33

46 16 22
                                    

Kendinizi Daha İyi Tanımanızı ve Anlamanızı Sağlayacak 17 Psikolojik Gerçek

İnsanın kendini daha iyi tanımasını, duygularının farkına varmasını ve davranışlarını anlamasını sağlayan şeylere psikolojik gerçek diyoruz.

Davranışlarımızın ve bizim gerçekte nasıl biri olduğumuzun altında yatan tüm gerçekler psikoloji biliminin sınırlarının içinde yer alıyor. Beynimiz günde ortalama 12 bin ila 50 bin arasında düşünce üretiyor. Bu gerçekten inanması güç bir sayı, ancak tamamen gerçek. Ancak buna rağmen zihnimizin neler yapabileceği hakkında çok az bilgiye sahibiz. Bu içerikte sizlere belki daha önce hiç duymadığınız birtakım psikolojik gerçekleri açıklamak istiyoruz. Bu bilgiler kendinizi tanımanız için size yardımcı olabilir. İşte, belki de farkında bile olmadığınız psikolojik gerçekler.

1. Unutkanlık yüksek zekanın işareti olabilir.

İyi bir hafıza en güçlü ve en olumlu özelliklerden biri olarak görülebilir. Ancak bilim insanları unutmanın da en az hatırlamak kadar önemli olduğu konusunda ısrarcı. Gerçekte kötü bir hafıza, gerekli bilgilere yer açmak ve beynin boş yere alan ve enerji kullanmasının önüne geçmek için tasarlanmış bir mekanizma olabilir.

2. Reddedilmek kişinin fiziksel acı çekmesine yol açabilir.

Nörolojik bilimlerin ortaya koyduğu gerçeğe göre, reddedilmek tıpkı fiziksel acı gibi acı veriyor. İnsanın duygusal veya fiziksel acıya verdiği tepkiler aynı ve her iki durumda da vücuttan doğal bir kimyasal ağrı kesici salgılanıyor.

3. Kırmızı – yeşil ve mavi – sarı: Gerçekte var olan ama bizim göremediğimiz renkler.

Kırmızı-yeşil renk gerçekte dünyada var olan bir renk ve aslında bizim gördüğümüz kahverengi değil. Aynı şekilde mavi-sarı karışımından oluşan renk de tam olarak yeşil değil. Biliyoruz kafanız karıştı, ancak bu renkleri hayal etmeye çalıştığınızda bunu başaramayacaksınız, çünkü zihninizde bunun için herhangi bir referans yok. Bu renkler var, ancak bunlara “Yasak Renkler” deniyor. İnsanın renk algısı sebebiyle bu renkleri gerçek halleriyle görmemiz mümkün değil.

4. Durağan bir yaşam beyninizin öğrenme merkezlerini kapatıyor.

Hayatınızın dengesiz ve hareketli olmasından yakınıyorsanız bir kere daha düşünün deriz, çünkü yakındığınız bu şeyler aslında sizin daha iyi biri olmanızı sağlıyorlar. Bilim insanları şunu diyor: “Eğer konfor alanınızdan çıkmıyorsanız, öğrenmiyorsunuz demektir.”

5. Aynı anda sadece 3-4 şey hatırlayabilirsiniz.

Elinizde bulunan listedeki şeylerden pek çoğunu unutuyorsanız emin olun hiç problem değil. İnsan beyni aynı anda en fazla 3-4 şeyi anımsayabilir ve bunu biz değil bilim söylüyor.

6. İnsanın endişe duyduğu şeylerin %85’i asla gerçekleşmiyor.

Yapılan bir çalışmaya göre insanın olmasından korktuğu kötü şeylerin çoğu aslında gerçekleşmiyor. Çalışmada, insanlardan uzun zamandır endişe duydukları şeylerin bir listesini yapmaları istenmiş. Sonuç olarak listede yer alan şeylerin %85’inin asla gerçekleşmediği görülmüş. Yani aklınıza gelen kötü şeylerin gerçekleşme ihtimali sadece %15.

7. Ne kadar mutluysanız o kadar az uykuya ihtiyacınız oluyor.

Kendinizi Daha İyi Tanımanızı ve Anlamanızı Sağlayacak 17 Psikolojik Gerçek
Ne kadar mutluysanız, günlük olarak ihtiyacınız olan enerjiyi depolamak için o kadar az uykuya ihtiyacınız var demektir. Tam tersi şekilde üzgün ve mutsuz olduğunuzda uyku ihtiyacınız da artacaktır. Depresyondaki kişilerin yataktan çıkamamasının sebebi gereken enerjiyi bir türlü toparlayamıyor oluşlarıdır.

