~13~

146 13 20
                                    



12.bölüm de yayımlanmayan kısımları buraya yazıyorum madem 12.bölümün bize gıcığı tuttu bizde bende 13.bölümü yazarım.

Genç kız çatıya çıkmıştı. Bu gece o kabusları görmek istemiyordu çünkü.
Hawks: Oturabilir miyim genç bayan?

Rin: Ah tabii. Buyurun.

Hawks: Bu saatte uyuyor olmanın gerekmez mi?

Rin: ımm.... Uyku tutmadı.

Biraz konuştular genç kız ve kahraman. Sonra ise devriye gezmeyr devam etmek için genç kızı tek başına bıraktı çatıda.

Genç kız yıldızlara bakma: İyi insan lafın üstüne gelirmiş.
(bu da dahil konuşmaları türkçe)

Abisi gelmişti. Kızın lafının üstüne kıkırdadı ve genç kızın yanına oturdu. Kızın neden çatıda olduğunu anlamıştı abisi. Kızın yanına oturdu ve kızın kafasını kendi dizlerine yatırdı. Saçlarını okşamaya başladı. Ağzından o kelimeler çıktı abisinin:

"Yıldızlar bu gece çok güzel değil mi?"

Beraber bi süre aynı pozisyonda kaldılar.

Hava soğuk olduğu için ikiside aşağı inip kendi odalarına gittiler.

Genç kız yatağına uzanıp kulaklığını taktı. Uyuyakalmıştı şarkı dinlerken. O geceki kabusu tekrar görmüştü. Ama o günkü ladar kısa değildi bu seferki.

Rüyanın devamı~Yazar-chan'ın gözünden~

Annesini, babasını ve abilerini görmüştü karşısında. Gözleri yaşlıydı. Kafasını kaldırıp onlara baktı. Bakışlarında değişiklik vardı. Ailesi ona hep sevgiyle bakardı. Ama bu sefer nefret ile bakan bakışlar vardı karşısında. Konuşuyorlardı susmuyorlardı.

"Sen ölmeyi bile hak etmiyorsun!"

"Asla bir yıldız olmayacaksın çünkü senin yüzünden 4 kişi öldü"

"Ailesini bile koruyamayan bir kahramana kim güvenir ki?"

"Sadece aptalın tekisin!"

"Biz yaşamayı seviyorduk seni aptal!"

"Biz seni affetsek bile o vicdan azabı ile ne kadar dayanabileceksin?"

"Gün geçtikçe herşeyini kayıp ediceksin"

Her şeyini.... Ne kadar alışsada bu aşağılamalara, onlardan duymak acıtıyordu canını. Rüya olduğunu bilsede ağlıyordu genç kız. Kendimden nefret ediyorum... Dedi içinden ama dayanmak zorundaydı. İnsanların onun için endişelenmesini istemiyordu.

Alarmının sesi ile uyandı genç kız. Elini yüzünü yıkadı ve üstünü değiştirip aşağı indi. O oradaydı... Sevdiği kişi...

Yanına gitti çünkü kabusundaki ailesinin sözlerinden sonra onuda kaybetmek istemiyordu.

Rin: Katsuki....

Katsuki: Ne var?

Rin: Yine eskisi gibi olabilir miyiz? Böyle olmak istemiyorum.

Genç adam sevinmişti bu sözlere. Nedensizce içten tatlı bir gülümseme oluştu yüzünde. Belli etmemeye çalışıyordu.

Katsuki: Tch ne istiyorsan onu yap!

Küçük tatlı kavgalarla beraber okula gidiyorlardı.

~Okuldan sonra yurtta~

~Rin'in gözünden~

Okuldan dönünce bir kutu buldum. Babam göndermişti. Kutuyu açınca yüzümde büyük bir gülümseme oldu.

Babam türkiyeden eline ne geldiyse göndermiş maşallah. Baklava, abur cubur, pişmaniye, Türk kahvesi.... Oha lan babama bak pişmemiş lahmacun göndermiş.

Kutuyu kapattım ve kutuyu elime alarak öküz koşturuyormuşcasına koşarak aşağı indim.

Mina: Rin eğer durmazsan seni böcekler yesin.

Rin: AL DURDUM DA NİYE BÖCEK YAAĞAĞAAĞ MUTLULUĞUMU SİKTİN! Bir dakika ben niye bu kadar mutluydum.... HEH HATIRLADIM! LAN ŞEREFSİZLER TOPLANIN!

Katsuki: Al amk toplandık ama lütfen bir daha bağırma.

Denki: O ne?

Rin: Kutu.

Denki: WOAĞ!.... Buna şaşırmam lazımdı değil mi?

Rin: Hayır... İçindekine şaşırmalısın.

Denki: Haa tamam kusura bakma.

Kutuyu açtım ve içindekileri sınıfa gösterdim. Herkes şaşırmıştı. Sato ve Mert şaşkın ama mutlu gözlerle bakıyordu.

Mert: OHA BAKLAVA!

Sato: SİKTİR ET BAKLAVAYI LAHMACUN VAR!

Rin: AĞAĞAĞAĞĞAAĞ EVEĞT!

Katsuki: AMK MALLARI BİE BAĞIRMAYIN!

Rin: Tamam sakiniz.

Sato: Babam mı göndermiş?

Rin: Evet.

Uraraka: Ihm yiyebilir miyiz tatlarıbı çok merak ediyorum.

Rin: Elbette ama ilk lahmacunu pişirelim.

~Lahmacun piştikten sonra~

Rin: Lağn oturun selfie çekicem.

Herkes oturunca selfie çektim ve herkese birer tane lahmacun verdim.

Denki: Tağdığ çğok güğeğ.

Mina: Hağlığ.

Rin: Ağzınızdakini bitirdikten sonra konuşun amk!

Katsuki: Kapayın çenenizi.

Mert: Rin baklava yiyebilir miyiz?

Rin: Tabekede. (Türkçe)

Sato: Türkçeyi bozdu hayırsız evlat.

Rin: eheheheh.

~Her şeyi ayı gibi yedikten Sonra çünkü bne sıkılmak~

Oturmuş izlicek film falan atıyorduk. Onlar bulana kadar kulaklığımı taktım ve rastgele bir müzik açtım.

Bunlardan biri işte.

Aklıma bölüm fikri gelmiyor allah aşkına biri bana bölüm fikri versin.



Aren't the stars beautiful? /Bakugou x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin