"Sakin olun prenses Jisoo." Prens Taehyung, Jisoo'nun kulağına fısıldadı. Jisoo uzun bir süre kendine gelememişti. Tanık olduğu cinayet , kırmızı rengin tehlikeliğini kanıtlıyordu. Bunları düşünmekten başka bir şey yapmıyordu. Prens Taehyung ise onu teselli etmeye çalışıyordu."Merak etme. 1 haftamız var." dedi Taehyung. Jisoo'nun aksine oldukça rahattı.
Kraliyet polisleri , balo'nun yapıldığı sarayın içini iyice araştırmıştı. Kanıtlar iki kişiyi gösteriyordu: Prens Taehyung ve Prenses Jisoo.
İkisini zindana atacaklardı ama onlar olduklarına hala emin değillerdi. Prens Taehyung ise kendisine vakit vermeleri için ısrar etmişti. Biraz daha ısrar ettikten sonra polisler dayanamayıp onlara 1 hafta zaman verdiler. Bu bir hafta içerisinde kendilerinin suçlu olmadığını kanıtlamaları gerekiyordu.
Taehyung, prenses jisoo'ya baktı. O sakinleşince hemen sarayın içini araştırmalılardı.
Jisoo bir anda elini boynuna götürdü.
"Kolyem..." dedi. Uğurlu kolyesi boynunda yoktu. Sarayın içinde düşmüş olmalıydı.
"sarayda düşmüş sanırım." dedi jisoo. Çok endişelenmişti. Kolyeyi ona anneannesi vermişti. Anneannesi o doğduktan 2 yıl sonra ölmüştü.
(Benim anneannem ben doğmadan 2 yıl önce ölmüş. Hiç göremedim hüüü)
Ona değer veren tek insandı o. Annesi ve babası o küçükken onu hep her şeyde iyi olması için zorlarken anneannesi , jisoo'yu her yere götürür ve gezdirirdi. O öldüğünde 2 yaşındaydı fakat çok net hatırlıyordu. Annesi ve babasının bakışlarını... gayet mutlu göründüklerini anımsayabiliyordu. Tek üzgün olan jisoo idi o gün. Meleği ondan uzaklaşıp kopmuştu. Diğer yıllarda da yokluğuna alışamadı. O kolyeyi verdiği günü kafasında canlandırmaya çalıştı.
Yatakta yatıyordu. Jisoo, onun yaşlı ve kırışık parmaklarından birini tuttu.
"İyi misin?" diye sordu Jisoo.
Anneannesi cevap vermedi ve elindeki kolyeyi gösterdi.
"Bunu tak ve her gördüğünde beni hatırla. Şimdi ben gideceğim ama o kolye sanki ben yanındaymışım gibi hissettirecek." dedi yaşlı sesi ile.
"Nereye gidiyorsun?" diye sordu jisoo. Her şeyi anlamıştı fakat yine de soruyordu. Onun sesini duyabilmek için.
Anneannesi cevap veremeden son nefesini vermişti. Jisoo onun üstüne eğilip yattı. Anneannesi bir melekti ve cennettine kavuşmuştu.
Jisoo , Prens Taehyung'a döndü.
"Hadi gidip bulalım. Lütfen.." dedi Jisoo. Birlikte kraliyet arabasına bindiler ve saraya doğru ilerlediler.
Minik kırmızı kolyesi sarayın merdivenlerinden birinde Prenses Jisoo'yu bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
red dress.
Fanfiction[Tamamlandı.] "Kırmızı elbiseler tehlike getirir.." Prenses Jisoo'nun baloya katıldığı ilk gün bir felaket olmuştu. Bir cinayet işlenmişti.. Suç mahalinde sadece iki kişi vardı : Prens Kim taehyung ve prenses jisoo... Peki ya suçu hangisi iş...