beklenmedik telefon

19 1 0
                                    

Olay yerine vardığında Ferhat oradaydı.
Komiser Serkan bir kişinin neden ceset üzerine baykuş çizdiğini merak ediyordu
ferhat'ın yanına yaklaştı. Ferhat biraz bitkin ve üzgün duruyordu. Komiser Serkan da Ferhat'ın Bir şey bulduğunu ümit ediyordu.
- herhangi bir şey var mı? Ferhat.
- Komiserim çevredeki bütün kameraları inceledim lakin hiç biri o sırada kayıt yapmıyormuş. çevredeki bütün kameraları parçalamışlar. Kayıt yapan bir iki kamera varmış ama onlarında kayıtları silinmiş. Sizde bir şey var mı?
- Bazı cesetlerin üstünde baykuş varmış
- komiserim otelde de vardı. Duvara çizilmişti.
- Evet, biliyorum sence bu ne demek?
- Bence bize mesaj vermeye çalışıyor komiserim.
- ne mesajı?
- Eski Mısırlılar ve Hintliler baykuşa ölüm kuşu demişler. Bence bir bağlantısı olabilir. Sonuçta insanları öldüren bir manyak. Bize korku salmaya çalışıyor olabilir.
- Bunu bilmiyordum ama haklı olabilirsin. Elimizde başka bir şey yok mu?
- toplam ölenlerin sayısı seksen altıymış
- Allah rahmet eylesin
- amin ama demek istediğim o değil otelde seksen yedi kişi varmış.
- Peki ya diğer bir kişi
- hastanede, yaşıyor. Oradaki polis memurlarına uyandığında haber vermelerini söyledim.
- En güvendiğin iki kişiyi oraya yolla
- Siz merak etmeyin komiserim, bende
- başka yapabileceğimiz bir şey yok. Sen de git biraz dinlen.
- Ben size bir şey olursa haber veririm.
Komiser Serkan hiç bir şey bulamadığı için mutsuzdu ama elinden bir şey gelmiyordu. Hastanedeki adam'dan bir şey öğrenebileceğini ümit ediyordu. Doktor berk'i aradı. Yalnız kalmak istemiyordu. Berkle saat 22 için sözleştiler. Saat gelince doktor berkle küçük,tatlı, loş ışıklı bir mekanda buluştular. Aslında her zaman burada buluşurlardı. Burası fazla kalabalık olmazdı. İstanbul gibi bir yerde böyle bir yer bulmak kolay değildi. Burada dertleşirler birbirlerine içlerini dökerlerdi. Mekanın sahibi 68 yaşlarında hoş,tatlı Ali isminde bir amcaydı. Onlara bir votka getirdi. Yanlarına sandalye çekti. Kolay kolay kimseyle konuşmazdı lakin komiser Serkan ve doktor berk'i severdi.
Kendisine ve Doktor berk'e votka doldurdu. Sonra komiser serkan' a çay getirdi. Komiser Serkan içki içmezdi. Kendisi dindar bir müslümandı. İçenide pek sevmezdi. Doktor Berk'e de sık sık içme şu illeti diye dillendirirdi. Havadan sudan konuşmaya başladılar. Komiser Serkan vakayla ilgili konu açmamayı biraz kafasını dinlendirmeyi istiyordu. Doktor Berk konuyu açmak için bir, iki girişimde bulunsada en sonunda pes etti ve konuyu dile getirmedi. Komiser Serkan bir an da olsa bu olay' dan uzak kaldığı için mutluydu ama hiç beklemediği bir telefon aldı. Arayan annesiydi. Kendisiyle konuşmak istediğini ve yanına gelmesini söyledi. Komiser Serkan annesini severdi ve onu sık sık arardı lakin annesi kolay kolay aramazdı. Babası ölünce annesi yalnız kalmıştı.
Komiser Serkan vaka' yı bırakıp gitmek istemese de annesi' nin ısrarı üzerine kabul etti. Ferhat'ı arayıp her gelişmeden
Kendisini haberdar etmesini istedi. Bu telefon'un hayra alamet olmadığı belliydi.

Gece BaykuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin