yazarken bu kadar cringe olacağını düşünmemiştim ama okumak istersiniz diye ve anı olarak kalsın diye kaldırmıyorum kitabı
jkkjguk: Hey! Ariana'nın 34+35 şarkısını biliyor musun? Eğer bilmiyorsan uygulamalı öğretmek isterim :)
Rosiespark: Sana uygu...
Bugün biraz fazla yoğundum ve sabah erkenden koşa koşa evden çıkmıştım. Jungkook zaten benden daha da yoğundu. Bilirsiniz hukuk okumak zordur.
Bugün finallerim bitiyordu ve ben şan sınavına yetişmeye çalışıyordum şuan ama sorun şu ki, otobüste kavga çıktı ve gidemiyorum.
Daha fazla beklemek istemedim ve kapıyı açmalarını söyleyip aşağıya indim yoksa geç kalacaktım. Neyse ki bugün yanıma gitarımı almam gerekmemişti.
Ben hızlı hızlı koşarken köşeyi döndüğümde birisi ile çarpıştım ve elime sıcak kahve döküldü.
"Ah!"diye acı ile inledim ve elimdeki dosyayı yere düşürdüm ama şuan onu düşünecek durumda değildim çünkü Ekim fena halde yanmıştı.
"Ben çok üzgünüm,siz iyi misiniz?"sorusuyla acıdan kapatıp sıktığım gözlerimi açtım ve karşımdaki adama baktım.
"İyiyim, teşekkürler ama gitmem lazım."dedim dişkerimin arasından şuan canım yanıyordu ve ben konuşmak istemiyordum.
"İsterseniz bırakabilirim özür gibi düşünün lütfen."karşımda duran adama baktım ve kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Hayır,gerek yok. Şimdi izin verirseniz bir yere yetişmem gerekiyor."diye konuşurken bir yandan yerde dosyamı alıyordum.
Adam ise ağzında bir kaç bir şey mırıldandı ve gitti. Vakit kaybetmemek için tekrar koşmaya başladım şuan elimin acısı önemli olan şeyler arasında değildi.
🍯🍯
Onca olan şeye rağmen sınava yetişmiş ve gayet güzel bir iş çıkarmıştım. Şimdi ise Jungkook'un yanına uğrayıp oradan işe geçicektim.
Onların kampüsü zaten bize çok yakındı ve Jungkook'un yarım saatlik bir arası olduğunu öğrenince yanına gitmek istemiştim.
Taehyung ve Jungkook'u bir masada otururken görünce sinsice gülümsedim. Beni gören Taehyung'a susmasını işaret ettim.
Hızla Jungkook'a yaklaşıp ellerim ile gözlerini kapattım.
"Kimim ben?"diye sorduğumda Jungkook irkildi.
"Yemin ederim benim sevgilim var hanımefendi kim olduğunuzu bilmiyorum lütfen ellerini çeker misiniz?"
Jungkook benimle dalga geçtiğinde güldüm ve hafifçe anlına vurdum. O ise elimi tutup çekecekken birden acı ile bağırdım. Ben yanık elimi unutmuştum.
"Rosie! Özür dilerim ne oldu iyi misin?"diye endişeyle soran Jungkook'a kafamı salladım ve yanındaki sandalyeye oturdum. O ise hala elimi tutmuş ona bakıyordu.
"Nasıl oldu bu? Fena kızarmış baksana."
"Yanlışlıkla elinde kahve olan biri ile çarpıştım ama önemli değil akşam eve geçince krem sürerim."diyerek açıklamamı yapmıştım.
Jungkook ise elimi dudaklarına götürüp hafifçe öpücük bıraktı. Ona gülümsedim ve saçlarını karıştırdım.
