Alnilam Black || Marauders AU [✓]

Bir Zamanlar -16-

2 Şubat 1992, Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu;

Sophie, panikle saate baktı. Derse geç kalmıştı. Dersin McGonagall ile olmamasını dilerken ders programına baktığında daha da beterini gördü. Ders Snape ileydi!

Hızla zindanlara doğru ilerledi. Pek bir umudu yoktu ama belki bugün iyi günündedir ve puan kırmaz diye düşünüyordu. Zindandan içeri girdiğinde bu umutlarının boşa çıktığını anladı.

"Ah... Miss Lupin, bu ziyaretinizi neye borçluyuz acaba?"

"Bazı işlerim vardı Profesör, kusura bakmayın."

Aslında gerçekten de bir işi vardı. Tezek bombalarını içeren bir işti.

"Ne işi olduğunu duymak isteriz Miss Lupin."

Sophie ukalaca sırıttı. Asla Snape'in altında kalmazdı.

"Zaten bugün ilerleyen saatlerde ne olduğunu göreceğinizi tahmin ediyorum profesör."

Snape öfkeyle kaşlarını çattı. Bu kızın annesine bu kadar benzemesinden nefret ediyordu.

"Siz de tıpkı anneniz gibi ukala ve kibirlisiniz Miss Lupin! Gryffindor'dan 20 puan alıyorum. Bu cuma benimle cezaya kalacaksınız."

O sırada Sophie'den tamamen farklı sebeplerle derse geç kalan ve neler döndüğü hakkında en ufak bir fikri bile olmayan masum Harry, sınıfa giriş yaptı.

"Sen de Potter! Tıpkı baban gibi kendini beğenmiş bir domuzsun! Gryffindor'dan 20 puan daha, sen de cuma günü cezaya kalacaksın."

Harry, neye uğradığını şaşırmıştı. Yaptığı tek şey yürümekti?

Sophie onun bu haline gülmeden edemedi. Kendi haylazlığı yüzünden Harry'nin başını o kadar çok belaya sokmuştu ki!

"Gereksiz yere güldüğünüz için Gryffindor'dan 5 puan daha!"

•

Sophie, heyecanlıydı. Harry'yi yarıyıl tatilinde kalması için evlerine davet etmişti. Babasını da onunla tanıştırmak istiyordu ama Harry'yi asıl çağırma nedeni ona anıları göstermekti. Ailesini görmeyi hak ediyordu.

Hogwarts Expressi'nden indiklerinde gözlerine Regulus amcası çarptı. Demek ki onları almaya o gelmişti.

"Reg Amca! Seni çok özledim!"

"Prenses! Ben de seni çok özledim!"

Sophie Regulus'a sarılmayı bitirdikten sonra ona Harry'yi tanıttı.

"Regulus amca, bu sana mektuplarımda bahsettiğim Harry."

Regulus Black, gülümseyerek Harry'nin elini sıktı. James Potter'a olan benzerliği akıl almaz derecede fazlaydı. Ama gözlerinde eski dostu Lily'yi gördü Regulus.

"Seninle tanışmak çok güzel Harry. Ben Regulus Black, Sophie'nin amcası ve vaftiz babasıyım."

"Ben de memnun oldum, efendim."

Hilde, tatilde Weasley ikizleri ile Hogwarts'ta kalmayı tercih etmişti. Bu nedenle Regulus, Sophie ve Harry'yi tutup onlarla birlikte Lupinler'in evinin önüne cisimlendi.

Fakat Regulus'un unuttuğu bir şey vardı. Harry daha önce hiç cisimlenmemişti. Tabi bunu Harry, daha yeni aldığı ayakkabılarının önüne kusana kadar fark etmedi.

Harry yavaşça başını yukarı kaldırıp Regulus ile göz göze geldi. Yüzündeki utanç rahatça okunabiliyordu.

"Sorun değil Harry. Bunun senin ilk cisimlenmen olduğunu unutmuşum."