Hoş geldiniz!Yeni bölümümüzle geldim. Umarım beğenirsiniz.
Herkese keyifli okumalar ^^
Instagram/ilkimzzz
🎧
5. KÜÇÜĞÜM
Sezen Aksu, Küçüğüm
Salondan çıktıktan sonra bahçeye geçtim ve çardaklara doğru ilerledim. Cüneyt ve Selin orandaydılar. Yanlarına geldiğimde ikisi de aynı anda konuştu.
"Vallahi billahi sen daha iyiydin Nazan."
İkisine de gülerken neden bu kadar korktuklarını merak ettim.
Hırsından nasibini almamak için olabilir mi acaba?
"Az daha zorlasanız hazır olda duracaksınız. Rahat olun benim sinirim kendime."
"Ben merak ediyorum, neden seni değil de onu seçmişler ki?" Selin sorgulama moduna geçivermişti anında.
Karşılarına geçip oturdum ve ellerimi havaya kaldırarak söylenmeye başladım.
"Neden olacak!? Ben müzik aleti çalamadığım için. Selin bir de sana o kadar söylemiştim keşke çalabilseydim diye. Baksana resmen içime doğmuş."
"Tek artısı müzik aleti çalmak mıymış o muhteşem varlığın?"
Göz devirmekten usandığım için son kelimelerini duymazdan gelip yanıtladım sorusunu.
"İkimiz de çok iyi söylemişiz şarkılarımızı bu yüzden karar verememişler. Arada kaldıkları ve seçim yapmak zorunda oldukları için de mecburen müzik aleti çalanı seçmişler."
Sıkıntıyla nefesimi verdim ve devam ettim konuşmama.
"Yaptıkları en doğru olandı. Buna karışamam ama yarın ne yapacağımı düşünüp duruyorum. Bir gün içinde müzik aleti çalmayı öğrenemem ya!"
"Neden yarışmacıların müzik aleti ile katılmasına izin veriyorlar ki? Eşit değilsiniz o zaman."
"Asıl neden yasaklasınlar ki bunu. Sonuç olarak seçmelerine katıldığımız kurs müzik kursu ve herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor. Eğer müzik aleti çalabiliyorsa da yarışmaya 1-0 önden başlaması en büyük hakkı. Mecbur, sesimle geçmek zorundayım."
Cüneyt moral bozukluğumu görünce neşelendirmek amacıyla konuya dahil oldu.
"Sen yaparsın Nazan. Sesin yeter. Fakat daha fazla üzme kendini."
Onları da üzüntüme dahil etmemek için gülümsemeye çalıştım.
"Teşekkürler. Ha bu arada sen nasıl geldin? Haberin var mıydı? Görünce şoke oldum."
"Dün akşam Selin haber vermişti. Hatta direkt şu cümleleri kurdu," Dedi aynen bir ispiyoncu edasıyla.
"Adam gibi gel ve destek ol bari sevgiline, yarın seçmesi var." Cüneyt'in sözleri üzerine kıkırdadım ve kaşlarımı kaldırarak Selin'e döndüm.
"Ne yapayım, onu görünce mutlu olacağını düşündüm." Ellerini havaya kaldırıp 'ben suçsuzum' işareti yaptı.
"İkinize de teşekkür ederim yalnız bırakmadınız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TROUVAILLE
Teen FictionTrouvaille. Fransızca bir sözcüktür, dilimizde tam manası ile karşılığı yoktur. Anlamı ise; şans eseri, tesadüfen çok güzel bir şey keşfetmektir. Bu kelimenin direkt açıklaması yok belki fakat hayattaki karşılığını merak ediyorsanız gelin Nazan'ın...