Duygusal yazcaktım ama aklıma üzücü birşeyler gelmedi bu bölümde. Aklıma gelirse bir sonra ki bölüm duygusal yaparım.
Cidden şok olmuştum. Normalde doğum günümden bi gün öncesi berbat geçer zaten gördüğüm kabuslar ayrı dert.
5 dakika sonra*
Şoö ağzımı sikem. Aizawa-sensei yurda geldi. O yurda gelir gelmez Zekrom'u kucağına aldı. Hem seviyordu hem de bişeyler anlatıyordu.
Aizawa: HOOOOOĞP BURAYA BAKIN LAN. Heh aferim. Şimdi yanınıza Türkiye'den iki pro hero gelicek ve sizi değerlendirecek. 2 hafta boyunca burada kalacaklar.
Dedi ve gitti.... LAN ZEKROM'U DA GÖTÜRDÜ. Gitti kedi amk. Zekromsuz kaldım napıcam ben amk.
Acaba babam ve amcam mıydı çünkü buraya gelme gibi planları vardı.
Tam bu sırada onlar içeri girdi. İçeri girenler annemin arkadaşlarıydı. Helen ve Asya teyze. Onları görünce şok oldum. Aradan 10 yıl geçmişti ama bana yaptıkları, dedikleri şeyleri hala unutamamıştım. Onları görmeye hazır değildim.
Kaçarak odama gitmek istiyordum. Onları görmek istemiyordum hayır. Ayaklarımı oynatamıyordum. Vücudum donmuştu. Asya teyze beni gördü bir an şaşırmıştı. Helen teyzeyi dürtüp kulağına birşeyler fısıldadı. İkiside bana baktılar sonra birbirlerine. Birbirlerine piç smile attıktan sonra şirin bi ifadeyle kendilerini tanıttılar. Bu korkutucu...
Helen: Selam gençler ben Helen. Özgünlüğüm su kontrolü suyu istediğim gibi kontrol edebilirim.
Asya: Bende Asya. Özgünlüğüm dönüştürme. İstediğim şeyi başka bir şeye çevirebilirim. Özgünlükleri bile.
Sınıf çok etkilenmiş bir şekilde kendileni tanıttı. Sato endişe içinde bana bakıyordu. Korkuyordum... 2 hafta içinde bana yapıcakları şeylerden... Hatırlayacağım anılardan... Türkiye'deki hayatımı mahvetmişlerdi. Neden yaptıklarını sorduğumda ise "Annenin intikamı alıyoruz" demişlerdi.
Yaomomo bana döndü. Bunu fark edince hemen yüzümdeki o korkmuş ifadeyi mutlu, sevinmiş ve heyecanlı bi ifadeye çevirdim. Saniyelerimi almıştı bunu yapmak. Yaomomo bana içtenlikle gülümseyip önüne döndü.
Yemek yiyorlardı. Onlarla deil aynı masada yemek yemek aynı ülkede bile olmak istemiyordum.
Mina: Rin sen yemeyecek misin sabahtan beri doğru düzgün yemedin ağzının üstüne çarparım amk.
Rin:Iıııı aç değilim Mina biraz midem bulanıyor size afiyet olsun.
Tatlı bir gülümseme ile onlara el salladım bahçeye çıktım. Arka bahçeye gelince etrafıma bakındım kimse yoktu. Duvara sırtımı yasladım. Dayanamayıp yavaşça yere oturdum.
Sessiz bir şekilde ağlamaya başladım. Gök yüzüne baktım. Onların dedikleri beynimin içinde "sen bir katilsin!" "yaşamaya hakkın yok", "senden kahraman olmaz", "kimse annesini öldüren bi velete güvenmez gidip villian olsana sen en azından kısa sürede öldürürler seni".
~Katsuki'nin ağzından~
Rin harım saattir yoktu. Bunu umursamamaya karar verdim ama mina kafayı yemişti.
Mina: AĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞA NERDE BU ŞİREFSİZ.
Yeni gelen pro heroları gözüm tutmadı. Rin'i görünce attıkları piç smile'ı görmüştüm. Mina hala bağırıyordu. Kızlar onu sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Pro herolarsa çok sakin görünüyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aren't the stars beautiful? /Bakugou x Reader
HumorEvet iki saat olmayan İngilizcemi kullanmak istemediğim için çeviriden baktım hikayenin ismini Kitapta okurların yorumlarını dikkate alarak yazacağım ve muhtemelen fikri aldığım kişinin hesabını yazarım ayrıca kitap insanları fazla sarmazsa devam et...