-Bay Hiroshi suçlu yakalandı.
-Nerede şimdi?
-Depoda, henüz sorgulamadık sizi bekleyelim mi efendim?
-Gidelim Haru, kendim sorgularım şerefsizi.
Hakkında ne öğrenebildiniz?
- Çeşitli suçlardan tutuklanmış ama hepsinden beraat etmiş. Oldukça yetenekli bir bilgisayar faresi. Zamanında elektronik para işine girmiş, büyük batınca herkese borçlanmış. 25 yaşında erkek bir omega.
-Tasmasını kim tutuyor öğrenelim bakalım. Aç kapıyı Haru.
Bu keskin koku da ne? Haru, bu pislik kızışmaya girmiş anlaşılan. Çaresine bakın ben çıkıyorum. Haber verirsin bana.
Ofisimde duş alman gerek. Şerefsizin feromonu üstüme sindi bile. Ren yanlış anlayabilir. O kadar hassaslaştı ki mühürlendikten sonra. Dikkatli olmalıyım.
Asansör kapısı açıldığında Linda ve Ren gülümseyerek konuşuyorlardı. Siktir bu iyi olmadı işte. Sürpriz yapmak istemiş anlaşılan. Gülümser gözlerle bana baktı, iki adım yaklaşmıştı ki durdu, gözleri doldu. Kalbinin kırıldığını görmek bana dayanılmaz acı verse de Linda' nın yanında duygularımı belli edemezdim. Soğuk bir yüzle "Ofise geçelim Ren" dedim. Yerinden kıpırdamıyordu. Sinirle bana baktı. İlk defa bana " Hayır" dedi. Asansöre çabucak bindi.
Bi anlık duraksamamla gitmişti bile. Sikerim yakuzalığı, ağır abiliği şimdi. Merdivenlere koştum. Zemin kata üçer beşer atlayarak indim. Şirketin geniş girişindeydi, çıkmak üzereydi. Arkasından " Ren " diye bağırdığımda Ren dahil herkes durmuştu. Koştum arkasından sarıldım.Kimse umrumda değil, sadece eşime sarılmalıyım, onu rahatlatmalıyım.Başını önüne eğmiş ağlamamak için kendini sıkıyordu. Eşiydim, bana itaat edip yumuşaması gerekirdi. Ama o bir vita olduğu için işim zordu, çetin cevizdi miniğim.
- Üzerinde başkasının kokusu varken bana sarılamazsın seni aptal delta.
Sözlerini şirketteki herkes duymuştu.Çünkü herkes sessizce bizi izliyordu. Mühür yerinden öptüm.
-Açıklamama izin ver sevgilim lütfen.
Herkese emirler veren, çabuk sinirlenen ben, kimse için böyle yumuşak davranmamıştım. Taviz vermemiştim. Ama Ren' in bi damla göz yaşına dünyayı yakarım.
-Suçsuz olduğumu kanıtlayabilirim, benimle gel. Sen benim eşimsin böyle gidemezsin, senden başka biriyle olabileceğimi nasıl düşünebilirsin Ren, bana hiç mi güvenmiyorsun?
Kulağına bunları fısıldayınca bana döndü. Boynuma sarıldı. Kucağıma bir prens gibi aldım onu. Ofise döndük. Koltuğa bıraktım sevgilimi ve alnından öptüm.
Sessizce bekliyordu, siniri geçmemişti. Telefonu elime aldım,
- Haru, yanındaki korumalarla beraber derhal ofisine gel.
- Tamam Bay Hiroshi.
Sinirli gözlerle bana bakıyordu. Konuşmadım, önce ispatlamalıyım. Haru ve iki koruma içeri girdiğinde şerefsiz omeganın kokusunu onlardan da aldı Ren, şaşırmış gözlerle bana baktı.
-Haru, suçlunun durumu nasıl?
- Efendim bastırıcı ilaçlar verdik. Sorgu için birkaç gün beklememiz gerekecek. Herifin kızışmasının başladığını size bildiremediğim için tekrar özür dilerim efendim
- Kızışması bitince sorgusunu Ren yapacak. Ne de olsa onun sayesinde yakaladık şerefsizi. Çıkabilirsin şimdi.
