Aren't the stars beautiful? /Bakugou x Reader

~11~

Her zamanki gibi medyanın alakası yok👌🏻

~Rin'in ağzından~

Bakugou ile aram iyice açılmıştı. Bu üzücüydü. Ama kendimi toparlamıştım. Sanırım... Sakura'yı seviyor bence çünkü o günden beri Sakura onun yanından ayrılmıyor. Sınıfta uyuya kalan tek kişi ben olamam aq.

Zilin çalması ile uyandım. Midnight sensei içeri girdi.

Midnight: Sınıfımıza yeni biri geliyor. (Çünkü why not U-U) İçeri girebilirsin.

(???): Selam ben Mert.

Sesini duyar duymaz kaafamı o yöne çevirdim. Gerçekten oydu. Ama o Türkiye'deydi. Beni gördü. Oda şaşırdı. Sonra ise yüzünde minik bir gülümseme yerleştirdi. Beni gördüğüne sevinmişti sanırım.

Mert: Oh selam Rin.

Rin: S-selam....

Sato'ya göz ucu ile baktım. Sinirden delirmişti. Oha amk onu gördüğüme ben bu kadar sinirlenmedim. Aslında Haru olsa Mert şu an ölüydü..... Kız kardeşini 8 sefer aldatan biri sonuçta.

Midoriya: Mert-kun özgünlüğün ne?

Mert: Mantıklı soru.... Uhm.... Brokoliğ.

Midoriya: Midoriya'yı tercih ederim.

Mert: Oh üzgünüm. Soruna gelecek olursak. Özgünlüğüm kabus, insanların uyurken en büyük kabuslarını görmesini sağlaya bilirim.

Mina: Ohağ Rin'in Özgünlüğüne benziyo. Sadece Rin'in özgünlüğü premium almış.

Mert: Güzel benzetme ve evet aynen öyle. -Rin'e bakıp göz kırpar-

Mina: I SHİP İT!!!!! (doğru mu yazdım acep)

Mina bana döndü. İstemsizce korkmuş bi ifade vardı yüzümde.

Zil çaldı biraz daha sakinleşmiştim.

Resim çiziyordum o sırada Mert yanıma geldi.

Mert: Tekrar selam Rin.

Rin: E-evet.... Sanada selam....

Sato:Oi ne işin var burda!

Sato onla konuştuğumuzu görünce yanımıza gelmişti. O gelince biraz da olsa rahatladım. Ama ondanda korkuyorum öldürecekmiş gibi bakıyor bu beni yer mangalı alır pişirir yer. Ufff ama şöyle güzel bi mangal olsada yesek aq.

Mert: Ah arkadaşımın yanına geldim. Pardon eski sevgilimin yanına geldim gem iyi anlaşıyoruz değil mi Rin?

(bir dakika burda böldüm kusuruma bakmayın ama ben bunları yazarkrn abim geldi köpek gibi kolumu ısırıyo nedenini bölümüb sonuna koyarım.)

Rin:..... E-evet.... Abi gel biz kantine gidelim ne dersin.

Sınıftaki herkes bir tuhaflık olduğunu anlamıştı. Mina hem shippercı bakışlarını atıyor hemde yüz ifadesinden bana acıdığını belli ediyordu.

Kantine gitmekten nefret ederim çok zahmetli. Ama bu durumda Sato'yu ikna etmenin başka yolu yok. Kantinde kendo ve manoma ile karşılaştık.

Monoma: AHAHAHAH BİZİM EZİ- ah selam Rin, selam Sato.

Rin: Selam naber?

Kendo: İyi sen?

Rin: Iııı iyi sayılır.

Monoma: Noldu? Bize anlatabilirsin.

Rin: Ah size bahsettiğim kişi... Mert...

Kendo: HAĞH O ŞEREFSİZ Mİ?!?!