im so tired of love songs|Lee Jeno

0.4

"Şaka falan mı? Komik değil." dedim Donghyuck'a bakarak. Donghyuck ise başıyla Jeno'yu göstererek "Öp istersen." dedi. Sinirle gözlerimi kapattım. Söyleyemezdim. Derin bir nefes aldım ve Jeno'nun yanına yaklaşarak yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Donghyuck ise memnuniyetsiz bir şekilde "Dudaktan bahsetmiştim." dedi. Ben de "Kusura bakma belirtmedin. Ayrıca ilk öpücüğümü de bu kişiye veremem." diyerek elimle Jeno'yu işaret ettim. Jeno araya girerek "Bu kişi mi? Ayrıca ilk öpücük mü?" diyerek büyük bir kahkaha attı. Sinirle "Her önüme gelen kişiyi öpmüyorum sizin gibi kusura bakma." dedim Jeno ise "Her önüme geleni öptüğümü nereden çıkardın?" "Dışarıdan öyle bir izlenim veriyorsun." dedim gözlerimi devirerek. Bu konuşmanın uzayacağını anladığımda şişeyi alıp tekrar çevirdim. Hazel ve Jaemin'e geldiğinde Ja Ya hafifçe kıkırdadı. Ja Ya'ya hafifçe vurarak kaş göz ifadeleriyle onu susturmayı başardığımda ve önüme döndüğümde Jeno'nun beni izlediğini gördüm. Hemen gözlerimi kaçırdım. Jaemin Hazel'a "Peki o zaman söyle bakalım sevdiğin biri var mı?" Hazel bunu  duyduğunda gözlerini pörtleterk Jaemin'e baktı. "Ben yani, umm..." "Bu kadar heyecanlanmana gerek yok sakin." dedi Renjun. Hazel gelen ani cesaretle saçlarını savurarak "Tabi var ne sandın." dedi. Kızlarla şaşkınlıkla Hazel'a bakarken Jaemin'in buna bozulduğunu gördüm. Salak mı bu çocuk. Birkaç tur daha oynadıktan sonra Renjun saatin geç olduğunu fark ederek gitmeleri gerektiğini söyledi. Jaemin "Bu eğlenceliydi. Başka bir gün tekrarlayalım." dedi. Jeno'nun olan konuşmadan sonra bana bakışları değiştiği için ona bakamıyordum. Herkes gittikten sonra biz de kızlarla uyumaya karar verdik. Tabii Hazel'ın heyecandan evin içinde yaptığı dansları saymazsak. 

Bir sonraki gün uyandığımızda başım feci ağrıyordu. Geç yatmamdan kaynaklı olsa gerek. Telefonumu elime aldım ve bildirimlerimi kontrol ettim. Gönderime gelen beğeniler, abimden iyi geceler mesajı ve gelen istekler. Gelen isteklere baktığımda içinde çocukların da olduğunu gördüm. Tamam biraz stalk fena olmazdı sanki. Herkesi stalkladıktan sonra Jeno'ya geldi sıra. Gönderilere bakarken aslında o kadar da kötü olmadığını hatta çekici olduğunu düşündüm. Kızlar kahvaltıya çağırınca da telefonu bırakarak aşağı indim. Tabi bu sefer Hazel'ın sevinç çığlıklarının neden olduğunu tahmin edebiliyordum. "Jaemin takip etti galiba." dedim. Hazel da "EVET SONUNDA" diye bağırdı. Kulaklarımı kapatarak masaya geçtim ve kahvaltımızı ettik. 

Haftasonu bitmiş ve evlerimize geçmiştik. Yarın pazartesiydi ve ben okula gitmeyip sadece yatmak istiyordum. Şuanda da yaptığım gibi. Yatağımın yanındaki saate baktığımda saatin 12'ye geldiğini gördüm. Tuvalete girdim ve rutinimi yaptım. Telefonumu alarm kurmak için aldığımda Instagram üzerinden Jeno'nun bana yazdığını gördüğümde gözlerim büyüdü. Hemen mesaja baktım. 

leejeno: Telefonunu versene