Nasıl mahçuptum bilemezsiniz, o an bi deliğe girip saklanmak istedim. Hiroshi'nin hiçbir suçu yok ve ben yargısız infaz etmiştim onu. Daha yeni mühürlendik ve aslında çok da tanımadığım kocama ilk güvensizliğimdi. Ne kadar aşkımdan ölsem de beni aldattığı düşüncesiyle kaçmak istedim. Şimdi çok pişmanım, nasıl affettireceğim kendimi, yüzüne bakamıyorum bile deltamın. Yanaklarımdan yaşlar süzüldü, omuzlarım titremeye başladı bile. Haru ve yanındakiler çıktıktan sonra özel alanına giden kapıdan içeri girdi. Hiçbir şey dememişti bana, kapıyı açık bıraktı. Bi süre daha ağladıktan sonra deltamın peşinden gittim. Duştaydı, üzerinden çıkardığı kıyafetler kirli sepetinde değil çöp kutusundaydı. İçeri girdiğimi anladığında bana bakmadan,
- Üzerindekileri çıkar, yanıma gel vitam.
Sesi sakindi. İkiletmeden soyundum, duşa girdim, soğuk suya kafasını tutan deltama arkadan sarıldım. Soğuk suyla ürperdim. Sıcak tarafı açtı hemen.
- Özür dilerim aşkım, bi daha asla senden şüphe etmeyeceğim. Nolur affet beni
- Önce cezana hazır ol ufaklık, beni şirkette zor duruma soktun.
- Tamam sevgilim, yeter ki affet.
Küçüğüme döndüm. " Cezan bu" diyip öptüm. Yine ağlamaya başladı. Öptüm, öptüm, ağlamasının bitip şehvete dönüşmesini sağladım. Parmaklarımı deliğine soktum, genişlettim.
Çok beklemeden duvara yasladım ve uzunluğumu tamamen içine soktum. Kalçasını bana dayadı ve hareket etmeye başladı. Boynunu, ensesini dudaklarını emdim. Penisini elime aldım. Ritmimizi onun belirlenmesine izin verdim. Kalçasını bastırıp yuvarlıyordu, inlemeleri kulaklarıma bayram ettiriyordu. Titreyerek avuçlarıma boşaldı, vücudu gevşedi. Kulağına " Sıra bende bebeğim" dedim. Sertçe içinde hareket edince başını omzuna dayadı." Evet aşkım, orası, daha sert" dedi. Kendimden geçtim, başımızdan akan su ile kalçasına çarptıkça şap şap ses çıkyordu. Benimle birlikte bir kez daha geldi. Yıkadım güzelimi, bornozuma sardım, içinde ufacık kaldı, yatağa yatırdım.
Ben de yanına uzandım. İkimiz de ellerinizi yanaklarımızın altında birleştirmiş birbirimize bakıyorduk. Gülümsedim, bacağımı üzerine attım.
Belinden tutup kendime çektim. Burnumu burnuna sürttüm.
- Beni bi daha bırakma aşkım.
Bir delta eşinden başka kimseyle birlikte olamaz. Mühür tek taralı değil, ikimizi birbirine bağlayan bir büyü gibi. Mühürlü olmasam da senden başkasına dönüp bakmam bile. Kendini benim gözümden bir görsen güzelliğine vurulurdun:) Bir daha benden şüphe etme...
(Mrb. okurlarım, günde en az bi bölüm yayımlamaya çalışıyorum. Ren ve Hiroshi' nın ilişkileri yeni yeni oturmaya başlayacak, kavgaların sonunun smut ile bitmesi klişe olabilir ama aralarındaki kimyayı ancak böyle verebilirim. Ren yeni kimliğine henüz adapte olmadı, bu yüzden de Hiroshi ile zaman zaman çatışacaklar. Takip ettiğiniz için teşekkür ederim:)
Bir de yayımladıktan sonra dönüp okuduğumda Türkçe öğretmeni olduğum için titizleniyorum ve bazen bi virgül yüzünden hikayeyi güncellenmiş oluyorum. Kusuruma bakmayın, keyifli okumalar:))
