İçimdeki Zelzele 2

18 2 0
                                    

Ne kadar bekledim bilmiyorum ama bir çıtırtı sesi geldiğinde öğle olduğunu anlamıştım. Yaklaşık 2 civarlarıydı sanırım.  Güneşin altında durmaktan başıma güneş geçtiğini ve bu yüzden garip sesler duyduğuma düşündüm ve önüme döndüm. . Sonra bir çıtırtı sesi daha ve sonra bir tanesi daha. Artık hayal görmediğimi ve birinin bana yaklaştığını anladım. Yavaşça kalktım ve  Sesin geldiği yere doğru ilerlemeye başladım. Resmen umudumun artık kesildiği zamanda bir ses duymak ben her istediğini yaptıran küçük çocuklar gibi mutlu etmişti.

Çalılıkların arkasından kim çıksa ona tutunucak ve bırakmayacaktı. O kadar yalpalanmış ve bir o kadarda halsiz hissediyordum. Bir an önce eve gidip dinlemek okula gidip FARKLI arkadaşlar edinmek ve şerefsizlerle yaklaşık 1 ay sonra işim biterdi. Daha da hızlı hareket edersek 3 haftayı bile bulabilirdi. Onlarla geçirmek istediğim 1 gün bile yoktu. Derken artık adım yankılanıyordu. Ses tanıdık gibiydi ama aynı zamanda değildi de . Çalıların arkasına doğru koştum. Ve evet tam olarak tanımadığım ama dün tanıştığım kadındı bu  .Imm adı neydi?

-Hey! Jennie.

Dedi ve bana yaklaşarak koşturdu. Bana sarıldı ve anlamadığı bir şekilde tepkisiz kaldım. Çalılıktan çıkan her kimse ona sıkı sıkı tutunacağımı söylemiştim. Ama bunun o kadın olacağını düşünmedim. Tepkisizdim o bana sarılıyor ben ise sarılmıyordum.  Şaşırıp kalmıştım. Ama nedense kadının bana sarılmasını çok huzurluydu. Babama sarıldığımda bile hissetmediğim bir huzurdu bu. Üstelik adını bile hatırlamıyordum kadının.

Uzun bir sarılmadan sonra ellerini kollarıma indirdi. Yüzünde bu sefer sert bir ifade vardı. Arkama bakıyordu ancak benimle konuşuyordu. Ancak ben onu dinleyemiyor aynı huzuru tekrar istiyordum. İlk defa olmuştu. Ve bırakmak fazla zordu.  Babamda bile hissetmediğim bu şefkat ,sevgi huzur . Çok , çok,... çok farklıydı. Bir o kadar garip ama bir o kadar sıcak.

-Jennie! Beni dinliyor musun sen? Sana diyorum.

J: Dinliyorum. Ah evet pardon. Kafam, Kafam biraz karışık ve kendimi iyi hissetmiyorum eve gitmeliyim.

- Tabi seni eve götürürüz . Ancak bir daha kaybolma seni bulamamız bir dahakine bu kadar kolay olmaz. Sen bir ajansın Jennie ve sorumluluklarını almalısın. Aksi halde ne olacağını gayet iyi biliyorsun.

J:Evet efendim.

- Bana Iu demeni söylemiştim. Bu kadar çabuk unutmuş olamazsın. Sen çok dalıyorsun Jennie.  Bizimle konuşurken de dalmıştın. Bir hastalığın filan mı var yoksa kafan mı karışık. Eğer psikolojik sorunların varsa psikoloğa git. Birinin psikoloji sorunları yüzünden operasyonları mahvetmesini istemeyiz.

Birden sert olması bana garip gelmişti. Yüz hatları belirginleşmiş ve aynı Yoongi'nin kızdığında olduğu gibi sinirleri gerginleşmişti. Bi ana Yoongi 'nin annesi olduğunu düşünebilirdim. Neyse ki böyle saçma sapan bir düşünceye kapılmadım.  

Iu: Bak yine daldın. Dalma tamam mı bende kal bende kal.

J:Peki.

Iu: Seni evine götürelim hadi gel. 

Dedi ve benden tarafa yürümeye başladı. O an arkamda aslında biri olduğunu anlamış oldu. Arkamı döndüğümde bunun Gd denen herif olduğunu anladım.  Iu Gd'in boynuna gizlice yaptığını düşünerek bir öpücük bıraktı. Benim görmediğimi sandığını nerden çıkardım bilmiyorum sanırım görmek istemediğimdendi. Yada gerçekten saklamak istemişti. Yol boyunca hiç konuşmadık. Gerçi yolun nereye gittiğini de bilmiyordum Lanet olası ormanda cahil gibi onlar nereye giderse kuyruk gibi  peşlerinden gidiyordum.

Durduğumuzda buranın dün gelmiş olduğumuz yer olduğunu anlamakta zorluk çekmedim. Tek fark artık temizlenmiş ve yerde yatan kanlı adamlar görmüyor oluşunuzdu. Ürperticiliği bu şekilde geçmişti. 

Iu: Burda gördüklerini kimseye söylemeyeceksin .Tamam mı? Seni biz kurtarmadık. Ormanda gezinirken burayı gördün ve bu yüzden sana yardım ettik. Ailene böyle anlat. 

