üzgünüm. Cevap veremeyeceğim."

Her zaman aynısı oluyordu. Kırmızı rengi sarayın hiçbir yerinde görünmüyordu. Sadece annesinin özenle kilitlediği o dolapta bu elbise vardı. Sarayda bu elbiseden başka hiç kırmızı renk yoktu. Annesi dolabı her gece kitlerdi. Jisoo da bunu küçüklüğünden beri merak ederdi. Annesi neden o dolabı kitliyordu ?

Ama birkaç gün öncesine kadar dolabın içinde ne olduğunu bulmuştu.

Elinde tuttuğu kan kırmızısı naif elbise.

Çok güzel bir elbiseydi ve jisoo bugün en güzel prenses olmak istiyordu. Ne olursa olsun bu kıyafeti giymeliydi.

Hem bugün diğer kraliyetten olan prens Taehyung da ona eşlik edecekti. Onun yanında güzel görünmeliydi.

Hizmetçi ısrar etse de jisoo inat etti. Böylece hizmetçi odadan çıkınca jisoo elbisesini giydi ve hazır oldu. Odadan çıktı ve kraliyet kuaförüne saçını yaptırdı. Artık her şey tamamlanmıştı. Jisoo bu tören için hazır idi. Her şeyin mükemmel olacağına inanıyordu.

Son kez üstündeki kırmızı elbiseye baktı. Çok güzel olmuştu. Üstünü ve saçına çekidüzen verdi ve baloya gitmek için kraliyet arabalarından birine bindi ve yola çıktı. Tabi baloda olacaklardan bihaberdi.

red dress. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin