TROUVAILLE

3. SERSERİ VAMPİR

Hoş geldiniz!

Umarım bölümümüzü seversiniz, herkese iyi okumalar. Oylamayı unutmayalım lütfen ^^

Instagram/ilkimzzz

🎧

3. SERSERİ VAMPİR

Teoman, Serseri

Model, Mey

Boynuna asılı bas gitarı ile içeri giren biri vardı. Ön masaya doğru adımlarını attı ve yüzünü seçebileceğim mesafeye geldi. Bembeyaz teni, siyah saçları ve çok açık renk gözleri vardı. Sanırım maviydi. Boyu ne çok uzun ne de çok kısaydı. Fakat dikkatimi daha farklı bir şey çekmişti. Yüz hatları bana birini hatırlatmıştı. Yakın zamanda gördüğüm birini...

Arda'nın abisini...

Göz renklerine kadar farklı bile olsalar karşımdaki bembeyaz tenli nam-ı diğer vampiri görünce bana onu anımsatmıştı. Ön masaya geçip oturdu ve arkadaşlarıyla selamlaştı.

"Ay şu çocuğu gördün mü Nazan? Düştüm vallahi, kalkamıyorum." Dedi çocuğa odaklanmışken.

"Yuh Selin! Fark edecekler şimdi bakma şöyle ilk kez erkek görmüş gibi."

"Kızım olay erkek görmek değil ki, hatta bu gördüğüm varlık insan değil." Olayı abartırken ona göz devirdim.

"Sessiz sessiz izle de rezil olmayalım bari."

Selin elini çenesinin altına yasladı ve başını sağına doğru eğdi. Film izler gibi çocuğu süzerken ben onların konuşmalarına odaklandım. Sonuç olarak her biri rakibimdi ve yarışmada her şey mubahtı. Kulak misafiri olmak da dahil...

"Oğlum hem Türkçe hem de İngilizce şarkı söyleyecekmişiz."

"Bunu tahmin edemediniz mi?" dedi ve gözlerini devirdi, Vampir. Gözlerimi çevresinde gezdirirken onu film izler gibi izleyen birini daha fark ettim. Şaşırmadım.

Fulya'ydı.

Fakat Fulya'nın bakışlarından sadece Vampir değil biri daha rahatsız oluyordu. Esmer bir kızdı. Çekik gözleri vardı ve fazlasıyla güzeldi. Fulya'nın bakışlarını fark etti ve Vampir'in kolunun altına girdi. Anında Fulya'nın suratı düştü ama belli etmemeye çalıştı.

Vampir'in sevgilisi esmer kız olmalıydı. Onu fazlasıyla sahiplenmişti.

Yanımdan bir homurdanma sesi geldi.

"Aptal mısın Selin!? Tabii ki de sevgilisi olacaktı. O yaratığı boş mu bırakırlar sandın?" kendi kendine konuşurken tekrar göz devirdim ve ona döndüm.

"Hani sen aşka inanıyordun?"

"Bu, yakışıklı çocuklardan etkilenmediğim ve onlarla çıkmak istemediğim anlamına gelmez."

"Değişik bir aşk anlayışın var."

"En azından bir aşk anlayışım var, sende o da yok Nazan."

"Böyle bir aşk anlayışımın olmasındansa, hiç olmamasıyla gayet memnunum."

"Bir gün sırılsıklam aşık olacaksın Nazan. O günü iple çekiyorum."

Ciddiye almadım ve ardından anons duyuldu.

"Sevgili öğrenciler, hepinizi konferans salonunda bekliyoruz. Seçmelerimiz başlıyor, lütfen gecikmemeye özen gösterin."