Kayıp Güneş

<22>

Yaşlı Amca - Zıtlıklarına Hastayım

Yüzümü ikinci defa daha yıkayıp köşedeki havluya uzandım. Pamuklu kumaşı yüzümde gezidirirken bir yandan da kafamı toplamaya çalışıyordum.

Dün gece, garip bir rüya görmüştüm. Rüyamda Bill... beni öpüyordu.

Hoş ve güzel bir gökyüzündeydik. Zifiri karanlık, irili ufaklı yıldızlarla aydınlatılmış, gökteki Ay parıl parıldı. Gözlerimi açtığımda onu karşımda görmüştüm. Yavaş yavaş yanıma gelmişti. Gökte, koca gökyüzünde sadece ikimizdik. Dibime kadar geldiğinde dudakları, hoş ve güzel ayrıca içimi titreten dudakları dudaklarımı örtmüştü. Etkisini şuan bile hissettiğim dudaklar beni sarıp sarmalamıştı.

Sanki gerçekten öpmüştü, fakat bu bir rüyaydı.

Bu rüyayı her düşündüğümde kalbim sıkışıyor, heyecanlanıyordum.

Sanırım Bill tarafından iki kere -biri rüya olsada- öpülmek bünyeme iyi gelmemişti. Duygularımı, zihnimi anlayamıyordum, bedenimi uyuşturuyor kalbimi tekletiyordular. Beni izinsiz öptüğünde bile ona kızamamıştım. Hatta karşılık bile vermiştim.

Lavaboda işim bittiğinde nemlenmiş havluyu aynı yerine koyup yavaşça kapıya yöneldim.

Bugün için pek bir planım yoktu. Açıkçası kafam bile yerinde değildi. Alt tarafı bir rüya olsa da zihnimde koca bir alanı kaplamasına engel olamıyordum.

Koridordan boş odaya ilerledim. Kapıyı kapatıp yataktaki önceden koyduğum siyah tişörtü elime aldım.

Üzerimdeki dünden kalma olanı yavaşça çıkardım. Kamburlaşan çıplak bedenimi gererek esnettim.
(Y.N. Olur Olur yeriz 👁🤝👁🛐)

Elimdeki kirli olanı yatağa koyarken dağınık yorganı düzeltip bir köşesine oturdum. Sonra da elimdeki siyah tişörtü kafamdan geçirdim.

Tişörtü kollarımdan da geçirerek aşağı doğru çektim. Ardından diğer koyduğum şortu elime aldım. Üzerimdekini yavaşça çıkarıp kirli tişörtün yanına koydum. Ardından siyah diz üstü şortu çıplak bacaklarımdan geçirdim.
(Y.N. not bırakmayı sevmem ama bu bölüm Ô_Ô . Anlık Bill '😀🌝👌👁🛐💧👅💦' nfwvjwsqjfsbw)

Şortun belini de bağlayıp yatağın üzerindeki kirlileri alıp banyoya ilerledim. Kapının yanındaki kirli sepetine atarak oradan ayrıldım.

Odaya geldiğimde ortada kalan ıvır zıvırlarımı toplayıp aynanın önüne geçtim. Hafif kabarmış saçlarımı ellerim ile düzenleyip masada duran telefonumu cebime attım.

Saat on civarıydı. Pek sevgili ailem uyanamadığım için beni beklememiş kahvaltısını yapıp işlerine koyulmuştu.

Mabel Stan amca ile en son sohbet ediyordu. Ford amca ortalarda yoktu. Soos hediyelik eşyalarla ilgileniyordu.

Bende sanırım Merkeze inmeyi planlıyordum.

Bill konusuna gelirsek ise onun nerede bile olduğunu bilmiyordum. Eğer görürsem de onun yüzüne kızarmadan nasıl bakacağımı bilmiyordum. Bu kadar sapık olduğumu, bir oğlanı rüyamda öpecek libidoya sahip olduğumu bilmiyordum. Ve utanmamak elde değildi. Özelliklede rüyalarıma yansıyan bu ise bilinç altımın durumunu cidden merak ediyorum .

Ellerim cebimde odadan çıktım, merdivenleri yavaş yavaş ve acelesizce indim, mutfaktan bir elma alıp arka kapıya ilerlemeye başladım.

Hava oldukça sıcaktı ancak hoş  bir rüzgarda yok değildi. Sağ elimdeki elmadan bir ısırık alarak orman yolunda ilerlemeye başladım. Bir yandan elmamı yiyor bir yandan çevremi süzüyordum. Yaşlı bir kadın ve iki oğlan çocuğu kulubeye ilerliyordu, ilerideki çam ağaçlarının altındaki iki kız ise sanırsam öpüşüyordu.