Evet iki saat olmayan İngilizcemi kullanmak istemediğim için çeviriden baktım hikayenin ismini
Kitapta okurların yorumlarını dikkate alarak yazacağım ve muhtemelen fikri aldığım kişinin hesabını yazarım ayrıca kitap insanları fazla sarmazsa devam et...
Okula gitmek için hazırlandım. Aşağı inince sadece Katsuki olduğunu gördüm. Kalbim hızlanmaya başladı. Agh kesinlikle ona aşıktım. Evet inkar etmiyorum çünkü ilk kez olmuyor aşık olduğum ilk kişi değil. Türkiye de de birini sevmiştim tabi sonra benimle dalga geçmişti şerefsiz.
Onun karşısındaki koltuğa oturup müzik dinlemeye başladım. (istediğiniz şarkı olabilir ben şu anlık sabahtan beri kafamdan çıkmayan breaking me olarak düşündüm.)
Rin: Yeah right from the star. You played with my heart. And I'll be singing la la la~
Jirou: You breaking me la la la~
Rin: Oooo çok erken geldiniz ya biraz daha geç gelseydiniz.
Mina: Yaa öylemi oturalım o zaman biraz daha.
Rin:Kalk la şerefsiz okula geç kalıcaz.
Okula doğru yürümeye başladık. Kızlar dedikodu yapıyordu. Tabi bendekide kulak hem onları dinliyorum hemde müzik dinliyorum. İlgimi çeken bi konu olursa konuşmaya katılıyorum U-U.
Bu şekilde zil çalana kadar devam ettik. Katsuki arkamdaki sırada oturuyor bu yüzden ona bakamam puh şansıma.
Aizawa-sensei elinde zekrom ile odaya giridi. Lan adam iyice sahiplendi kedimi. Aşqım benim kıyamam nasılda özlememiştir beni şerefsiz.
Aizawa: Evet uzatmıcam sınıfımıza yeni biri geliyor. İçeri gelebilirsin.
(??): Uhm selam.
Çok tatlı bir kız içeri girmişti.
(Kızın görünüşü)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(??): Ben Sakura. Özgünlüğüm: writer. Özgünlüğüm ile bir deftere ne yazarsam gerçek olur.
Way canına harika bir özgünlük bu. Kıskanmadım değil. Kız gözlerini sınıfts gezdirdi ve gözleri Katsuki'nin üzerinde durdu etkilenmişe benziyor. Düşününce onun kadar tatlı bir kızın yanında şansım söz konusu olamaz bile. Ama pes etmek ve ben mi pfft saçma.
Aizawa: Evet şimdi Rin sen en arkaya geç. Sakura Rin'in yerine geç.
Şaşırdım bir an. Neden benim yerim? Sorgulamamayı seçtim ve senseinin dediğini yaptım. Aizawa-sensei ders anlatmaya başladı. Ben de dinliyordum derd aeune yapam halay mı çekem?
Ders bitince defterimi çıkardım ve resim çizmeye başladım. Sakura-san Katsuki'nin yanına gitmiş ondan kendisini gezdirmesini istiyordu. Moralim bozulmadı desem yalan olur.
Katsuki kızı bağırmıştı. Ağlayacak gibiydi Sakura-san. Benim sabrımda buraya kadar. Yanlarına gittim.
Rin: Oi Katsuki sakin ol kız sadece okulu gezdirmeni istedi.
Katsuki:Tch umrumda mı?
Rin: Sakura-san sen bu mala bakma lütfen izin verirsen okulda seni ben gezdireyim ne dersin?
Sakura: Gerek- ah uhm olur...
Onu okulu gezdirmeye başladım. Okul büyüktü ve zil çalmıştı. Mic senseinin dersi vardı durumu açıklasam anlardı.
Sakura: Hey İrumi-san.
Rin: Ah lütfen Rin de.
Sakura: Ah peki o zaman Rin-san Bakugou ile sevgili misiniz?
İşte şimdi sıçtım. Bunu demeyecekti WAAAAğh. Yüzüm kesinlikle kızarmıştı.
Rin: ş-şey hayır değiliz Sakura-chan bi sorun mu vardı?
Kız sanki ölü olan sevgilisinin yaşıyo olduğunu öğrendi bu ne mutluluk.
Her yeri gezince sınıfa gittik. Gürültülü bir dersten sonra Mina, Jirou ve hagakure yanıma geldi.
Hagakure: Rin öğle yemeğini bahçede yiyeceğiz gelicek misin?
Rin: Uhm olur.
Jirou: Riğn!
Rin: Noldu lan anan mı öldü?
Jirou: Allah korusun töbe de amk. ŞARKI ÖNER BANA!!
Rin:Hemen bebem gel beraber dinleyek.
Mina: Bende sizle dinliceğm.
Rin/Jirou: Yeey.
Aşağı inince sakura ağaçlarının altına oturduk çok güzellerdi. (YN: buraya oturdunuz çünkü Yazar-chan'ın en büyük hayallerinden biri sakura ağacı görmek.)
Müzikler hakkında konuşuyorduk ki yanımıza denki, kirishima ve Katsuki geldi. Katsuki'yi görünce biraz moralim bozulmuştu.
Kirishima: Kızlar bizde size katılabilir miyiz?
Rin: Tabi.
Denki: Eee ne hakkında konuşuyordunuz?
Jirou: Müzik ama istediğiniz başka konu varsa konuşalım.
Havadan sudan konuşuyorlardı. Alarmım çaldı. Siktir bugün mezarlığa gidecektim.
Rin: Benim gitmem lazım size afiyet olsun.
Koşarak müdür Nezu'nun odasına gittim. Öğleden sonrası için izin aldım ve okuldan çıktım. Mezarlığa doğru yol aldım.
Mezarlığa gelmiştim. Annem ve abim yan yana olduğu için rahattım. Etrafa baktım. Harika kimse yoktu. Göz yaşlarımı serbest bıraktım. Duyduğum ayak sesleri ile göz yaşlarımı sildim.
Yavaşça yurda doğru yürüdüm. Hava kararmaya başlamıştı. Kesinlikle azar işitecektim. Yurda girmedim. Tam tersine arka bahçeye gittim. Sessiz ve sakin. Aniden telefonumun titremesiyle tırstım. Sato arıyordu. Ben tam açacakken kapattı. Arka vehçede olduğumu yazdım. Bir beş dakika sonra yanıma geldi. Onu görünce göz yaşlarımı tutamadım. Onuda kaybetmekten korkuyordum.
Evet bu bölümde bitti biraz kötü ruh halinde olduğum için erken yazamadım kusura bakmayın bayramdan önceki gün böyle hissetmekte iyi değil neyse kendinize iyi bakın.
Bu arada Rin'in görünüşü böyle iyi mi yoksa bu mu olsun
