Scarlett | Taekook

Photos

Photos| Fotoğraflar

Uyanmamak için örtüyü biraz daha üzerime çektiğimde tekrar uyumaya çalıştım ama deliğimde ki sızı uykuya değil de oraya odaklanmam için özel bir çaba harcıyor gibiydi. Oysaki bu sızıya oldukça alışık olmam gerekiyordu.

Sanırım dün gece biraz zorlaşmıştım.

Yatakta dönüp durmak bir işime yaramadığından yerimde doğruldum ve bir süre etrafı izledim. Elbise, tanga, çantam, vibratör, kelepçe...

Hepsi bir yerdeydi.

Yataktan çıkıp köşede bulunan lavaboya ilerledim. Aynanın karşısında yüzümü ve boynumu inceledim. Tahmin ettiğim gibi boynumda uzun bir sıra halinde dizilmiş morluklar orayı süslüyordu.

Evde tek olmamı yadırgamamıştım çünkü Jungkook yattığı kişilerle sabah karşılaşmak istemez ve onları bırakıp giderdi. Beni seviştikten direkt sonra bırakmasının sebebi bahsettiği 'ceza' yüzündendi. Oysa benim yattığım insanlar genelde sabah onları bırakmamam için peşimden ayrılmıyorlardı. Omuz silktim, kendi kaybediyordu.

İşlerimi halledip banyodan çıktığımda çantamın içindeki telefonum çalmaya başladı. Adımlarımı oraya yönlendirip telefonumu çıkardığımda ekranda babamın ismini gördüğüm için şaşırmamıştım. Eve gitmediğim günlerde sabah olunca hep beni arardı.

"Alo Taehyung?"

"Günaydın baba."

"Günaydın oğlum, neredesin?"

"Imm aslına bakarsan bende bilmiyorum baba."

"Oğlum bir şey demiyorum da, bari yoldayken falan nereye gittiğine bak."

"Bir şey olmaz baba başıma bir iş gelirse sen beni kurtarırsın." kıkırdayarak söylediğim cümleye babam da sahte siniriyle yanıt vermişti.

"Alıştın iyice, tabii ki seni korur kurtarırım ama yine de sende tedbirli olsan? Eve gelmeyince korkuyorum."

"Pekala tamam. Minjoon'u gönderir misin? Arabamı getirmedim."

"Tamam. Bu akşam işin yoksa yemek yiyelim mi?"

"Hımm size ayıracak zamanım her zaman var Bay Kim."

Babam hattın ucundan kıkırdayıp beni onayladığında telefonu kapattım ve babama konumu gönderdim.

Babam ile olan ilişkimizi gerçekten seviyordum. Babam benim yerime her şeyi yapıyordu, benim yerime düşünüyor, benim yerime tepki gösteriyordu ben sadece anı yaşıyor ve gerisiyle ilgilenmiyordum. Babam ile ilişkimiz de oldukça iyiydi o beni sıkmaz, bende onu zorlamazdım. Baba-oğul ilişkisinden çok arkadaş gibiydik zaten. Annem bile bazen ikimizi kıskandığını söylerdi. Ailece gerçekten samimi bir ilişkimizin olması genelde insanlar tarafından hoş karşılanır, ilginin bizde toplanmasına sebep olurdu.

Çıplak bedenim ile dolaşmayı her ne kadar sevsem de üstüme bir şeyler almak için köşede bulunan dolaba ilerlediğimde dolabın içinin boş olması hiç şaşırtmamıştı beni.

Jungkook oyununu kirli oynamayı çok seviyor gibiydi. Gülümseyip az önce çıktığım lavaboya geri adımladım. En azından bir bornoz falan vardır diye düşünüyordum.

Banyonun tüm çekmecelerine baktığımda elim bomboştu. Beklediğim bu sonuç ile de yine şaşırmadan yatağa ilerledim. En fazla 10 dakika içinde Minjoon burada olurdu. O herifi pek sevmesem de iyi seviştiğini kabul etmeliydim. Benimle tekrar sevişmek için en çok çabalayanlardan biri de oydu.