#3#KİDOO

418 61 13
                                    

Multide Çağrı

"Şey..Eylül biz tekrar olmayacağız değilmi?"

Bunca olan şeyden sonra mı?

Demedim. Çünkü bilmiyorum. Bunca olan şeyden sonra neden beni istiyo ki.

Derken Demir geldi. Hemen ayağa kalkıp sarıldık. Bi süre benim sayemde tüm kantin bize baktı benim sevinç çığlıklarım yüzünden.

"EKİMimim gelmişşş"

Adımı hatırlatmama gerek varmı? (Eylül)

Bana hep EKİMimim der.

"Seni özledim"

"Ben en çok birlikte espiri yapmayı özledim."

"Ahahansjjs"

Ben böyle haykırınca

"Ama bunu özledim."

"Ben herşeyini özledim."

Mert'e ayağı kalkınca birlikte sınıfa doğru çıkarken, Demir

"Bi aşk fidanlanıyomu ne?"

Gülerek.

Ona ölümcül bakışlarımdan attım.

-sadece gözlerimi kıstım-

.......

Demir ile birbirimize mal mal espiriler yaparken sınıfa boyu kısa gözlükleri bulanık bulanık göbekli bi kadın içeri girdi. Eray'a sorduğumda tarih öğretmeni olduğnu söyledi.

Allahın aşkına kimin böyle bi tarih öğretmeni var?

Hoca beni görür görmez hemen

"Sen yenisin demi?"

Sınıftan biri "hocam siz bu öğrenciyi daha önce hiç gördünüzmü?"

Hoca:

"Hayır."

"O zaman yeni gelmiş hocam."

Hoca adının Cem olduğnu öğrendiğim çocuğa delici bakışlar atarken gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.Bana tekrar baktığında yüzüme cici kız gülümsemesi koyup baktım.

"Ayağa kalkıp bize kendinden bahset."

Ayağa kalktım.

"Ben zaten burdaydım...yani ilk senem burda geçti daha sonra babamın işi nedeniyle Istanbul'a gittik. Sonra tekrar buraya geldik."

"Arkadaşınıza sormak istediğiniz soru varmı? "

Kimseden parmak kalkmayınca bende oturdum. Bu okuldak -yeni gelenler hariç- herkez beni tanır.

Popiydim ben tağammıı?

İğrenç bi tarih dersinden sonra (kim severse) Eray'larla birlikte tekrar konuşmaya başladık. Ta ki yanımıza o çocuk gelene kadar. Uzun boylu , saçları düzgünce taranmış , gözlüklü bi çocuk.

Tamam ya İNEK bu çocuk.

"Şey müdür seni odasına çağırıyor."

Dedi filozof. Utangaç bi tavırla.

"Tamam. "

.......

"Hocam eskisi gibi yüzme , müzik , okçuluk."

"Tamam kızım. Bugün yüzme var. Mert'te yüzmede. Sadece o katılmıştı yüzmeye sizin sınıftan. 1 de sen 2 oldu. Tamam gidebilirsin. (Zanndersin matematikte toplama yapıyo)

Odadan çıktım. Kantine geldim. Herzamanli gibi ÇİKOLATALI KİDO mu aldıktan sonra herzamanki masaya geçtim.

Wattpate girdim. Pisikopat a ve Solucan a yeni bölüm gelmiş. Solucanı açıp okumaya başladım.

1 sayfa okuduktan sonra wattpaten çıkıp instagramda gezmeye başladım.

Bugün takipçimi yağıyo ne burdada 10 kişi takip etmeye başlamış.

Offf instagram demişken bayadır-1 haftadır- foto atmıyom hee. Bugün çocuklarla bişeylermi yapsak acaba.

Ben bunları düşünürken Eray geldi.

"KİDO mu o!?"

Oda benim gibi KİDO'ya bayılıyo. Hemen alıp bir kaç yudum içti.Elinden almaya çalışarken KİDO'yu biraz sıkmış olabirim. Yan masadaki DAŞLARdan birinin üstüne geldi. Çocuk bana bakıyordu. Ama bu öyle bi bakıştı ki.

Allam göt korkusu bişe de diyemiyom.

Eray beni oturtu. Sanırım arkadaşı.

Çocukla biraz konuştuktan sonra bana bakmadan merdivenlere doğru gitmeye başladı. Bende bi şansımı deneyim diye yanına gittim.

"Şeey.. ben özür dilerim. "

Güldü. Ama ne gülüş.. allam bana öbür taraftan yer aç. Geliom birazdan.

"Aslında neden bana süt döktüğnü biliyorum."

Ne kadar KİDOma sadece 'süt' demesine sinirlensemde -KİDO lan o. Boru değil- ne diyeceğini merak ettim.

"Benim gibi yakışıklıyı buldun tabi, dur ben bunun içinede bakayım dedin. Ben gömleğimi çıkarcaktım, sende doya doya kaslarıma bakacaktın."

Aslında düşününce o kadar da kötü bir fikir değildi.Ama ben Eylül Doğan bunun altında kalırmıyım.

Tabi ki hayır.

"Egoist. Ego yığnı yaa. Sana küçüken Danino yerine egomu yedirdiler."

Biraz sinirlenir gibi olsada muzipçe gülmeye başladı. Artık siz onu hayal etmişsinizdir. Ya da durun o gülümseme sadece bana ait.

Ben somurtarak tam masadan kalkacakken sıcak bi el bileğimden tutu.

"Ben birine kalk demeden kalkamaz.Şimdi otur."

Elimi sertçe çekip oturdum.

"Ne diye oturdum. Sötleyeceğini çabuk söyle. Okulun en uzun teneffüsünü bi salakla geçirmek istemiyorum-a hayır istiyorum -

Biraz sinirli biraz sakin bir tavırla masadan kalktı.

"Bedelini ödeyeceksin. Zamanı belli değil ama sen hazırlıklı ol. "

O giderken ben de arkasından şaşkınlıkla bakakaldım.

Yanlış anlamayın poposunu kesmiyom.

Belki gözüm kaymış olabilir.

YAKINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin