You Get Me So High | fillie

• 𝗗𝗿𝗲𝗮𝗺 𝗚𝗶𝗿𝗹

Selam- feels gecireceginiz bir bolum ile karsinizdayim iyi okumalae muck <3

~

Shot bardaklarını masanın üstündeki tepsiye koyduk, arkama yaslanıp telefonumdan saate baktım ve telefonumu kapatıp masanın üstüne koydum. Oda gitgide sıcak olmaya başlamıştı. Millie elleriyle kendine hafif bir rüzgar yapıyordu. Sanırım içtiğimiz tekila yüzünden sıcak basmıştı. Gömleğimin ilk 2 düğmesini açtım, oturduğum yerden kalkıp klima kumandasını aldım ve klimayı açtım. Soğuk hava odanın içine dolarken kumandayı çalışma masasının üstüne koyarak kanepeye tekrardan oturdum, cebimden sigara paketini çıkarıp 2 tane sigara çıkardım. Sigara paketini cebime yerleştirip çakmağı çıkardım.

Bir sigarayı dudaklarımın arasına yerleştirip çakmağı yaktım ve sigarayı yaktım. Diğer sigarayı da yaktığım sigaraya değdirerek yaktım ve sigarayı Millie'e uzattım. Parmaklarımın arasından sigarayı aldı ve dudaklarına yerleştirdi. Sigaramdan bir nefes aldım ve dumanı havaya doğru yavaşça üfledim.

Odada çıt çıkmıyordu...

Millie's Pov:

Sigaralarımızın bitmesine birkaç dakika kalmıştı, sessiz bir şekilde sigarama bakıyordum. Parmaklarımın arasındaki sigarayı Finn ile aynı zaman aralığında dudaklarıma götürdüm. Birkaç saniye geçmeden saçımda hissettiğim el ile dumanı dudaklarımdan salmadan Finn'e doğru döndüm. Finn saçlarıma dokunuyordu, yüzümü her bir ayrıntısına kadar dikkat edermişçesine bana bakıyordu. Gözleri gözlerime, saçlarıma, burnuma ve en sonda dudaklarıma doğru indi. Alkolün etkisi yüzünden beynim pek mantıklı düşünmeme izin vermiyordu ve bu yüzden ne yapmaya çalıştığını anlamadığımı belli ederek bakıp dudaklarımı araladım.

"Finn?"

"..."

Söylediğime bir cevap vermeden bana bakmaya devam etti, eli saçlarımdan çeneme doğru indiğinde şaşırmıştım açıkçası çünkü bunu beklemiyordum. Finn çenemden nazikçe tutup beni kendine yaklaştırırken kendi de bana yaklaştı. Nefeslerimiz birbiriyle yarışırken daha fazla beklemeyip dudaklarını dudaklarıma bastırdı. İlk başta olayın şokuyla afalladım, daha sonrasında istemsiz bir şekilde ona karşılık vermeye başladım.

O sırada Finn ağzının içinde dışarıya bırakmadığı sigara dumanını benim dudaklarımın arasından ağzımın içine doğru yavaşça bıraktı, aynı şekilde bende bıraktım. Dumanlar birbirine karışmıştı. Finn hala dudaklarımızı ayırmadan nazikçe beni öpüyordu. Karşılık verirken dudaklarımızın üstünde kalan tekilanın keskin tadını alabiliyordum...

Finn's Pov:

Alkolün etkisiyle aniden yaptığım bir hareket ilk defasında kötü sonuçlanmamıştı. Bunu neden yaptığımı bile bilmiyordum. Millie ile hala dudaklarımızı ayırmamıştık, ta ki kapı tıklatılana kadar. Kapının tıklatılma sesini duymamızla ikimizde hızlıca geri çekilip üstümüzü düzelttik.

"Gel." diye seslendim kapıdaki kişiye. Kapı açıldı ve içeriye Martin girdi.

"Rahatsız ediyorum sanırım kusura bakmayın." dedi ve güldü. Anlamamış şekilde baktım daha doğrusu bakmalıydım.

"Şu büyük dava ile ilgili birkaç dosya geldi, incelenmesi gerekiyormuş. Mr. Nessinger'da dosyaları size yönlendirmemi söylediği için getirmiştim."