Gece Baykuşu

Cehennem Melekleri

Komiser Serkan tanığın yanın' dan çıktığın' dan beri hiç konuşmuyordu. Düşünceli ve bir o kadar da kararsızdı. Bu işin üstesinden nasıl gelecekti. O düşüncelere dalmışken Ferhat Serkan' ı dünya' ya tekrar döndürdü.
- Şimdi ne yapacağız komiserim?
- Sen beni doktor Berk'in yanına bırak şu gölge jack denilen adamı da merkez' e götür orada ifadesini alacağım.
- nasıl isterseniz komiserim.
- yalnız gideyim deme yanına birilerini al!
- yok komiserim daha delirmedim.
- bir de şu tanık Mehmet onu da gözetim altına alın.
- Sizi şüphelendiren bir şey mi oldu komiserim?
- O otelden sadece onun sağ çıkması yeterince şüpheli bence
- haklısınız komiserim.
Ferhat komiser Serkan'ı doktor Berk'in yanına bıraktı. Komiser Serkan kendine güveniyordu bu işten alnı'nın akıyla çıkacağına inanıyordu ama gerçek ailesi ile alakalı'da araştırma yapmak istiyordu
Bunu kendisi yapamazdı. O yüzden doktor Berkten yardım alacaktı. Komiser Serkan doktor Berk'in yanına girdiğinde Berk boş boş oturuyordu. Komiser Serkan'ı görünce sevindi.
- Ooo Serkan bey nerelerdeydiniz? Sizi öldü sandık
- Yok daha ölmedik
Doktor Berk komiser Serkan' ın bir şey istemek için geldiğini anladı.
- söyle söyle ne istiyorsun çekinme.
Komiser Serkan doktor Berk' e başından geçenleri anlattı. Doktor Berk şaşkın şaşkın dinledi.
- Yani sen üvey evlatsın.
- aynen öylede denebilir.
- tabi sana elimden geldiğince yardım ederim ama Abinle ilgili merkezde araştırma yapmalıydın. Bunu ben yapamam.
- merak etme müdür bu vaka bitinceye kadar başka şeyle uğraşmamamı söyledi. Ben durumu ona arz ettim. Merkez de sana istediğin konuda yardım edecekler.
- tamam O zaman sıkıntı yok. Birde şu otel olayından sağ çıkan adamı görmek istiyorum.
- niye ki?
- merak ettim sadece.
- tamam nasıl istersen.
Biraz sonra Ferhat aradı. gölge jack' i merkez'e getirdiklerini söyledi. Komiser Serkan Berk'e kendisine yardım ettiği için teşekkür etti ve merkez'e doğru yola çıktı. Merkez'e geldiğinde Ferhat onu bekliyordu.
– içerde sizi bekliyor komiserim.
– tamam, bekletmeyelim o zaman
Komiser Serkan içeri girdi.
– merhaba
Adam sert bir tipti cüssesi  çok büyüktü ama boyuyla orantılı olduğu için kötü gözükmüyordu.
Komiser Serkan Ferhat'a döndü.
– bir çevirmen çağırsaydınız Ferhat.
Adam kafasını kaldırdı ve komiser Serkan'a baktı. Tehditkâr bir hali vardı.
Alçak bir sesle;
– Türkçe biliyorum.
– iyi o zaman sorduğum sorulara cevap verin bu konuşmayı hemen bitirelim.
– Bencede uzatmayalım sor ne soracaksan.
Komiser Serkan tam konuşmaya başlayacakken doktor Berk aradı. Komiser Serkan telefonu kapattı ama Berk ısrarla arıyordu. Komiser Serkan sorguyu Ferhat'a bırakıp Berkle konuşmak için dışarı'ya çıktı.
– Ne var Berk? niye ısrarla arayıp duruyorsun? sorgudaydım.
– kusura bakma Serkan ama az önce çalışırken  bir şey fark ettim.
– ne? tamam söyle!
– abi' nin anne ve baba' nın bir çete tarafından öldürüldüğünü idda ettiğini söylemiştin.
– evet söyledim. ne var bunda?
– bu oteldeki cesetler, yeni cesetler hepsi o çetenin adamlarıymış.
– ne ne çetesi?
– cehennem melekleri
Komiser Serkan duyduğu şeye inanamıyordu. Bu ne demekti sadece bir tesadüfmüydü yoksa abisinin bu işle bir bağlantısı mı vardı?