J: Nasıl anlatacağım sizi ilgilendirmez.

Dedim . Bu kadarı da fazlaydı artık ne yapacağımıda söyleyemezlerdi.

Gd: Anlamadım. Tekrar et .

J: Aileme veya arkadaşlarıma ne söyleyeceyim sizi ilgilendirmez dedim.

Iu: Tabi ki bizi ilgilendirir.  

Dedi Iu yumruğu masaya vurarak.

Gram korkmamıştım. Titrememiştim ve hala aynı sakinlik ve ciddiyetle onlara bakıyordum . Bunun tam anlamıyla sinir bozduğu an emindim bu yüzden hiç taviz vermiyordum. Evde bu tür durumlara alışıktım. Babam sinirli bir telefon konuşması yaptığında her zaman yumruğunu masaya vururdu.

Gd: Bak muhtemelen baban tama olarak 1 buçuk gün kayıp olan kızını oldukça merak edip polisi aramıştır bile. Evinizde arkadaşlarınızın evinde ve hatta banın iş yerinde bile polisler vardır. Bu babanın sosyal hayatını etkiler ve işinden olabilir. Eminim kimse önemli projelerinin polisler yüzünden aksamasını istemez. Babanla aranın daha da kötüleşmesini istemiyorsan dediklerimizi yapacaksın küçük hanım .

Bu sefer ben sinirlenmiştim. Gd 'nin yüzündeki gülümseme büyüdü. Şaşkın olmamamı bekliyordu ancak değildim. Bizi ajan yapmadan önce bizi araştırdıklarını akıl edebilmiştim neyse ki. Ancak dediklerini yapmak zorunda kalmak zoruma gidiyordu.  Babamın işinden olması umurumda değildi.  Yeterince diploması vardı, onu herhalikulade bir işe alırlardı. Sadece bunu annemin öğrenmesini istemiyordum . Babam yeterince güce sahipti. Beni aratmak için tüm mahalleyi ayağa kaldırmıştır bile. Bunun annemin kulağına gitmesini hiç ama hiç istemem.

Gd: Şimdi cevabını ver ,dediklerimizi mi söyleyeceksin yoksa  kendi kafaan uyup bunların annenin kulağına gitmesin istermisin?

İnternette senin için yapılan tweetler başlamış bile. Annenin kulağına gitmesi senin için pek iyi olmaz sanırım. Dimi? 

Dedi yüzünde ki büyük sırıtışla.  

Iu: Eğer şimdi gidersen tweetler çoktan durmuş olur .Unutma bizden yardım istedin burayı görmedin veya duymadın.

Derin bir nefes aldım sinirimin gözlerimden okunduğuna emindim.  Hatlarım belirginleşmiş ve sinirlerim gerilmişti. Aynı Iu ve Yoongi gibi. Tuttuğum nefesi verdim.  Hızlı karar vermeliydim. BU yüzden 

J: Tamam. Acele te  Kimseye hiç birşey anlatmayacağım. Tweetler annemin kulağına gitmesin.  Sizinle daha sonra görüşeceğim. Şimdi beni eve bırakın. 

Dedim tek nefeste. Damarlarımı normale dönmeye çalışıyordum ancak olmuyordu.  Iu buna fazla şaşırmışa benziyordu. Ancak takmadım.

Gd: Atla .

Dedi çoktan Iu ile benim yanıma yeşil askeri jipiyle gelerek. Iu 'ya sert bir bakış attım ve ön koltuğa bindim. Iu hala şaşkınlığını üzerinden atamamıştı. Bu biraz garibime gitti. Ancak fazla umursamamaya karar verdim. Arabanın aynasından saçlarımı düzelttim.  

Gd: Sanrım bu işler bittikten sonra tatil yapmalıyız 300 bin liralık tatil için yer bulmak mükemmel olur.

Kedi kendine Happy şarkısını mırıldanıyordu. Neden bu kadar mutlu olduğunu anlamadım, çokta umrum dışı değildi zaten.

Yol boyunca dışarıyı gözlemledim. Görsel hafızamın iyi olduğunu biliyordum. Bu yüzden her yeri kafamda kazımaya çalıştım. Eve geldiğimde üstümdeki kıyafetler değişmişti. Kuaföre gidip saçlarımı yıkamıştım. Ütümde pek fazla kir yoktu sadece kolum yaralanmıştı. Oraya bir adet yara bandı takmıştı Gd. Bunları hepsini ban zorla yaptırdı. Evet eve girmeden fazla temiz ve güzeldim. O 1 buçuk gün 5 yıldızlı bir otelde kafa dağıtmış gibiydim.

Zili çaldığımda tanımda Gd 'nin olduğunu gördüm. Neden hala gitmemişti ki. Ban güvenmediği için miydi yoksa . Gerçi ben olsam bende bana güvenmezdim ama bu sefer farklıydı. Olayların anneme gitmesini istemiyordum. Onlarada bunu biliyordu. Beni araştırdılarsa en azından kendimi yakmayacağımı biliyor olmalılardı.

J: Neden hala gitmedin? Ban güvenmeyebilirsiniz ama en azından...








Cinayet yonnieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin