- Canımm Sudemmm, Sedef teyzem iyi ki seni doğurmuş kız.
Aysa kendisini kapıda bekleyen Sude'nin yanına koşarak üzerine atladı ve bacağını onun beline doladı , ardından sulu sulu öperek kurtarıcısına yalakalık etmeye başladı. O sırada elinde mutfak havlusuyla içeri tatlı mı tatlı Sedef teyze girdi. Muzip bir tavırla,
-Birileri mükemmelliğimden mi bahsediyor?
diye sordu ve Aysa'nın ona sarılması için kollarını açtı. Aysa Sude'nin kucağından inerek koşarak teyzesinin sıcak kollarına sığındı. Teyzesi Aysa'nın saçlarından öpüp kokusunu içine çekerek Sude'ye gülerek baktı.
- Masallar gerçekmiş
Sude bir şey anlamayarak annesine baktı. Annesi onun ne demek istediğini anlamadığını anlayınca daha açık konuştu.
- Diyorum ki masallar gerçekmiş. Hiç büyümeyen prenses ve obur prenses var. Var olmaya devam ediyorlar
dedi gülerek. Aysa ve Sude önce bir birlerine ardından Sedef teyzeye bakıp güldüler.
- Hadi Sude kaçak prensesi al da odaya geçin. Bize çay koyup geliyorum dedi ve tekrar mutfağa girdi.
Aysa ve Sude odaya gittiler. Aysa, teyzesinden istese de hiç bir şey saklayamıyordu. Onun yanına gelince sanki kafası bir karpuz gibi ikiye parçalanıyor da teyzesi orada olan tüm kelimelerle kenetlenmiş düşüncelerini görüyordu. Bundan pek rahatsızlık da duymuyordu açıkçası. Teyzesinin zihnini okumasını seviyordu. Teyzesi inanılmaz anlayışlı, yumuşak ve de harika bir kadındı. Aysa anne ve babasını çok seviyordu ama bazen Sude'nin yerine geçmek istemiyor değildi.
Sude dalmış olan Aysa'nın koluna vurarak, "kendine gel kaçak prenses" dedi. Aysa daldığı kuyudan kendini kurtarıp Sudeye baktı. Bugün o kendisini kurtarmıştı çok sevilesi geliyordu şuan ısırası gelmişti . Ve uzanıp Sude'yi öpecekmiş gibi yapıp yanaklarından güzel bir ısırık aldı. Sude acıyla çığlık atınca hemen Aysa'nın üzerine çullandı. Sedef teyze bağırışları duyunca hazırlamış olduğu çaylarını da kapıp kızların yanına gitti. Sude'yi Aysa'nın üstünde görünce çayları masaya koyup söylenerek kızlara doğru yürüdü. Sude'nin tişörtünden tuttuğu gibi Aysa'nın üstünden kaldırdı.
- İkinizi iki dk boş bırakmaya gelmiyorsunuz ha! Kedi köpek gibi bir birinize girdiniz hemen , dedi kızgınlıkla. Sude diş izleri belirgin olan yanağını annesine göstererek,
- baksana anne ya bu kuduz fare yanağımı kemirdi dedi.
Aysa sırıtarak,
- Ya teyzoş göz hakkı denen bir şey yok mu? Ucundan göz hakkımı kullandım dedi pişkinlikle.
Hep birlikte sohbetler eşliğinde çaylarını içtiler. Saat henüz erken olduğundan Aysa ve Sude film izlemeye karar verdiler. Ancak Sude'nin zulasında hiç bir şey yoktu. İkisi de erzak yokluğu alarmı verip evden kaçma planlarını yürülüğe koydular. Her ne kadar onlar için saat erken olsa da Sedef teyzeye göre saat hiç de erken değildi. Henüz büyüdüklerine ikna olmadığı iki küçük kızı dışarıya salma niyetinde de değildi. Sude ve Aysa bu durumu gayet iyi bildikleri için izin isteme zahmetinde bile bulunmadılar. Aysa kaçış planı olayını biraz ciddiye aldığından tamamen siyahlara gömülmek istiyordu. Ama tabi aşağıya eve hayatta gidemezdi. Eve giderse eğer abileri onu kesin şu telefon meselesi yüzünden sorguya çeker ve evden çıkma süresini baya uzatırlardı. Bu yüzden Aysa, Sude'nin dolabına dalmıştı. Daha yeni dolabını düzenleyen Sude'nin dolabı şuan bir dağ şeklini almıştı. Aysa istediği gibi bir üst bulamayınca, yan odaya Bulut'un dolabına yönelmişti. Onun dolabında baya geniş ve büyük siyah kapüşonunu alıp giydi. Üzerine çok büyük gelse de içine sinmişti. Sude'nin odasına gitti. Sude onu o kapüşon içinde görünce gülmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1.53 SORUNSALI / TEXTİNG
HumorMerhaba. Kitabı konuyu hafif değiştirerek düzenlemeye aldım. Bölümler kısa olduğundan en kısa zamanda tüm bölümler güncellenecek. 0543^^^ : " Heey 1. 53 yataktan inmek zor olmuyor mu? " 0543^^^: " Sana paraşüt almamı ister misin? Şimdi yatakta...