• 𝗕𝗮𝗯𝘆 𝗖𝗮𝗺𝗲 𝗛𝗼𝗺𝗲

160 29 172
                                        

sel am <33

~

Finn's Pov:

Dosyalarımı kolumun arasına alıp büromdan çıktım. Koridorda merdivenlere doğru yürürken bir anda bürosundan çıkan Martin ile göz göze geldim.

"Hey Finn."

"Efendim?"

"Millie az önce çıkıp taksiye bindi, keşke biraz daha erken çıkıp kızı bıraksaydın." dedi sırıtarak.

"Tanrım. Bugün olanları unut tamam mı Martin?"

"Neden? Unutmak mı istiyorsun yoksa?" dediğinde hiçbir şey diyemedim. Unutmak istiyor muydum yoksa istemiyor muydum? İşte bunu bilmiyordum...

"Sadece- neyse boş versene Martin."

Hafiften güldü ve konuşmak için tekrardan dudaklarını araladı.

"Ama iyi bir ikili olursunuz bunu söylemeliyim Finn."

Hiçbir şey demeden göz devirerek merdivenlerden inmeye başladım.

"Yarın görüşürüz Finn!" diye seslendi arkamdan.

"Görüşürüz Martin!"

Merdivenlerden indim ve dış kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açıp dışarıya çıktım. Hava iyice kararmıştı ve sokak lambaları yolları aydınlatıyordu. Arabama doğru ilerledim ve kapıyı açıp arabama bindim. Öylece orada oturmak istiyordum. Cebimden sigara paketini çıkarıp bir sigara yaktım. Sigara dumanı ağzıma dolduğunda yavaşça dışarıya doğru üfledim. Bu sigara dumanı birkaç saat önce hiç tahmin etmeyeceğim bir kişinin dudakları arasından benim dudaklarıma aktarılmıştı... Tanrım... hala aklımdan çıkmıyordu...

Sigaramın bitmesine az kaldığında arabanın içindeki küllüğe sigarayı bastırdım. Sigara söndüğünde sigarayı küllüğe bastırdım ve emniyet kemerimi takıp arabayı çalıştırdım. Yavaşça ofisten ayrıldım, ana yola çıktığımda telefonum çalmaya başladı, telefonun ekranına baktığımda tanımadığım bir numaraydı. İlk 2 aramasında önemsemedim ama 3. Aramasında arabayı bir köşeye çekip telefonu açtım.

"Finn, sen misin?" dedi tanıdık gelen bir ses.

"Evet? Kimsiniz?"

"Numaramı silmişsin Finn."

"Evet silmişim, demekki önemli biri değilsin." dedim garip bir ses tonuyla.

"Demek önemli biri değilim..."

"Kim olduğunu söyleyecek misin?"

"Linda." bunu söylediğinde başımdan aşağıya kaynar sular döküldü.

"Neden aradın beni?"

"Sadece... Attığım mail'i gördün mü onu sormak istemişt-"

"Gördüm, oldu mu?"

"Peki, ne düşünüyorsun?"

"Hiçbir şey."

"Nasıl yani? Ne düşünüyorsun dedim Finn!" dedi sesini yükselterek.

"Bana bağırmayı kes Linda. Kendi kafanda ne yaşıyorsun bilmiyorum ama seninle tekrar birlikte olmayacağım." dedim ben de sesimi yükselterek.

"Ben ne yapacağım ha!? Sensiz ne yapacağım!?"

"Ona da sen karar ver." dediğimde uzun bir sessizlik oluştu.

You Get Me So High | fillieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin