Ananı avradını ziya. Arkadaşımı aradım ben derse girmiyorum yardım et beraber ders çalışalım dedim. Mal dersteymiş öğleden sonra konuşuruz dedi. Sattı peç :(. Anneannemde yanımda müge anlı izliyo.
Rin: Haruka-chan gezmek ister misin?
Evet anlamında başını salladı. Elinden tuttum ceketimi ona verdim ve dışarı çıktık.
Dışarıda gezerken Takehaya-sanı gördüm. Ona çıkma teklifi eden kadını reddetmeye çalışıyordu yazık. YAZIQ HEHEHEHEHE.
Yanına gittik.
Rin: Uhm sensei?
Takehaya: Ah s-selam Rin-chan.
Rin: Sadece Rin lütfen.
Takehaya: Oh tamam.
Rin: Minato sensei bu kadın kim? Karınız kızmasın?
Senseinin anlaması biraz sürmüştü kadın ise şaşkınca bakınıyordu. Sonra kadın anlamış olacak ki elimdeki çikolatayı Haruka-chana verip gitti.
Rin:Artık bir çikolatan var.
Yüzünde tatlı bir gülümseme oluştu Haruka-chanın. Kazadan sonra 4 saat geçmişti ve o andan beri ilk kez gülümsedi.
Çok tatlı bir gülümsemesi vardı.
Rin: Haruka-chan tek kardeş misin?
Hayır anlamında başını salladı.
Haruka: Bir tane kardeşim var ama o kursta.
Rin: Hadi onun yanına gidelim.
Haruka yolu tarih ediyordu bense onun elinden tutmuş gidiyorduk. Amk çocuklardan nefret ederim ama bu çok tatlı.
Haruka: Geldik. Selam Haru.
Haru.... Zar zor atlatmıştım oysaki... Göz yaşlarımı tutuyordum. Gülümsedim. Çocuk az biraz Haru'yu andırıyordu. Oh bide bunla bir gün geçiricem. Haru'nun küçüklüğü bu. En azından aramız iyi olsun istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aren't the stars beautiful? /Bakugou x Reader
ЮморEvet iki saat olmayan İngilizcemi kullanmak istemediğim için çeviriden baktım hikayenin ismini Kitapta okurların yorumlarını dikkate alarak yazacağım ve muhtemelen fikri aldığım kişinin hesabını yazarım ayrıca kitap insanları fazla sarmazsa devam et...