DELİLİK KANIMIZDA VAR

2.

Medyadaki Ayda

Boran abim valizlerimizi bagaja koydu iki arabayla gidecektik, birinde annem babam diğerinde Boran abim, ben ve deniz olacaktı. Araba hareket etmeye başladığından beri orda ne yapacağımız hakkında konuşuyorduk, çok mutluydum çünkü Deniz'in benimle gelmesi demek eğlencenin dibine vurmak demekti.Konuşarak gitmeye devam ediyorduk bi market görmemizle durduk.Boran abim istediğiniz bişe var mı diye sordu. Ben de "geliyoruz abiş" dedim. İkimizinde üstünde kısa şort ve askılı vardı.Abim ikimize de kötü kötü baktı ve ekledi. "Öyle sizi dışarı çıkaramam, olmaz saçmalama Ayda" dedi. Ulaş abim Boran abim gibi fazla karışmıyordu bize, ne giyerseniz giyin diyordu ama bişe olursa o zaman görüşürüz der kestirip atardı ama Boran abim direk açık giyinmemize kızıyordu. Deniz de bize emanet edilmişti yani o da abimin kuralcılarındandı. "Peki abi git sen al o zaman"dedim trip atarcasına, sonra arkasını dönüp"Abinim ben senin böyle benim yanımda açık felan filan giyinemezsiniz erkekler bakar sonra beni katil mi edeceksiniz dedikten sonra bekleyin beni"dedi ve arabadan inip markete gitti. Deniz'le bir of çektik.

-Deniz"Ya bikere bu kural sana uygulanmalı neden bana da karışılıyoki ya" diyerek ağlamalı bi ses tonu çıkardı.

-Ben de "Ee annen ile baban seni bize emanet ederse uyacaksın kurala" dedim gülerek.

O da bir of çekti ve abimin geldiğini gördük.Abimin getirdiği abur cuburlardan yedik ve dışarıyı izlemeye koyulduk sanki Mardin'e yaklaştıkça Mardin'in havasını alıyo gibiydim böyle Mardin'de güzel şeyler olacak gibi ve Mardin'in zor bir şehir olduğunu da hissediyordum her neyse gidince neyin ne olacağını görürüz diye düşünüp sessiz bi şekilde Deniz'e bi bakış attım kulaklıkla müzik dinleyerek gözlerini kapatmıştı, uyudumu acaba diye düşündüm ve bişe yapmadan ben de dışarıyı izlemeye koyuldum.

Gözlerimi açtığımda uyuduğumu farkettim,ve gözlerim yavaşça geri kapanıyo gibi oluyordu, tekrar uykuya daldım.Aslında çok derin bi uykum yok ama yolun yorgunluğundan felan uykum gelmişti.

DENİZ

Sanırım uyumuştum gözlerimi açalı 15 dk oldu.Ayda'da uyumuştu ve hala uyuyordu. Boran abim"yaklaştık istersen Ayda'yı uyandır"dediğinde Ayda'yı uyandırmaya çalıştım ama ateşi var gibiydi. Boran abime"ateşi var gibi dedim. Boran abim de"Yolun havası felan çarptı sanırım, o zaman uyandırma gidince duş alır kendine gelir, yoksa uyandırırsak şimdi sarhoş gibi olur hiç çekilmez "dediğinde kahkalarla güldüm, ben gülünce Boran abi de  güldü. Otuz dk sonra bi kapının önünde durduk Boran abim içeriye girmeden babasıyla konuştu.Telefonu kapattığında "onlar da bir saate burda olurlar." dedi ve içeri girdik.

AYDA

Uyandığımda bi yatakta yatıyordum karşımda geniş bir koltuk vardı ve koltukta da bir erkek ile bir adet Deniz bulunuyordu. Benim uyandığımı farketmediler.

