2."Gökyüzünü Aydınlatanlar."

24 1 0
                                    

Oy ve yorumlarını bekliyorum keyifli okumalarrr🫶🏻

Şenceylik,Kırıldı Vazo

MERT YAVUZ.


"Ya Mert düzgün çitilesene şu halıyı." Dolunay tek kaşını kaldırarak elinde ki hortumdan azar azar akan suyu tehdit edercesine üzerime fışkırttı. "Eğer beğenmezsem yeniden yıkatırım. Fakat bu sefer tıpkı Tarçın gibi dilinle yalayarak temizlersin."

Yüzüme gelen su damlalarını elimin tersiyle sildim. "Allahsız mısın kızım sen? Öğlen sıcağında diktin bizi buraya halı yıkatıyorsun. Beynim eridi şerefsizim."

Dizlerinin üzerine çökmüş diğer halıyı çitileyen Asaf homurdandı. "Varsa erisin."

Dolunay çekinmeden sinsice gülerken ters ters Asaf'ın yüzüne baktım. "Ayıp oluyor kardeşim ayıp, hani erkek dayanışması? Hani gerçek arkadaşlık? Hani gerçek dostluk? Hani ikimiz bir fidanın güller açan dalıydık?"

Terden alnına yapışan saçlarını gelişi güzel geriye doğru itekledi. "Valla ben halimden memnunum." Dedi omuz silkerek. "Sabahtan beri ne söyledin be kardeşim. Çenen değil elin çalışsın elin." diyerek bakışlarıyla üstünde oturup çitilediğim halıyı işaret etti.

"O kadar kasım olsa bende halimden memnun olurum tabi. Şuraya bak, kol kol değil üç dönüm tarla. Hoayy maşallah." Diyerek yüksek sesli bir ıslık öttürdüm.

Herif hem yakışıklıydı hem de güçlü. Bunun yanında da başarılı. Asaf Aksel Demir.. Genç kızların nikah basma kombini.

Tamam kızlar sakin olun. Konuyu biliyorum, halledeceğim.

Asaf eline bulaşan köpükleri elinin tersiyle üstüme attı. "Sil lan o ağzının suyunu.Senin yanında kendimi tehlike de hissetmeye başladım artık. İffet'i camın kenarına çağıran Cemil'sin artık gözümde. Uzak dur benden." Diyerek üzerine yapışan beyaz tişörtün altında ki göğüslerini iki eliyle kapattı.

Dolunay burun kemerine düşen güneş gözlüklerini düzeltip elinde ki hortumu Asaf ile ikimizin üstünde gezdirdi."Şş kaytarmayın, daha yıkanacak iki halı var."


Asaf gıkını çıkarmadan halıyı çitilemeye devam ederken ben ellerimi gözlerimin üzerine siper ederek bir gardiyan edasıyla başımızda dikilen Dolunay'a baktım. "Ulan öldük burada be. Vicdanını ekmek arası yapıp yedin mi sen?"

Soruma aldığım yanıt suratıma tayzikle sıkılan su oldu. Yarabbi şükür. 

"Tatile mi geldik, cefa çekmeye mi belli değil anasını." Diye homurdandım ve elimde ki fırça ile halıyı hırsla fırçalamaya koyuldum. 

Bakışlarım kendi kendine şarkı mırıldanarak halıyı çitileyen  Asaf'ı bulduğunda tıpkı arkadaşını ispitleyen bir velet gibi işaret parmağımı Dolunay'a doğru salladım. "Hocam Asaf'ın  beyaz tişörtü ıslanıp vücuduna yapışmış. Bu heybetli görüntü beni kudurttu, tuvalete gidebilir miyim?"


"Ulan,"Diyerek halının üzerinde biriken köpük yığınını üzerime doğru fırlattı Asaf."Biraz daha namusuma göz dikersen yemin ederim seni kendi elimle kısırlaştırırım azgın teke."

BİZ BİZİ İYİ BİLİRİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin