caught in a lie, yoonmin

19

jimin:
haber vermeden çıktığım için üzgünüm yoongi
uykunu bölmek istemedim

yoongi:
erken uyanmışsın hyung

jimin:
uyandırıldım diyelim

yoongi:
uyandırıldın?

jimin:
hyung'un işi var

yoongi:
iş?

jimin:
hoseok geldi bu arada
ama minmin birkaç gün daha sende kalabilir

yoongi:
işin ne hyung

jimin:
arkadaşımla buluşacağım

jimin:
dediğimi gördün mü?

yoongi:
ne

jimin:
minmin dedim
seninle kalabilir

yoongi:
tamam

jimin:
yoongi bugün tersinden mi kalktın sen

yoongi:
kahvaltı yapmak istiyordum

jimin:
yoongi
yarın yine gelirim
ya da akşam uğrarım
uygun musun?

yoongi:
istemiyorum

jimin:
akşam yanına uğrarım yoongi

yoongi:
arkadaşın kim
kız mı erkek mi

yoongi:
sanki öğrensem çok bir şey değişecekmiş gibi

jimin:
okuldan arkadaşım işte
erkek

jimin:
neden bu kadar önemli bu?

yoongi:
merak ettim
etmemeli miydim?

jimin:
öyle demek istemedim
sadece
bugün biraz garipsin

yoongi:
ne kadar garibim

jimin:
gerçekten bir şey olmuş
ne olduğunu anlat bana
dinliyorum

yoongi:
dalga geçiyorum

yoongi:
şaka yani

yoongi:
ya gerçekten her şeyi böyle merak etseydim :)

jimin:
hyung ile dalga mı geçiyorsun

jimin:
akşam yanına geleceğimi söyledim
biliyorsun değil mi?

yoongi:
öyle mi?
kurabiye almayı unutma o zaman

jimin:
ah
emirde mi veriyorsun artık

yoongi:
evet

jimin:
arsızlaşmaya başladın sen
alacağım gelirken

jimin:
ama bu kadar rahat olmasan
geleceğim çünkü o eve

yoongi:
ne yapacaksın
beni mi döveceksin yoksa?

jimin:
laflara bak
kafayı sıyıracağım