yoongi:
hey
rahatsız olmadım hyung
aslında söylediğini yapıp uyumuştumyoongi:
seni endişelendirdiğim için üzgünüm.yoongi:
uyuyamadın mı?
çok üzgünümjimin:
sabaha karşı uyuyabildim
beni korkuttun yoongi
seni gördüğüm yerde kulağını çekeceğimyoongi:
jimin hyung beni seviyor
bana öyle şeyler yapmazjimin:
bu kadar kısa süre içinde
beni tanıyabildiğine inanamıyorumyoongi:
yoongi
min yoongi gücüjimin:
küçük şeyjimin:
söylemem gereken bir şey daha var
jungkook seninle buluşmak istiyoryoongi:
hyungjimin:
yoongi
istemiyorumyoongi:
hyungjimin:
yoongi
hayıryoongi:
lütfenjimin:
basketbol sahasında olacakmış
yoongi
buraya döndüğünde yine üzgün olacağını biliyorumjimin:
beni dinle
bu son ve eğer yine aynı şeyler tekrar edilirse
bir daha jungkook ile buluşmayacaksınjimin:
sana hayır demeyi sevmiyorum
ve sana hayır diyemiyorum
ama yine aynı şeyler olursa bir daha asla izin vermeyeceğimi bilyoongi:
anlaştık hyung
şimdi evden çıkacağımyoongi:
jimin hyung'u seviyorum
iyi geceler!jimin:
jimin hyung'da seni seviyor yoongi-
evin kapısını sakince kitlerken telefonu cebime atmış ve ayarladığımız yere doğru yürümeye başlamıştım. oraya gitmeyi istiyordum, jungkook'u görmeyi de istiyordum ama korkuyordum. eve zaten yakın olan yere yaklaştığımda ellerimi ceplerime yerleştirerek yavaşlamıştım.
benden çok daha uzun iki kişiyi basketbol oynarken gördüğümde tebessüm etmiş ve banklardan birine oturmuştum. "jungkook'un arkadaşı mısın?" kafamı onların olduğu yere doğru döndürdüğümde ikisinin de bana baktığını görmüştüm. hızla başımı sallarken gülümsemiştim. onlarda gülümseyip başlarını sallamış ve oyunlarına devam etmişti. "onu mu bekliyorsun?" içlerinden birisinin bu sefer bana bakmadan sorduğu soru ile onu onaylarcasına mırıldanmıştım. beni neden konuşturmaya çalıştığı hakkında kesinlikle bir fikrim yoktu.
"yoongi." tanıdık gelen ses ile hızla ayağa kalktığımda jungkook'un buraya doğru geldiğini görmüştüm. ondan aceleci davranarak ona doğru hızla yürüdüğümde sonunda bedenlerimiz ortada buluşmuştu. kollarımı hızla çekinmeden ona sarmıştım.
"özür dilerim, öyle söylememeliydim." mırıldanarak konuştuğu sırada o da kollarını sırtımda birleştirmişti. arkamızdan gelen gülüşme seslerini es geçerek ona doğru bakmıştım. "üzgünüm." bir şey demeden kollarını çektiğinde bir elimi kavramış ve yürümeye başlamıştı. gülümseyerek ona yetişmeye çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
caught in a lie, yoonmin
Fanfictionmin yoongi, yeni tanıştığı jungkook'a yazdığını düşünerek abisi park jimin'e mesaj atar. yoonmin ៹ texting + düzyazı.