O sırada kız birden Melisa'ya dönüştü ne olduğunu anlamadan birden bedeni toza döndü. Etrafım buz kesti ve gözümü sıkıca kapadım. Açtığımda terkedilmiş bir evdeydim birden Melisa'yı gördüm. Aniden içeri bir adam girdi ama beni görmemişti. Adam Melisa'ya bir iğne yaptı ve Melisa beyaz dünyadaki kıza dönüştü. Adam onu bir yere getirdi karşısında bir delik vardı. Aynı bizim bulduğumuz solucan deliği gibiydi. Melisa'yı o deliğe koydu. Delik birden zifiri karanlık oldu, aydınlandığında Melisa orada değildi. Yandaki ekran açıldı ve orada Melisa görüntülendi. Adam görüntüyü ileri sardı. Kendimi gördüm. Orası beyaz dünyaydı. Tekrar etraf çok soğuk oldu ve gözümü açtığımda tekrar bizimkilerin yanındaydım. Melisa'yı görmek için yere baktığımda Melisa orada yoktu. Bizimkilere Melisa'yı sorduğumda bana "Melisa da kim?" dedi. Çok şaşırdım ama belli etmedim. Biraz konuştuktan sonra yeni bir kapıya girmeye karar verdik çünkü burada yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu. Aramızda bölündük ve yeni kapıya Aylin, Efe ve ben girmekte anlaştık. Birbirimize sarıldık ve birlikte kapıdan içeriye girdik. Geldiğimiz evren normal dünyaydı. Bir dükkana su almaya girdik. Sağdaki takvime baktığımda benim yasaklı bölgeye ışınlanmamdan bir hafta önce olduğunu farkettim. Suyu alıp çıktık. Bir an durdum ve hızlıca düşünmeye başladım. Normal dünyada kaybolmama son bir hafta var. Ne yapmalıydım. Aklıma ilk gelen şey geleceği değiştirmekti. Geleceği değiştirmek derken bahsettiğim, bu zamanı ilk defa yaşadığımda yaptığım hataları yapmamak. O sırada Aylinin sesiyle düşüncelerimden çıktım.
Aylin: Biz yürüyoruz ama nereye gidiyoruz?
Zeynep: Bence eve gitmeyelim çünkü Deniz yasaklı bölgeyi evdeyken görmüştü.
Aylin: Gidilebilecek başka bir yer biliyorsanız gidelim.
O sırada Melisa yanımıza geldi ona hemen Deniz'i buraya getirmesini söyledim. Ne oluyor demesine bile fırsat vermedim. Aylin ve Efe Melisa'yı hatırlamıyorlardı bu yüzden onlara ev arkadaşım diyerek geçiştirdim. Deniz ve Melisa gelene kadar gideceğimiz yeri seçmeliydik.
