Beni Kim Öldürdü?

3

Medya: Ada Kalmer

"Her son yazılmayan bir kural ile başlangıçtır"

(bölüm şarkımız)

🦂🦂🦂🦂

Güneşin gözlerime değen yansıması ile birlikte uyanırken bugünün büyük gün olduğunu bedenim benden önce anlamış ve otomatik olarak uyanmıştı. Yatakta esnerken enerjim geçen diğer günlerime oranla daha yüksekti. Zira dün okul formalarımı bulunduğum bedene göre sıkılaştırmış, bu eve soktuğum cilt bakım ürünlerinden özel üretim olan maskemi kullanmış ve canım bigudilerime kavuşmuştum. Ayaklarımı yataktan sarkıttıktan sonra zeminin soğukluğu ile buluşturttum. Bedenime bir ürperti yayılırken ayağa kalktım ve kızın sade makyaj masasının önüne geldim. Dün getirdiklerimi dizdiğimde öncesine kıyasla çok daha güzel gözüktüğü kesindi.

Parmaklarım ile Ada'nın yüzüne dokunduğumda gerçekten de uyumadan önce sürdüğüm kremlerin kızın pürüzsüz yüzünü aynı zamanda yumuşattığını da fark etmiştim. Oyalanmayarak dün manikürünü yaptığım tırnaklarına nude ojeyi sürmek için hazırlandım. Tırnaklarına her ne kadar manikür yapmış olsam dahi ojesiz kullanılmaya hazır değillerdi. Oje her zaman yüz için kullanılan kapatıcılara benzerdi. Fazla oyalanmamam gerektiğini hatırlayarak kızın süt beyazı ellerine ve dün bakımı yapılmış tırnaklarına nude ojeyi sürürken oldukça dikkatliydim. Dakikalar sonra ojeyi tüm tırnaklarına sürmüştüm ve kurumasını beklemeye başlamıştım.

Ojeler kuruyunca masanın üstündeki bb kremi aldım ve kızın tüm yüzüne yedirdim. Kapatıcıyı da göz altlarına hafif bir şekilde uyguladığımda teni artık daha mat gözüküyordu. Bronzer'i aldım ve elmacık kemiklerine fırçam ile birlikte hafifçe uyguladım. Bronzerdan sonra şeker pembesi allıkla yanaklarına renk verdiğimde fırçada kalan rengi burnuna da dağıtmıştım. Kıvırıcı ile kirpiklerini kıvırdım ve rimel ile hacimlendirdim. Rimel yeşil gözlerini oldukça belirginleştirirken kaş sabitleyici ile kaşlarını tarayıp sabitlendirdim. Artık gözleri daha çekik ve daha egzotik duruyordu. Son olarak dudaklarına vişne rengi gloss'u sürdüğümde aynadaki eserime hayran olamadan duramıyordum.

Karşımdaki kız doğrusunu söylemek gerekirse şuan ki hali ile gerçekten çok güzeldi. Masanın başından ayrılırken dün daralttığım formaları giyindim ve gömleği eteğin içine soktuktan sonra üzerine de bordo renkteki okul ceketini giyindim. Kendi evimden getirdiğim beyaz çorapları ayağıma geçirirken çoraplar dizimin iki üç santim altında bitiyordu. Son olarak Dior marka stilettomu da giyindiğimda hazırdım. Ah hayır, tam olarak değildim zira saçımdaki bigudileri çözmemiştim. Hızlıca aynanın karşısına geçtim ve saçımdaki bigudileri büyük bir ustalık ile çözmeye koyuldum. Bigudiler saçımdan ayrılırken yerini bulmuş gibi hafif bukleler ile belime sarılıyordu. Sonunda hepsini çözdüğümde derin bir nefes aldım ve kendime baktım, yani eserim yeni Ada Kalmer'e.

İtiraf etmeliydim ki kız gerçekten efsane gözüküyordu. Büyük bir tatmin ile gülümserken chanel parfümü aldım ve boyun girintime 2 kez sıktım. Bu bir sırdı, 2 kez sıkmak her zaman dozundaydı çünkü etrafa güzel koku yayılırken kimse bundan rahatsız olmaz, çok bulmazdı. Son olarak Guess marka çantamı da koluma taktığımda kapı kulpunu çevirdim ve odadan çıktım.

Koridorda ilerlerken Ada'nın annesi yemek pişiriyor olmalıydı ki, mutfaktan güzel kokular geliyordu. Ve tahminlerimde yanılmamış olmanın gülümsemesi dudaklarımda yer edinirken kadın ocakta omletin pişmesini bekliyordu. İlk önce bana doğru döndü ve sonra hiçbir şey olmamış gibi arkasını döndü. Tam o sırada bende sofraya oturmuştum ki aniden tekrar döndü ve öksürük krizine tutuldu. Önümdeki çaydan içerken onun bu haline gülmek geliyordu içimden ancak tutuyordum kendimi.