8. Güçlü duygular, yanlış anılar üretebilir.

İnsan hafızası zannettiğimizden daha kırılgan ve güvenilmezdir. Hatalara son derece açık bir hafızamız vardır ve bazı şeyler yanlış anıların üretilmesine yol açabilir. Yapılan bir deneyde Elizabeth Loftus, deneye katılanların %25’inin yanlış anı üretmesini sağlamıştır. Loftus, bu insanların çocukluklarında bir defasında alışveriş merkezinde kaybolduklarına inandırmıştır.

9. Korkularınız size kalıtım yoluyla aktarılmış olabilir.

Genetik kodlama sayesinde anılar ve korkular bir sonraki nesle aktarılabilir. Neden yüzmekten veya yüksekten sebepsiz yere korktuğunuzu düşünüyorsanız cevabı genlerinizde aramak isteyebilirsiniz.

10. İnsanlar yorgun olduklarında daha dürüst olurlar.

Yorgun olduğunuzda beyniniz de yalan söyleyemeyecek kadar yorgun olur. Bu normaldir ve insanların geçenin ilerleyen saatlerinde bir şeyler itiraf etmeye başlamasının sebebi budur. Ayrıca insanlar en kolay öğleden sonraları yalan söylerler, çünkü bu saatlerde kendi kontrolleri tamamen kendilerinin elindedir. Eğer bir sırrınız varsa, arkadaşlarınızla veya sevgilinizle geçenin ilerleyen saatlerine kadar konuşmasanız iyi edersiniz.

11. Başka insanlar için harcama yapmak insanı mutlu ediyor.

Para harcamak, en az kazanmak kadar önemlidir, özellikle de başkaları için harcıyorsanız. Kişinin bir başkası için para harcaması, kendisi için harcamasından daha çok mutluluk veriyor. Ancak elbette arada kendinizi şımartmayı da unutmayın.

12. Stres en çok 18-33 yaş arasındakileri vuruyor.

Yapılan araştırmalara göre en stresli yaş aralığı 18-33 yaş arası. 33 yaşından sonra stres seviyesi azalmaya başlıyor. Bir başka bilgi daha verelim, kadınlar erkeklere göre kendilerini daha stresli hissediyorlar.

13. İyi bir yalancı diğer yalancıları yakalama konusunda da iyidir.

Psikolojik ve nörolojik teorilere göre iyi yalan söyleyen kişiler yalanları yakalamada çok daha iyi oluyorlar. Bunun sırrı, diğer yalancıların beyin işleyişleri hakkında diğer insanlara göre daha fazla bilgi sahibi olmaları.

14. Birinden hoşlanıp hoşlanmadığınıza veya ona aşık olup olmadığınıza karar vermeniz sadece 4 dakikanızı alıyor.

Bir kişinin, başka bir kişiden etkilenip etkilenmediğine karar vermesi 90 saniye ila 4 dakika sürüyor. Eğer o kişiyle konuşursa süre daha da kısalıyor. Buna, kişinin vücut diline ve ses tonuna göre karar veriyoruz. İnsanların sadece %7’si kişinin söylediği şeylere bakarak karar veriyor.

15. İnsanların %90’ından fazlası hayalet titreşim sendromuna sahip.

Kendinizi Daha İyi Tanımanızı ve Anlamanızı Sağlayacak 17 Psikolojik Gerçek
Her 10 kişiden 9’unda hayalet titreşim sendromu var. Yani, çalmadığı halde telefonlarının ceplerinde titrediğini zannediyorlar.

16. Ne kadar çok seçeneğiniz varsa karar verme ihtimaliniz o kadar azalıyor.

Buna Tercih Paradoksu deniyor. Özet olarak tercih yapılabilecek ne kadar çok şey varsa tercih yapmak o derece zordur. Hatta sonuç olarak tercih çok olduğu için karar veremeyip o konudan tamamen vazgeçilmesi bile söz konusudur. İnsana sunulan seçimlerin, onu özgürleştirmekten çok bir felç durumu yarattığı öne sürülür.

17. Çikolata yemek, aşık olmaktan daha çok mutlu ediyor.

Bilim insanlarının iddiasına göre bir parça çikolata yemek insanın, en sevdiği müziği dinlemekten, lotoyu kazanmaktan ve hatta aşık olmaktan daha fazla mutlu hissetmesini sağlıyor. Bunu ispatlamak için beyin aktiviteleri takip edilmiş ve insanın en çok çikolata yediğinde mutlu hissettiği görülmüş.  

Diğer bölümde görüşürüz Hayal gezginleri

🏙🌇🌆🌃

HayalcilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin