A faded

105 9 4
                                    

Soluk tenli çocuk ağırca göz kapaklarını araladı üstünde inanılmaz bir ağırlık hissediyordu, sanki birisi onu kafasına vurarak bayıltmıştı. Kendine gelebildiğinde yanıbaşında onu izleyen hemşireye baktı, verdiği tepkilerden onu uzun zamandır izliyor olduğunu düşündü.

"Sonunda tekrar uyandın."

dedi sevinerek sonra ciddi bir ifadeyle somurttu.

"Sana serumun bitmeden kalkmamanı söylemiştim değil mi?"

Gözlerini ovuşturdu,yanında dolanan ve Hongjoong olduğuna emin olduğu kişiyi ortalıkta arıyordu. Zihnindeki görüntüler belli belirsizdi fakat gözlerine siyah perdeler inmeden önce onu gördüğüne emindi.

"Şey.."

Diyerek sormak için hemşireye yöneldi, sonunda konuşuyor olması karşı tarafı sevindirmişti ilgiyle dinlemek için ona odaklandı.

"Burda biri vardı.."

Parmağının ucuyla şakağını kaşıdı, onu tarif edebilmek için nasıl göründüğünü hatırlamaya çalışıyordu.

"Hongjoong mu?"

"Ah evet.."

"Gideli bir saat oldu, neden?"

Duraksadı gitmiş olduğuna şaşırmıştı, durumu böyleyken onu yalnız bırakacak biri değildi.

Yatağının başında duran dosyaya gözünün ucuyla baktı birkaç saniye ardından yeniden hemşireye yöneldi,

"Hiçbirşey teşekkür ederim, çıkabilir miyim artık burdan?"

Ona tedirgin bir şekilde baktı karşısındaki kadın,

"Ah doğru.. doktor olduğunu duydum."

Kafasını salladı evet anlamında, hemşire duran dosyayı saklar edayla koltuğunun altına onun göremeyeceği şekilde çevirip sıkıştırdı. 

"Değerlerin iyi fakat yeniden halsizleşip bayılma ihtimalin var bu yüzden biraz daha dinlenmeni öneririm.

Soluk tenli kaşlarını çattı ve kalkmak üzere ayaklandı,

"Teşekkür ederim fakat bu saatten sonra beni ilgilendirir."

Hemşire aniden olduğu yerde hızla ayaklanıp cebindeki anahtarla kapıdan çıkıp kapıyı kilitlemek üzere kapattı. Fakat başarısız bir girişim olmuştu onun bu koşuşturmacası soluk tenli çocuğu da beraberinde ayaklandırmış ve ondan önce davranarak kısa bir itişmeden sonra galip gelerek atlatıp kaçmasına yol açmıştı.

Hemşire çaresiz bir şekilde telefonunun yanına koştu ve aramadaki son kişiyi aramak üzere çevirdi, telefon çalmadadan kısa bir süre sonra açıldı.

"Onu..."

Hemşire az önceki itişme yüzünden nefes nefese kesilen sesiyle derdini anlatmaya çalışıyordu.

"Onu tutamadım."









SWEET POISON || WOOSANHWAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin