0.8

981 79 178
                                    

"Hayır dedim Jungkook!"diye söylenerek mutfakta yemek hazırlıyordum. Dün onu öptüğümden beri bana yapışmıştı.

"Rosie anlamıyorsun gerçek olduğuna inanmam gerek beni biraz daha öper misin?"

Elimdeki bıçakla hızla ona döndüm. Bıçağı ona doğru tutarak sahte bir tehdit savurdum.

"Eğer biraz daha içinde 'öpme' gibi bir şeyler söylediğini duyarsam seni bıçaklarım Jungkook!"

Önüme dönüp tezgahtaki salatalığı kesmeye devam ettim. Biraz salata hazırlıyordum atıştırmalık olarak yiyebilirdik.

Birden belime sarılan kollar ile kaskatı kesildim. Jungkook'un nefesini ensemde hissediyordum.

Çenesini omzuma yasladı ve sesli bir nefes verdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çenesini omzuma yasladı ve sesli bir nefes verdi. İçimin titremesi normal mi?

"Rosie,seni çok seviyorum."diye sessizce konuştuğunda yutkundum. Bu kadar yakın olmak zorunda mıydı?

Yavaşça ona doğru döndüm ve kollarımı boynuna doladım.

"Ben de beni seviyorum Jeon."dedim alayla. Bana gülümsedi ve beni kendine çekip daha da yakınlaştırdı.

"Rosie?"diye soran Jungkook'a bakıyordum. Gözlerini kapatmış öylece duruyordu.

"Kalbim çok hızlı atıyor normal mi?"diye sorduğunda gülümsedim. Ellerimi ensesine yerleştirdim ve aramızdaki mesafeyi tamamen kapattım.

Burunlarımız birbirine değerken önce yanağından öptüm onu.

"Benim de çok hızlı atıyor."diyerek aynı şeyleri hissettiğimizi bilmesini istedim.

Jungkook daha fazla dayanamamış olacak ki dudaklarını dudaklarıma sürttü.

"Peki bu da hızlı atmasını sağlıyor mu?"diye fısıldadığında gülümsedim ve gözlerimi kapattım ben de.

Çok geçmeden dudaklarımız birleşmişti. Beni her öptüğünde onu daha da çok sevdiğimi hissediyordum.

Öpüşmemiz sertleşirken o hareket etmeye başlamış beni mutfaktan çıkarıyordu.

Bir anda bacaklarımdan tutunca ne yapmak istediğini anladım ve kendimi biraz kaldırıp bacaklarımı beline doladım.

Bu sırada hala öpüşmeye devam ediyorduk. Onun odasına girdiğimizde kalbim yerinden çıkmak üzereydi.

Beni yatağa bıraktığında biraz geri gittim ve kafamı yastığa yasladım o ise üzerindeki beyaz tişörtü çıkartıyordu.

Üzerime eğildiğinde tamamen kontrolü ona bırakmıştım. Kafasını boynuma gömdü.

"Çok güzel kokuyorsun Rosie."hırıltılı gelen sesi ile yutkundum sanırım Jeon Jungkook şuan iyi durumda değildi.

Boynumda hissettiğim sıcaklıkla nefesimi tuttum. Jungkook küçük küçük öpücükler bırakarak köpürcük kemiğime doğru ilerliyordu.

Onu ittirdim ve üstüne çıktım. Üzerimdeki ince askılı bluzu çıkarttığımda Jungkook şokla bana bakıyordu.

Ona yaklaştım ve dudaklarımı onunkilerle birleştirdim. Geçen seferkinden daha sert mi öpüşüyordu bu çocuk?

Ellerim saçları ile oynarken o belimi baş parmakları ile okşuyordu.
Saçları yumuşacıktı.

Jungkook tekrar üste geçmiş ve çıplak karnıma öpücükler bırakmaya başlamıştı.

Elimin altındaki çarşafı sertçe sıktım ve başımı biraz geriye attım. Bu his çok garipti.

Birden çalan kapı zili ile Jungkook'la göz göze geldik. Bakmak için hareketlendiğim sırada Jungkook beni geri yatağa ittirdi.

"Çalar çalar gider boşversene."dedi hızlı nefeslerinin arasından. Şuan gözüme o kadar mükemmel geliyordu ki onun dediğini yapacaktım.

Kafamı salladım ve tekrar öpüşmeye başladık derken zil tekrar çaldı. Jungkook umursamayıp öpmeye devam ediyordu ve bir şey yapamıyordum.

Odada yankılanan telefon sesi ile Jungkook durdu ve üzerimden çekildi.
Telefonu eline alıp aramayı yanıtladı.

"Herkes bugünü mü bulur amına koyayım! Ne istiyorsun Taehyung?"diye sinirle soluduğunda ağzımdan küçük sessiz bir kahkaha çıktı.

"Tae! Mal mısın? Şerefsiz o kapıyı açmıyorsam bir sebebi var değil mi? Gitmek yerine ne diye üstüne beni arıyorsun?"

"Kapat lan kapat geliyorum!"diyip gözlerini devirerek kapattı telefonu.

Bana döndü ve bir kaç saniye duraksadı. Sonrada boğazını temizledi.

"Güzelim sen giyin ben şu şerefsize kapıyı açayım."diye konuştuğunda kafamı salladım, cevabını aldıktan sonra hızla bluzunu giydi ve odadan çıktı.

Bir kaç saniye yatakta öylece bekledim. Olanları düşünüyordum ne ara Jungkook ile bu hale gelmiştim ben? Ne çabuk tutulmuştum ona.

Silkelendim ve yerde olan bluzumu üzerime geçirip saçlarımı düzelttim.

İçeriye geçtiğimde Jennie ve Tae bir koltuğa oturmuş Jungkook bir koltuğa oturmuştu.

"Hoşgeldin Nini, hoşgeldin Taehyung."diye ortamdaki sessizliği bozdum.

Onlar ise anlaşmış gibi bana ve Jungkook'a imalı imalı bakıyordu.

"Ne bakıyorsunuz öyle ayı mı oynuyor?"diye sinirle sordu Jungkook.
Niye bu kadar sinirliydi?

Jennie hafif öksürdü ve Taehyung'a sinsice gülümseyip Jungkook'a döndü.

"Niye sinirlisin? Yoksa Rosie ile 34+35 olayını mı gerçekleştiriyordunuz?"duyduğum şey ile öksürük krizine girdim.

Elimi yumruk yapıp omzum ile göğsüm arasındaki yere bir kaç kere vurdum.

Benim şaşkınlım krizim geçince sinirle Jennie'ye döndüm.

"Jennie kanka ciddi soruyorum problemlerin mi var? O ne demek öyle!"diye azarlarca konuştuğumda Jennie hiçte ders almış gibi görünmüyordu.

"Ne var kızım yalan mı? İkinizinde dudağı Kylie Jenner'a dönmüş."dediğinde ikinci bir şok yemiştim.

"Jennie!"Jungkook Jennie'yi uyarırken o Taehyung ile kikir kikir gülüyordu.

Jungkook'un yanına oturdum o da kolunu direk omzuma attı ve saçlarımı öptü.

"Ee,anlatın bakayım neler oldu,nasıl oldu,nerde oldu?"diye konuşan Taehyung'la Jungkook'a döndüm.

O da bana bakıyordu,gülümsedim ve dudağına küçük bir öpücük bıraktım ve onlara geri döndüm.

Sorgu şimdi başlıyordu...










.
.
.
.
.
.
.
.
.
Selaaam! İlk defa smut tarzı bir şey yazdım becerememiş olabilirim.

Diğer bölümde taennie ilişkisine giriş yapacağız şuan sadece ikiside Rosé ve Jungkook'un arkadaşları.

700 kelime oldu bölümleri sıkılmayın diye kısa tutuyorum.
Neyse diğer bölümde görüşürüz aşklarım mwahh 💋





34+35 • Rosékook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin