Hemofobi

1.6K 100 141
                                    

Hemofobi| Kan fobisi

Gözlerimi araladığımda yatağımdaydım. Babam yanı başımdaki sandalyede uyuyordu. Yatakta doğrulup sersemlemiş ifademle gözlerimi odada gezdirdim. Ağzımın içinde kusmamdan kaynaklı olarak iğrenç bir tat vardı. Bu tadın yaklaşık 1-2 gün boyunca iştahımın kapanacağına ve sürekli midemin bulanacağına haberci olduğunu biliyordum, daha önce birçok kez yaşadığım şeylerdi bunlar. Şu an midemin bulanıyor olmasını da bu yüzden umursamıyordum.

Başımı çevirip yatağımın başındaki komodinde duran saate baktığımda gece yarısına yaklaşıyor olduğunu görünce saatlerdir uyuyor olduğumu anladım.

Yataktan çıkıp sessiz olmaya çalışarak ayak uçlarımda balkona gittim. Büyük balkonda ki koltuğa oturup dizilerimi kendime çektiğimde elim yanağıma gitti. Saatler önce doğru düzgün fark edemediğim olay tekrar zihnime doluşurken gözlerimin dolmasını engelleyemedim.

Kolay ağlayan biri sayılır mıydım bilmiyorum ama söz konusu babam olunca kesinlikle çok hassaslaşıyordum. Bazen onun karşısında istemsizce gözlerim doluyordu. Bunu açıklayamıyordum, onun sesi veya bakışı mıydı beni etkileyen bende bilmiyordum.

Bir süre sessizce göz yaşlarımın akmasına izin verdim, gözlerimi yıldızlara çevirip onları izledim, sonra zihnimde dün gece tam bu saatlerde yaşadığım şeyler gün yüzüne çıkmaya başladı. Vibratörün titreyişini hatırladıkça deliğim kaşınıyor gibi hissediyordum. Boynumdaki dudakların oradaki varlığı, üzerimde terlemiş yüzü ve kızarmış dudaklarıyla duran beden, hızla içimde hareket eden varlığın verdiği o his... Zihnimdeki görüntüler öylesine ilgi çekici geliyordu ki o an ilk defa biriyle yaptığım seksi bu kadar ayrıntılı düşündüğümü bile fark edememiştim.

Balkonda biraz oyalanıp odama tekrar girdiğimde babamın hala koltukta uyuyor olduğunu görünce yanına adımladım. Kolunu hafifçe dürtüp geriye çekildim. Babamın nasıl bir ruh halinde olduğunu bilmiyordum, yine kızıp, bağırabilirdi ama bir yandan da tepkisini öğrenmek ve onunla konuşmak istiyordum. Daha fazla tartışmak da istemiyordum, çünkü sivri dilimin bir ayarı yoktu ve ağzımdan geri alamayacağım şeylerin çıkması anlıktı.

Annemin aksine hafif uykusu olan babam hafifçe gözlerini aralayıp bana baktığında gerginlikle ellerimi arkama koyup oynamaya başladım.

"Ne zaman uynadın?" sakin sesi beni şaşırtsa da bozuntuya vermedim. Azarlamasını bekliyordum çünkü bana ilk defa vurmuştu ve bunun sinirinin kolay geçeceğini düşünmemiştim. Gözüm saate kaydığında gözlerim hafifçe açılmıştı.

"2 saat olmuş." dedim şaşkınca. Bu kadar süre geçmiş olduğunu fark etmemiştim.

"Nasıl hissediyorsun?" dedi yüzümü incelerken, gözlerine dikkatle baktığımda sinir görmemek çok ufak da olsa bir rahatlamışlığı bedenime misafir etmişti.

"İyiyim, yani her zamanki gibi ufak bulantılarım var." dedim. Başını sallamakla yetinip tekrar koltuğa yaslandığında bir süre daha olduğum yerde dikildim. Sessizlik hoşuma gitmediğinden tekrar konuştum.

"Boynun tutulacak, koltukta uyuma." Bir süre yüzüme baktı. Gerginliğimi tekrar hissetmeye başladığımda hafifçe yutkundum. Başını sallayarak yerinde doğruldu.

"Taehyung... Sana vurduğum için gerçekten pişmanım. Bu hale geleceğini bilmeme rağmen kendimi durdurmamam benim hatamdı." yumuşak bir sesle konuşmaya başlayan babam ile gülümseyip hızla babamın boynuna sarıldım. Babamın boynuna sarılıyken kendimi gerçekten çok daha iyi hissediyordum. Babam gibi birine sahip olmak mükemmel bir şeydi. Onun yerinde başka birinin olduğunu düşünmek bile kötüydü.

Scarlett | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin