"Senden nefret ediyorum hyunjin" dedi Jisung evden çıktığından beri yüzüncü kez söylerken. mesajda gayet net biçimde gelmeyeceğini belirtmişti ama Hyunjin onu dinlemeyip yalvar yakar kabul etmişti. Chan da gruptaki kimsenin hatta dünyadaki kimsenin istediğini geri çevirmediği için şu an topluca sahile gidiyorlardı. "Yani ben anlamıyorum bu lama kılıklının aşk meşk işine neden biz de bulaşmak zorundayız ki" Chan da dayanamayarak "Ay abartma Sung. Hyunjin olmasa dışarı çıkacağın yok. En azından biraz hareket ediyorsun fena mı yani?" dedi Hyunjin Chan'ın ona arka çıkmasına sevinerek uzaktan öpücük yolladı. Changbin ve Jisung öğürme sesleri çıkarırken Chan Hyunjin'e göz kırptı. Hyunjin Changbin'e dönerek " Hiç konuşmuyorsun bin bin bir sorun mu var, yoksaa aşk seni daha suskun bir hale mi getirdi?" dediklerine diğerleri kıkırdarken Changbin göz devirdi. Herhangi bir cevap veremedi çünkü Hyunjin haklıydı. Felix'e olan hisleri onu daha suskun bir hale getirmişti sürekli onu düşünüyor ve konuşmak istiyordu. Her ne kadar iddialı bir giriş yapsa da aslında oldukça utanıyordu. Hyunjin'le bu yüzden sahile gitmeyi kabul etmişti. Ondan biraz taktik almak istiyordu. Derin düşüncelerle yürürken kolundan birinin tuttuğunu hissetti. elin sahibine baktığında Jisung "Hey romeo buraya oturacağız biz seni tutmasak insanların üstüne basıp geçeceksin şu haline bak"dedi. Ve ekledi " nerede olduğumuzu falan biliyosun değil mi zaman ve mekanda bir kayma yok yani?" dedi. Chan ve Hyunjin kahkahalar atarken Changbin yine sadece göz devirdi. Her zaman overthinker(fazla düşünen demek) olmuştu diğerleri de bunu biliyordu fakat son zamanlarda bi oldukça artmıştı. Diğerleri de bu konuyla surekli dalga geçiyordu.
Hyunjin ve Jisung'un dalgaları ve Chan'ın onlara tatli sert kızmasıyla biraz zaman geçirdikten sonra Changbin, etrafına bakarken ona beklentiyle bakan bir çift göze denk geldi. Bakmaya doyamadığı güzelliğiyle Felix karşısındaydı. Ona gülümseyerek el salladığında rüya gördüğünü sandı. Bu kadar tesadüf gerçek olamaz diye düşündü. Ardından Hyunjin'in ona sevinçle vurduğunu hissetti. Canı acımasına rağmen gözlerini Felix'ten hiç ayırmak istemedi ama vuruşun sertleşmesiyle bakmak zorunda kaldı. Hyunjin " Bin sana diyorum gördün mu bak geçen sahilde karşılaştığımız grup- sen nereye bakıyorsun ya?" dedikten sonra Changbin'e bakan Sarışın çilli çocuğu fark etti. Ona gülümserken beyninde şimşekler çaktı hoşlandığı çocukla changbinin crushı aynı gruptaydı! Artık onu görebilmek için bu soğukta sahile gitmesine gerek yoktu! hemen Chnagbin'e dönüp " Hadi hemen onları buraya çağır" dedi. Changbin şokla ona dönüp " Ne münasebet ya yapmam asla öyle bir şey" dedi. " Ya Bin Bin sen mal mısın acaba? onunla konuşmaya yer aramiyo musun zaten? hem yanında biz olunca daha rahat olursunuz hadi çağır nollurr" sonlara doğru Changbi'in ikna olmayacağını anlayan Hyunjin yalvarmaya karar verdi. Dediklerini mantıklı bulan Changbin yanlarına giderek " Biz şurada oturuyoruz gelmek ister misiniz?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
jazz bar | Changlix
FanfictionEmo Changbin girdiği iddia sonucu 2 hafta boyunca jazz müzik çalan kütüphaneye gitmek zorunda kalır. Ve oradaki Felix'e aşık olur.