Medya; Ada Kalmer
(bu şarkı ile dinlemenizi tavsiyee ederim 💖)
Hayat ne garipti değil mi, bir gün çok iyi hissederken bir diğer gün kendimizi öldürmek ister gibi hissesebiliyorduk, hissedebiliyordum. Evet, şuan o günlerden birisindeydim.
Sabah olsa dahi geceye uyum sağlayan bir sistemle döşenmiş odam için güneşin yüzüme bu denli vurması oldukça saçmaydı. Sanırım partiden oldukça sarhoş döndüğüm için sistemi senkronize etmeyi unutmuş olmalıydım. Yoksa bu baş ağrısının bir izahı olmazdı. Belkide gece içkiyi çok kaçırmış olmalıydım, bilemiyorum.
Birkaç saniye göz kapaklarımı birbirinden ayırmaya çalıştım ancak tahmin etmiş olmalısınız ki başarısız oldum. Tamam, şimdi mantıklı düşünmeliyim, başımın ve vücudumun bu denli bitik olması kesinlikle normal değildi. Uzun uğraşlar sonucunda gözlerimi açmayı başarabilmiştim, sonunda!
Tavanla bakıştığımda içimden bir ses gidişatın normal olmadığını fısıldıyordu. Kaşlarımı çattım ve beyaz pürüzlü tavana dikkatlica bakmaya devam ettim. Partideyken odam dizayn mı edilmişti?
Dün geceyi tekrar hatırlamaya çalıştığımda hafızamda yakınlaşmış olduğum herhangi bir erkek belirmiyordu, o zaman kimin odasındaydım ben? Odayı dikkatlice incelediğimde erkek odasının aksine aynanın önündeki kozmetik ürünlerine bakılırsa kız odasındaydım. Oldukça, hatta bana göre oldukça fazla sade olan bu oda benim odamla boy ölçmeyi bırakın dörtte biri kıvamındaydı. Yalnızca tekli bir yatak, ahşap bir giyinme dolabı, ufak bir çalışma masası ve birkaç tane kozmetiğin bulunduğu makyaj masası vardı. Duvarlar su yeşili rengindeydi. Zar zar ayağa kalktığımda benim için oldukça küçük varsayılan odayı süzdüm. Partide gerçekten oldukça sarhoş olmuş olmalıydım ki tanımadığım bir kızın evinde uyanmıştım. Ben bunları düşünürken birkaç saniye sonra hiç beklemediğim bir şey gerçekleşti
"Ada uyandın mı kızım?" Hoş bir kadın sesi duyduğumda etrafıma baktım ancak ben harici bir başkası yoktu. Herhalde Ada denilen kız içerdeydi ve sanıyorum ki annesi ona seslenmişti. Hemen nasıl girdiğimi dahi bilmediğim bu evden ayrılmalıydım. Giysilerimi aramak için yere bakındığımda hiçbir kıyafetimi görememiştim, tamam kabul ediyorum cidden garip bir gündü.
"Ada, duymuyor musun beni sana diyorum!"
Aynı ses tekrar duyulduğumda giysilerimi de bulamamanın vermiş olduğu gergin etkiyle beraber yavaşça ahşap kapıyı araladım ve içine girdiğim holden devam ederek sesin geldiği yönü takip ettim. Hol salon olarak tahmin ettiğim yere getirdiğinde amerikan mutfağıyla birleşmiş beyaz renginin hakim olduğu bir salon beni karşılıyordu. Gözlerimi mutfağa çevirdiğimde genç bir kadın ocağın başında muhtemelen omlet olarak tahmin ettiğim yiyeceği yapmaya çalışıyordu. Birkaç metre ötesindeki masanın önündeki yiyecekler ise itiraf etmeliydim ki karnımı guruldatmıştı. Her ne kadar acıkmış olsam da artık gitmem gerekiyordu, beni daha fark etmeyen kadına yönelik cevap verdim. "Ah şey beni misafir ettiğin-"
cümleme tam devam ediyordum ki kadın arkasını döndü ve sözümü kesti "Ada her ne saçmalıyorsun bilmiyorum ama hemen kahvaltını et işe geciktim" dediğinde soluklandım.
Tamam, eğer yanılmasıysam tam şuan gözlerimin içine bakan kadın benimle konuşuyordu, ve beni Ada olarak varsayıyordu.
"Şey sanırım yanlış anladınız ben" devam ediyordum ki kadın yine sözümü kesti "Ada bu her zaman ki şakalarındansa gerçekten komik değil haydi kahvaltını yap geç kalıyorum!" yeşil gözleri ve kahverengi saçları olan fit görünümlü bu kadını iyice incelediğim zaman benle dalga geçmediğini kolayca kavrayabiliyordum. Ancak sinir yavaşça bedenimi ele geçirirken kadına katılmıştım çünkü eğer ki şaka yapıyorsa bu gerçektende komik değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Kim Öldürdü?
Teen FictionAtaman Kolejinin taçsız kraliçesi Helin Kandemir her genç kızın hayallerini süsleyecek bir hayata sahiptir. Yalnızca Elit ailelerin çocuklarının alındığı bir kolej, yakışıklı aynı zamanda zengin bir sevgili ve tabikide sosyetik arkadaşlar.. Ancak H...