YAKINDA

#6#ÖZGÜR

"Hay allahım yaa. Hepsi beni buluyor. Sen kimsin ki. 'Neden o çocukla gülerek konuşuyon?' 'Onun senin yanağından makas alan elini kırarım.' 'Senin yüzünü inceliyen gözlerini metal kaşıkla oyarım.' Ne günah işledim de sen bana bunu verdin."

Ben böyle söylene söylene  eve hem girmişim hemde merdivenlerden çıkıyormuşumki abimi fark ettim. Salona oturuyor. Gülümseyerek yanına yürüdüm-hayır uçtum-.

"Abiiiimm.

" Durya dur öldürdün."

Yanına oturdum.

" Napıyım özlemişim. Hem sen beni özlemedinmi?

" Tabi ki özledim mal! Hem seni sinir eden kim. Beni bile görmedin.Kim bu şanssız erkek inşallah büyük şeyler düşünmüyorsunuzdur.Daha sonra çocuk intara felan girişmesin. Hani mazallah nolur nolmaz..."

" Abi sen malmısın ya. Ne diyon."

" He bu arada biri daha yemeğe gelcek. Babamların ortaklarının oğluymuş. Bi kaç kerede konuşmuşluğmuz var zaten. Ama siz tanışmadınız galiba. İyi geçinirsiniz merak etme. Çok kafa çocuktur."

" Abiii. Bensiz yeseniz. Ben kendi yemeğimi odamda yesem."

"Eylül kırma beni. "

"Off. Tamam. Ama sırf senin için."

" Kardeşlerin bir tanesi."

" İşine gelince"

" Doğru"

Yastığı kafasına geçirdim. Daha sonra yumuşak koltuktan kalkarak abimin yanına gittim. Yanağına öpücük kondurarak merdivenlerden çıkmaya başladım. Krem taş merdivenleri ses çıkarmadan çıkmaya başladım. Yukardan koşarak bembeyaz daha yavru olan gondlım indi. Annesi çok yaşlı olduğu için ölmüştü. Safari yanıma geldiğinde abimde altan

"Heh ben seni besleyim büyüteyim. Gene git onunla oyna. Öyle olsun Safari. Hakım helal değil sana."

Ben gülerken oda mutfağa doğru gidiyodu. Safari mamayı görünce kucağımdan atlayarak abimin peşinden gitti. Bende odama gitim.

Gri ,koyu yeşil , kırmızı , siyah ve beyaz renklere hakim olan odamdan içeri girdim. Dolabımdan iç çamaşırlarımı , siyah taytımı , onun üzerine de bol krem rengi omzu düşük uzun kazağımıda alarak odamın içindeki banyoyo girdim. Sıcak suyu küvete dolmak üzere çeşmeyi açtım. Bir süre sonra su dolmuştu. Sıcak küvetin içine girdim.

Küvetten çıktım. Kıyafetlerimi giydim. Saçlarımıda kurutum.

Ohh. Mis gibi oldum. Saçlarımı yukardan at kuyruğu yaptım.

Hafif bi parlatıcıda sürdüm. Şeftalili.

Aşağı inmeye başladım. Abimmin sesi geliyordu. Bide yabancı bi ses daha. Misafirimiz gelmişti.

"Gel Eylül. Misafirimiz geldi. Özgür."

Çocuğu...bi dakika noluyo ya. Ben ona şaşırmış bir şekilde bakarken o bana anlamamış gibi kaşlarını çatı.

Hayır yani bide görmezlikten geliyor ya.

"Sen niye..."

Kolundaki dövme dikatimi çekti son anda. 'E' mi? Abim noluyo burda ya. Der gibi bakıyordu. Bi dakika gerçekten şuan...

"Merhaba. Ben Özgür.  Ya kusura bakma abi. Çağrı benim işim var felan dedi de. O gelmedi."

" Bi dakika siz ikizsiniz dimi?"

" Evet?"

" Sen neden okulda yoktun? Yani aynı okuldayızda. Çağrı ile tanıştık. Ama seni görmedim. "