Hala şoktaydım. Beni mi takip etmişti? Ama ardımdan kapıyı kapatmıştım. İçeri nasıl girmişti?
Ona şaşırmış ve soru soran gözlerimle bi süre baktım. Hala yanıt vermeyince " senin burda ne işin var?"
Oda bana sırıtarak baktı.
"Bu soruyu benim sana sormam lazım... Bücür" dedi. Sondaki bücür kelimesibe vurgu yaparak. Elimdeki defteri daha sıkı tutum.
"Evimde ne işin var? "
NE??
Evim dedi. Ne işin var benim evimde. Var ne işin evimde. Ne var işin evimde. Evimde..... Ah Eylül ne saçmalıyosun?
"Evim?" Dedim soru sorarcasına.
"Burası benim evim ve sen buraya izinsiz girdin. Benim iznim olmadan. Haneye tecavüz oluyo bu." Dedi bilmiş bi tavırla.
" Bi kere haneye tecaviz eve zorla girmedir. Öyle bişey olmadı." Arka cebimdeki aanhtarı çıkarıp ona doğru salladım.
"He bide anahtar yaptırdın yani"
Dedi.
" Çağrı mal mısın?"
Bi süre güldükten sonra devam etti.
"Buraya yeni taşındık. Kadınların temizlik yapması için annem bi kaç koli malzeme götürmemi istedi."
Demek yeni taşınanlar onlardı. Evi kiraya mı vermişlerdi? Yoksa satmışlarmıydı?
" Kiraya mı? Yoksa sizin mi artık?"
" Kira. Ama bahçenin sonundaki kulube gibi biyer var orası bizim değil. Giremiyoruz oraya. "
Bütün çocukluğmuzun geçtiği kulube. Kimseyi almadığmız...
Anılarımız...
O kulubenin iki anahtarı vardı. Biri bende diğeri Mert'e. Kafamı iki yana salladım.
"Şey... benim gitmem lazım." Dedim çıkmaya yeltenirken kolumdan tutu.
"Hey sen burda napıyodun?"
" Eski bi arkadaşım burda oturuyodu. Taşınmışlar. Bende onun odasına son kez girmek istemiştim. O kadar." Dedim. Ve kolumu çektim. Merdivenleri hızla inip evden çıktım. Bahçe kapısından çıkarken gözüm bir yatağın büyük bi çalışma masasının , küçük bi tezgahın , ve kitaplığın olduğu kulubeye çevirdim. Duvarda onunla çekildiğmiz sürüce fotoğraf. Hata iki albümlük duvara sığmayan diğer fotoğraflarımız. Milyonlarca fotoğraf....
Son bi tebessüm daha ederek kapıdan çıkıp sokakta yürümeye başladım. Evimiz uzak olmadığından çabuk gelmiştim.
Bi duş hiç fena olmaz diyerek duşa girdim. Daha sonra yatağıma yatıp Mert'in kitaplığından aldığım defteri tekrar açtım. 3. Sayfada benim ona yazdığım küçük bi kağıt vardı. Hastanede kalmıştı. Apandis ameliyatı için 2 hafta. O zaman bi buket çiçekle üzerinde göndermiştim.
Seni seviyorum biricik.
Çabuk iyileş.Yazılı kağıda son kez baktıktan sonra defteri kapadıp komodinimin çekmecesine koydum. Yarın Mert'i arayacaktım.
Yeni bölüm en kısa zamanda bücürlerim :*
Keyifli okumalr :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKINDA
Teen Fictionİkizler büyük oyunun içinde. Biri ailenin biricik çocuğu , diğeri beladan kurtulmayan serseri. "Benimsin! Ve sadece benim olcaksın!"