Bolum 6: Sinema

218 9 0
                                    

Pazar gunundeyiz. Canim acayip sikiliyor. Kizacak adam ariyorum. Nefes'in isi cikmis. Evde 18 tur attiktan sonra boy aynasinin karsina gecip ne kadar vasat oldugumu gordum. Saclarim yaglanmis, ustumdekiler antika olmus vaziyette. Ben de banyoya girmeyi dusundum. Telefonumu titresimi alip banyoya girdim. Neredeyse 10 dakika banyodan cikmadim.

Ciktigimda siyah sort ve kulotlu corap giydim. Salas bir siyah tisort ve koyu renk bir hirka giydim. Banyoya tekrar gidip sacimi taramaya basladim. Sacimin dolasigini cozmeye calisirken telefonun titredigini duydum. Dolasik sacima yapismis tarakla beraber telefona kostum. Iceride acayip bir sessizlik vardi. Telefonda bilmedigim bir numara vardi. Actim.

-Alo, buyrun,kimsiniz?

-Ne cok konustun ya, daha yeni actin telefonu!

-Sen kendine bak asil! Hem numarami nereden biliyorsun sen?

-Nefes verdi.

-Asil konuya gel

-Ogretmeninle boyle terbiyesizce konusamazsin!

-Hee! Yani sen telefonumu alip sapiklik yapinca ayip olmuyor!??

-Nefes verdi!

-Nefes'e de soracagim zaten.

-Her neyse sinemaya gelir misin benimle? Bir de kapiyi ac da yoruldum ayakta.

Yuruyup kapiya yoneldim. Kapiyi acinca Çağlar'ın o guzel tebessumu yine bana bakiyordu. Sacimdaki taragi cikarmami soyledi. Gulerek sacimi taradim. O kirmizi araba kapinin onundeydi. Ama bu sefer Caglar yolcu koltuguna oturdu. Beni de surucu koltuguna oturttu. Yavasca calistirdim. Arabayi o kadar yavas suruyordum ki resmen yuruyorduk. Ama Caglar:

-Saga saga, simdi sola. Donsene. Yavasla biraz. Frene bas. Geriye al. Hizlan bu ne yavaslik!

-Bir sussana ya, suruyoz iste. Hem sen koymadin mi beni buraya?

-Tamam saga dön, park et.

Cok dikkatlice park ettim. Indik. Macera filmine girecegimizi soyledi. Ama daha bir saat vardi. Bizim de karnimiz aç oldugu icin hamburgerciye gittik. Buyuk hamburgerlerimizi alip yemeye basladik. Ben gercekten acikmistim. Nasil yediysem yedim. Caglar'in bana bitirdigimde guzelce baktigini gordum. Kafami bir kaldirdim ki gozgoze geldim. Ama o kadar guzel gozlerdi ki cekmeseydi ben bakacaktim hala. Utandi biraz. Sonra gozleri kaslari oynamaya basladi. Agzimi gosteriyordu. Anlamamistim ilk basta. Anlamayinca da elini agzimin kenarina goturup lekeyi aldi. Biraz bos oturup birbirimizle bakistik. Hoslanmaya mi baslamistim sanki?! Ah ah!

Sonra saate bakip vaktin geldigini soyledi. Oysa daha zamanimiz vardi. Elimden tutup beni arkasindan kosturdu. Elimden tutmasini anlayamamistim.

-Iyi de bu filme daha 20 dakikamiz var.

-Bir isine baksana!

Biraz daha ilerleyip 4. odaya girdik. Panoya bakinca acayip romantik ve macera olan bir film gordum. Sasirdim.

-Hani maceraydi.

-Icinde romantizm de var.

Girdik. En arka ve orta koltuga oturup izlemeye basladik. Film eski filmleri karistirarak gelecekteki rollerini almis. Biraz komik, biraz romantik, biraz da gelecek oldugu icin de maceraliydi. Izlerken Caglar'in bana yanastigini fark ettim. Ben de sanki yorgunmusum gibi kafami ona yasladim. Gercekten hostu. Guzeldi yani. Film bitince ciktik. Fakat Caglar ile konusamadan isi cikip gitti. Bana da arabayi verdi. Yavas yavas gitmemi soyledi. O gidince gercekten bir eksiklik hissetmistim. Ama belki de sadece bos bir seydi. Belki de sadece kendimi dolduruyordum. Arabayi calistirdim. Bir basinca araba hareket etti. Yavasca alisveris merkezinden cikarak evin yolunu tuttum. Bunlari dusunuyordum ki sanki biraz daha hizli surecegimi dusundum. Basmaya basladim. Trafik yoktu.Bastim gaza. Ailemi dusundum bu seferde. Bastikca bastim. Ama basim donmustu. Freni bulamadim. Emniyet kemerimi taktim. Araba hic yavaslamamisti. Korkudan aglamaya basladim. Dirkesiyona sikica tutundum. Onumdekileri artik goremiyordum...

-SÎHAH VE BEYAZ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin