Bulanık -9-

689 59 11
                                    

21 Mayıs 1976, Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu;

Alnilam can sıkıntısıyla esnedi. Hemen dışarı çıkmak istediğini belirten bir şekilde sabırsızlıkla etrafına baktı, ona göz kırpan Sirius'u gördüğünde hafifçe sırıttı. O sırada Profesör Flitwick'in kuş gibi cikleyen sesini duyduğunda önündeki üzerinde 'Karanlık Sanatlara Karşı Savunma- Sıradan Büyücülük Düzeyi' yazan kağıda daha fazla ilgi göstermeden oturduğu yerden kalktı.

Sınıfın çıkışında Remus'u gördüğünde gülümsedi. O sırada arkasından ikizinin sesini duydu,

"Onuncu soruyu sevdin mi Aylak?"

Remus, canlı bir şekilde cevapladı. Onu mutlu ve enerjik görmeyi seviyordu Alnilam.

"Bayıldım. Bir kurtadamı belirleyen beş özelliği yazın. Mükemmel bir soru."

James sahte bir kaygıyla sordu,

"Acaba bütün özellikleri yazabildin mi, ne dersin?"

"Sanırım yazdım"

Dedi Remus ciddiyetle.

"Bir: benim sandalyemde oturuyor. İki: benim giysilerimi giyiyor. Üç: adı Remus Lupin."

Kıkırdadı Alnilam. Aralarında gülmeyen tek kişi olan Peter ise endişeyle konuştu.

"Ben burun biçimini, gözbebeklerini ve püsküllü kuyruğunu yazdım ama başka ne var aklıma gelmedi-"

Alnilam alayla ağzını kıvırdı,

"Amma kalın kafalısın Kılkuyruk! Ayda bir, bir kurtadamla dolaşıyorsun-"

"Alçak sesle konuş lütfen."

Diye rica etti Remus. Alnilam ise ona özür dileyen bakışlarla cevap verdi.

Karagöle doğru ilerliyorlardı. Alnilam o sırada sınavın kolaylığıyla ilgili zırvalayan Sirius'u görmezden geldi.

James, her zamanki gibi aşırdığı snitchiyle oynarken gölün kenarındaki bir kayın ağacının yanına oturdular.

Hepsi -Remus hariç hepsi- sıkıntıdan patlarken Sirius bunu dile getirdi,

"Canım sıkılıyor, keşke dolunay olsaydı."

Gözlerini devirdi Alnilam. İkizi bazen düşünmeden konuşuyordu. O sırada James alçak sesle konuştu,

"İşte seni canlandıracak bir şey Pati! Bak kim gelmiş..."

Sirius avının kokusunu almış bir köpek gibi başını çevirdi. Alnilam da onun baktığı yöne döndüğünde alayla sırıttı.

"Mükemmel... Sümsükus."

Üçü Snape'e doğru yöneldiğinde Alnilam seslendi,

"Naber Sümsükus?"

Snape hızla asasını çıkarıp onlara doğru doğrultmaya çalıştı ancak Alnilam yüzünden eksik olmayan sırıtışıyla bağırdı,

"Expelliarmus!"

Snape'in asası ondan birkaç metre uzağa düştü. Kendisi de çimenlere devrildi. Sirius, yanında havlarcasına güldü ve o da bir lanet fırlattı.

"İmpedimenta!"

Tam asasına ulaşmak üzere olan Snape tekrar yere düştü. James de ona laf attı.

"Sınav nasıldı Sümsükus?"

"Ben baktım, burnu parşömene değiyordu."

Alnilam Black || Marauders AU [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin