18 Haziran 1996, Londra;
Sophie, tedirgin olmadan edemiyordu. Her an aşağı düşecek gibiydi. Harry'nin dediğine göre şuanda siyah iskelet gibi görünen bir testrale biniyordu. Ama hayatında hiç ölümü görmemiş olan Sophie testrali göremiyordu. Aslında pek de meraklı değildi. Ölümü sadece kendisi ölürken görmeyi tercih ederdi.
Yanındaki arkadaşlarıyla birlikte inişe geçtiklerinde kalbi ağzında atıyordu.
Korkuyordu.
Her zaman cesur bir Gryffindor olmakla övünmüş olan Sophie, korkuyordu.
Kendisi için değil, annesi için. Harry rüyasında Sirius ve Alnilam'ın Voldemort tarafından işkenceye uğradığını görmüştü. Dumbledore'un Ordusu'ndaki arkadaşları onları yanlız bırakmamışlardı ve şuanda hep birlikte Black ikizlerini kurtarmaya gidiyorlardı. En azından onlar öyle sanıyordu.
•
Telefon kulübesine girmeden önce Harry'nin kolunu tuttu Sophie. Harry ona döndüğünde dudağının kenarına küçük bir öpücük bıraktı. Bu öpücük Harry'nin zarar görmemesini istediğini ifade ediyordu. Harry de karşılık olarak Sophie'nin elini tuttu. Güven veren bir tutuştu bu.
•
Genç cadı ve büyücülerden oluşan bir grup, Esrar Dairesi'ndelerdi. Etrafları kehanetlerle doluydu. Ama hiç kimse bu kehanetlerle ilgi göstermiyordu. Harry kafası karışmış bir şekilde etrafına bakıyordu.
"Burada olmalılardı, gözlerimle gördüm onları!"
O sırada Ron seslendi,
"Harry! Bunun üstünde ismin yazıyor."
Harry, Ron'un işaret ettiği küreye yaklaştı. Üzerinde 16 yıl öncesinin tarihi vardı.
S.P.T., A.P.W.B.D'ye
Karanlık Lord
ve (?) Harry PotterHarry, yavaşça elini küreye uzattı. Arkadaşlarının ona küreyi ellememesini söylemelerine rağmen onlara aldırmadan küreyi eline aldı.
Tam o sırada arkasından tembel bir ses duydu.
"Aferin, Potter. Şimdi kehaneti bana ver."
Harry, karşısında Lucius Malfoy'u gördüğünde suratı nefretle çarpıldı.
"Sirius ve Alnilam NEREDE!?"
Malfoy'un yanındaki kadın tiksindirici bir şekilde konuştu.
"Pottercık koykunç biy yüya göymüş, onu geyçek sanmışş."
Gördüğü yüzle, Harry'nin yanında duran Sophie de kaşlarını çatmıştı.
"Bellatrix Lestrange..."
Bellatrix ona sahte bir özlemle gülümsemişti,
"Ahh sevgili yeğenim! Seni buralarda görmek ne güzel!"
Sophie, tam bir şey söyleyecekti ki Malfoy konuştu,
"Aile kavuşmanızı sonra gerçekleştirirsiniz. Şimdi Potter... Bana kehaneti ver!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alnilam Black || Marauders AU [✓]
FanfictionBu bir yıldızın hikayesi. Ömrü boyunca kendisini sevdiklerine adamış bir yıldız. Onun ihanete uğradığı, kalbinin kırıldığı birçok an oldu. Ama yıldızlar ağlamaz. Onlar her zaman parlamaya devam ederler. Karşınızda Alnilam Black'in çevresine tıpkı b...