Toplantı odasına Bay Hiroshi, yardımcısı Haru Bey ve hemen artlarından stajyer olan ben girmiştim. İçeriye girmemizle herkes kapı tarafına döndü ve ayağa kalkıp selam vermek için eğildiler. Başlarını kaldırdıklarında herkesin gözü üzerimdeydi. Kılığım, saçım, tipmle ve gülümseyen yüzümle tam bir muammaydım. Hiroshi yerine geçti ve herkesin oturması için hareket yaptı. Ayakta kalmıştım. Tüm gözler bana baktığı için neredeyse kızaracaktım ki alfanın tok sesi duyuldu.
-Siz de oturun lütfen Bay Ren. Yanındaki tekerlekli sandalyeyi geriye çekerek oturmam gereken yeri göstermişti bile.
Uzun toplantı masasının etrafında toplanan 20 den fazla yönetici vardı. Hepsi alfaydı ve yaş ortalaması 40' ın üzerindeydi. Ciddi görünümlü ve asık suratlılardı.
-Gündemimize geçmeden evvel size yeni yardımcım Watanabe Ren Bey' i tanıtayım. Lütfen her konuda ona yardımcı olun. Holdingimizle ilgili detaylı raporlarınızı kendisine ulaştırınız.
Tam ayağa kalkıp bu sözlerden sonra herkese slm vermek için hamle yapacaktım ki. Masanın altından kolumu tutarak beni engellemişti. Ben de hafif gülümseyerek olduğum yerde başımla slm verdim. Ama ne diyeceğimi bilemediğim için sessiz kalmayı tercih ettim. Bu ortama o kadar yabacıydım ki ve onşardan bi o kadar farklıydım ki. Tanrım ben ne yaşıyorum şu an, bi de yardımcı oluverdim bir anda. Kafama üşüşen düşüncelerden sıyrılıp toplantıya odaklanmalıyım. Herkesin önünde mikrofon vardı. Söze başlayan genel müdür şirketin bu ay yeni sürümünü çıkaracakları telefononun rakip şirket tarafından ayni görüntü ve özellikler sahip telefonu piyasaya sürmesiyle alakalı konuşmasını yaptı. İlk kez başlarına böyle bir durum geliyordu. Yakuza ailesinin gücü ile birileri dalga geçmek istiyordu anlaşılan.
Hiroshi: Bunun sorumlusu kim bilmek istiyorum derhal.
1. Yönetici: Efendim rakip şirket bizimle aynı tasarımı kullanabildiği ne göre oldukça cesurlar, dikkatli olmalıyız.
2. Yönetici: Tasarımı yapan ekibi sorguladık. Bi şey bilmedikleri çok açık efendim.
3. Yönetici: Rakip şirketin ardından yeni ürünü piyasaya sürersek hırsız damgası yeriz ve piyasa değerimiz düşecektir.
4. YöneticiHukuki işlemleri başlatabilmemiz için elimizde kanıt olmalı.
...
Her kafadan bi ses çıkmaya başladı. Tedbirsizlikleri yüzünden birbirlerini suçlamaya başlamışlardı. Dediğim gibi hepsi alfaydı ve hepsinde doğalarından gelen bi gurur vardı, kimse altta kalamazdı. Keskin bir çam kokusu tüm salonu doldurdu. Tüm alfalar sustu. Nefes alamayacak hale gelirken güçlükle yanımdaki alfanın kolundan tuttum. Birden koku rahatlatıcı olarak evrildi. Titreyen ellerimle önümde duran su bardağına uzandım. Herkes ikimize bakıyordu. Söze başladım.
-Müsaadenizle ufak bir önerim var. Öncelikle hukuksal işlemi başlatmamız gerektiği için tasarımın şirketimize ait olduğunu ispatlamamız için tasarımcıların kullandığı tüm bilgisayarlara casus yazılım yükleyerek son iki ayda ya da ne zaman tasarlandı tam bilmiyorum ama geçmişe dönük yapılan tüm işlemleri bulabiliriz. Bu yazılım hackerların kulladığı bir yöntemdir. Bilgisayarda yapılan online yazışmalar ve harici belleklere kopyalanan her şey böylece ortaya çıkacaktır. Şirket içindeki kameralar sayesinde de suçluyu enseleriz. Odalarda kamera var dimi?
Sözüm bittiğinde herkes şaşkındı. Cesaretim için ben de şaşkındım ama niye susuyolar be az önce birbirlerini yiyorlardı resmen. Yanımda oturan alfaya baktım. Şimdi sıçtın Ren, adam yine ifadesiz bi şekilde bakıyor sana
- Derhal güvenilir bir hacker bulun. Suçluyu yakalayın. Cezasını kendim vereceğim.
Bay Haru daha üst bir sürüm için çalışmaları başlatın bir ay içinde hazır olmalıyız.Toplantı burada bitmiştir.
Hızla dışarı çıktığında Bay Haru peşinden gitmemi işaret etti. Kendisi iş bölümü için kalmalıydı.adımlarına yetişemiyordum asansörün önünde yakalayabildim. Asansöre bindik yan yana duruyorduk birden elini başıma koydu ve aferin Ren, dedi. Az önceki korkum tamamen geçmişti feromonlarıyla rahatlamıştım. Kocaman gülümsemeyle patronuma baktım. Yine ciddiydi yüzünde bi değişiklik bekledim ama yoktu. Neyse zaten iyi bi çalışan olmaya karar vermiştim bile.
Saçından elimi çekip bana bakmayı kestiği anda elimi istemsizce burnuna götürdüm. Bahar çiçekleri gibi kokuyordu ama oldukça zayıftı koku. Yine de sevdim, huzur verici...
