- Delta olduğumu bilen dört kişiden biri sensin Ren. Sırrım sende kalacak biliyorum.
- Niye saklıyorsun ki üstün bi ırk olmak yanlış değil ki.
- Önceleri gerek görmedim. Sonrasında babama söz verdiğim için sakladım.
- Niye ki, ne sözü verdin?
- Sana daha önce yakuza liderliği babadan oğula geçer demiştim. Lider olmam için babamın tek şartı var. O da aşık olduğum biriyle mühürlenip evlenmem. Delta olduğumu söylersem dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan bir vita çıkar gelir. Deltalar ve vitalar doğal eşlerdir. Aşık olmadığım bir vitayı kabul edemem. Babama söz vereli neredeyse 4 yıl geçti , hala bekliyorum işte.
- Anladım şimdi. Değişik bi hikâyen varmış. Alfalar aşka önem vermez sanıyodum. Yani çok güçlüler, hiçbir omega bir alfadan kaçamaz. Onlar da istedikleri kişiyi çok da çabalamadan elde ederler. Ama sen oldukça romantikmişsin:) Vaov çok şaşırdım:)
- Aslında romantik değildim, sadece babama verdiğim sözü tutmaya çalışıyordum. Ama kesinlikle bundan sonra romantik olacağım;)
Bu ne şimdi, bi şey mi ima ediyor, Ren kendi kendine gelin güvey olmasına be
-Romantik olmanda sana yardım edebilirim. Ne de olsa manga çizeriyim ve romantik kurgular benim işim. Bi sürü takipçim var. Tescilliyim yani. He he:) Hoşlandığın biri var anlaşılan:)?
- Evet var biri, ama yardım etmene gerek yok, şimdilik hazır değil kendisi, işleri ağırdan almam gerek.
Keşke benden hoşlansaydın Hiroshi. Boğazım düğümlendi, ister istemez hayal kırıklığı yaşadım. Günün birinde sevdiği kişiyi benle tanıştıracak. Sakin kal Ren, kendine gel, böyle içinde büyütmeye devam edersem sıçtım demektir.
- Teklif var, ısrar yok Hiroshi. Umarım hoşlandığın kişi de senden hoşlanır. Bence seni sevmemesi mümkün değil. Sana tek bir tavsiyem, ona da sürekli emir verme, korkutma onu yoksa elinden kaçırabilirsin:)
- Bence bana alıştı bile. Sonuçta ben de beni olduğum gibi kabul eden, seven birini arıyordum.
- Bu arada baban da az değilmiş hani:)
Evet, ben de ilk duyduğumda çok şaşırmıştım. Babamla aramız çok iyidir ama gülümsediğini o güne kadar görmemiştim. Bu yüzden sözümü tuttum, iyi ki de tutmuşum. Delta olduğumu babam, annem, kız kardeşim bir de sen biliyorsun. Artık ailemdensin yani. Seni onlarla tanıştırmayı isterim, ne dersin, olur mu Ren?
- Şeyy ailenden biraz tırsıyorum. Tek tanıdığım yakuza sensin. Ve anlattıklarına bakılırsa çok ciddi bir ailen var. Bir pot kırmak istemem. Seni de zor duruma düşürmek istemiyorum.Beni sevmeyebilirler, genelde beni kimse sevmez yani anladın işte. Hayatımda çok az insan var. Annem, Gok Tae ve sen. Daha yeni arkadaş olduk, benim yüzümden ailenle tartışmanı istemiyorum.
- Ren endişelenme ailem insanlara cinsiyetine bakmadan insan olduğu için değer verir. Endişen yersiz, hem zaten yarın cinsiyetin belli olacak unuttun mu?
- Şeey evet, seni kırmak istemedim Hiroshi. Ailenle tanışmaktan memnun olurum:)
...
Ertesi gün
- Sonuçlar ne zaman çıkar Doktor Bey?
-Öğleden sonra belli olacaktır. Saat 14.00' te tekrar gelin lütfen.
...
- Hiroshi tekrar hastaneye gitmek istemiyorum. Hayal kırıklığı yaşamak istemiyorum.
- Olmaz Ren. Bana güvenmiyor musun?
- Sana güveniyorum ama gücüm yok işte:(
- Elimi tutmak ister misin Ren? Ben yanındayım, sonuç ne olursa olsun seni bırakmam.
Sıcacık ellerinden güç alıyorum. Bi daha bırakmak istemiyorum. Hep tutsa ellerimi..
Elleri buz gibi olmuş kelebeğimin. Asla bırakmayacağım ellerini, seni..
...
- Evet sonuçlarınız çıktı. Çok ender bir durumumuz var Ren Bey. Değerlerinize göre siz bir vitasınız. Ancak erken yaşta deltanız ile karşılaşmamışsınız ve cinsiyetsiz rolüne aşırı adapte olup kendinizi baskılamışsınız. Verdiğim ilaçları kullanarak feromon seviyenizi artırmalıyız. Ayrıca psikolojik desteğe de ihtiyacınız var. Keşke deltanız ile bir an önce tanışabilseniz...
Hastaneye girdiğimizden beri elini sımsıkı tutuyordum Ren'in. Sonuç ne olursa olsun kararımı vermiştim. Doktor, vitamın aslında elini tuttuğum, kalbimi hızlandıran, yanındayken bile özlediğim Ren olduğunu söyledi. O an birbirimize baktık. Kalbinin sesini duyabiliyordum. Yüzü pembenin en güzel tonu oldu. Yaydığı çiçek kokuları ilkbaharı müjdeliyordu. Benim Ren'im, aşkım, vitamm:)
Hiç konuşmadan odadan çıktık. Ben önde Ren arkada el ele eczaneye girdik. İlaçları aldık. Susuyorduk yürürken. Arabaya bindirdim. Elini öptüm ve şoför koltuğuna geçtim. Hızla evime sürdüm. Yol boyunca da sustuk. Ren'in gözü elini tuttuğum elimin üzerindeydi. Arabayı durdurdum kapısını açtım elinden tuttum yine , başını eğmiş peşimden geliyordu. Eve girip kapıyı kapattığım anda sımsıkı sarıldım. Kokusunu içime çektim.
- Aşkım benim, minik kelebeğim , biliyordum hep bana ait olduğunu ilk günden beri biliyordum, benimsin, aşkımsın, vitamsın.
Ren de bana sımsıkı sarılıyordu. Sözlerimi duydukça ağlıyor. Başını göğsüme gömüyordu.