Deniz ile tanımadığım o çocuk, aslında çocuk denmez 23-24 yaşında var çünkü benden büyük yani, telefonla oynuyorlardı, Deniz'e dikkatli bi şekilde baktığımda sıkılmış gibi göründüğünü farkettim de bunlar neden benim başımı bekliyordu ve bu yatak ne alaka? Konuşmaya çalıştım ve uyandığımı belli ettim, ikisininde gözleri bana döndü.Adını bilmediğim çocuk bana baktığında gözleri dikkatimi çekmişti çok hoştu ve yakışıklıydı da  neyse NEYSE, "Günaydın" dedim gülerek sonra Deniz "Günaydın mı kaldı be uykucu pislik" dedi.Boğuk çıkan sesimle "Saat kaç diye sordum" Deniz'in yanında oturan erkek cevapladı sorumu "14,25."

Oha dedim ve ikiside kıkırdamaya başladı,sonra tam yataktan çıkacaktım ki üstümde birşey olmadığını farkettim ve karşımdakilere dönerek "Lan noluyor olum benim üstüm nerde?" dedim. Deniz "Pişşt sakin ol, ateşlenmiştin ve üstünü çıkardık." dedi. Bende "peki" dedim, sonra Deniz'in yanındaki çocuk "Ben sana kıyafet bulayım valizin arabada kalmıştı, bu arada adım Ege" dedi ve elini uzattı ben de bir elimle üstümdeki örtüyü tuttum diğer elimle de elini sıktım ve "Ayda ben de memnun oldum" dedim.
Ege'nin güldüğünü gördüm ve konuşmaya başladı "Ben de dünyada" dedi iğrenç bi espri yaparak, "Ehehehe çok komiksin." dedim yapmacık yapmacık. "Tamam be ağlama bişey demedik" dedi sonra Deniz'e baktığımda bize güldüğünü fark ettim ve kaşlarımı çattım. "Sen de mi ha sendemi gülme be, zaten gıcık pislik bide dalga geçiyor ben sana ben de iç Anadolu dedim mi demedim öküz işte öküz kızlarla nasıl konuşulur bilme-" derken Deniz"Soluklan biraz be çok hızlı konuşuyorsun anlamıyorum ve çok iyi anlaştınız. "dedi pis pis gülerek. Deniz'e dönüp" Kızım bak sus sinirimi senden çıkarmayayım"dedim. O da sustum işareti yaparak ellerini havaya kaldırmıştı  ama hala içten içe gülüyordu, sonra kapı açıldı, Az önce soğuk espri yapmaya çalışan çocuk, adının Ege olduğunu öğrendiğim az önceki mahlukat gelmişti. "Abin arabanızla birisini havaalanından almaya gitmiş ve dolayısıyla valizleriniz de gitmiş." dedi. Sonra ben heyecanla Deniz'e bakıp "Ayyyy Ulaş mı geliyo yoksaaaağğğğ!!?" dedim. Deniz ciddi bi ifade takındı  ve o şirketin başında durmayacak mıydı? "dedi. Ben de gülerek" O şirketin başında durursa iki haftada şirketi batırır merak etme sen" dedim. Deniz, Ege ve ben kahkalarla gülmeye başladık. Ege kıyafet dolabını açtı, bir tane bluz attı üstüme,sonra ikiside odadan çıktı. Ben üstüme attığı bluzü giydim ve kendi kendime konuşmaya başladım "Eee altım boş kaldı." dediğimde kapının arkasından gülme sesleri geliyordu. Sonra kapıyı açtım"ikinizide parçalarım ne dedim ben be valla pıçaklarım ha, Deniz bacım sende mi hadi şunu anladım(Ege'yi göstererek), Ege gülmesini durdurdu ve dediki "Eeee ama senin altın boş kalmış" ve tekrar gülmeye başladılar, bende ciddi bir ifade takınarak "Evet bak boş kaldı" dedim çocuksu çocuksu, sonra Ege "benim bluzüm uzun, sana elbise gibi olur diye vermemiştim" dedi ve gülerek gardırobunu açtı ve bir eşofman alıp suratıma attı, hayır hayır atmadı resmen hedef seçilmişim gibi suratıma darbe yedim gibi oldu, direk yüzümü buruşturdum ve tam ağzımı açacakken, Deniz şakacıktan öksürdü, ben de sustum. Görürsün sen Ege Bey seninle hesaplaşacaz yeni tanışmış olsakta hiç huyuma gitmedin gıcık aldım senden hıh.

Oylamayı unutmayınız.