Bu bölüm hoşuma gitmedi. :o
.
.
.
minyoongi:
Jiminie, peşimden gelmeni özledim...
Hey! Neden cevap vermiyorsun?
Gece yarısı oldu, nerdesin?
En son evdeydin, ne ara gittin?!
Sinirleniyorum!
Deliricem, iyi misin?prkjmnx:
Bwncilöin sen Min Yoongi, bwncil!
Nefrqt efiywrum sendwn!
Swniq yüzüwdwn bu halfwyim bqn!
Dqha 3 qydır konjştuwum hyungum
bilw sendwn iyi dqwraniyo bqnw!minyoongi:
Jimin, nerdesin?
Gelip, seni alıcam.prkjmnx:
İstwmiyorqm!
Uzsk dur bendwn artık hyung!minyoongi:
Jimin, sinirleniyorum!prkjmnx:
*Konum*minyoongi:
Bekle, geliyorum.(Görüldü✔)
.
.
.
"Jimin!"Kaldırıma uzanmış genç, kafasını kaldırıp, önünde ki arabaya baktı. Ardından derin bir nefes alarak, kafasını eski yerine koydu.
"Gelsene?"
"Olmaz bayım, Yoongi hyungum beni alıcak. Burda beklememi söyledi."
Arabanın içinden çıkan Yoongi, güldü ve küçüğünü kucakladı. Kafası yerinde değildi ve büyük ihtimalle yarın hiçbir şey hatırlamayacaktı.
"Jimin, ben zaten Yoongi'yim."
Küçük olan, kahkaha attı ve ellerini hyungunun boynuna doladı.
"O zaman özgürlüğe!"
Yoongi, bu haline güldü ve kucağındaki bedeni nazikçe ön koltuğa bıraktı.
"Kemerini de bağlayalım."
Kemeri bağladıktan sonra arabanın etrafından dolandı ve sürücü koltuğuna bindi.
"Böyle eve gidemeyiz. Jin hyung bizi yerden yere vurur. O yüzden geçen yıl aldığımız eve gidelim."
"Hyung ama Agust-D hyungu da alalım. Yoksa sabah kızar bana."
Yoongi, tebessüm etti ve Jimin'in saçlarını okşarken, dudaklarını araladı.
"Tamam güzelim, onu da alırız."
Küçük olan, kıkırdadı ve gözlerini ne çok uzun, ne de çok kısa olan bir araba yolculuğu için yumdu.
.
.
.
"Hyung, istemiyorum!"Yoongi, bilmem kaçıncı kez çekiştirdiği Jimin'i tekrar kolundan tutarak çekiştirdi.
"Jimin, ayılman için duş alman gerek. Bak her şey hazır. Git, duşunu al ve gel!"
Küçük olan, aklına gelen fikirle Yoongi'yi durdurdu ve kendi dudaklarını araladı.
"Beraber girelim hyung?"
Büyük olan, şaşkınlıkla önündeki yüze bakmaya başladı. En sonunda kendisine gelip, dudaklarını araladı.
"Saçmalama Jiminie."
"O zaman ben gireyim, sen benim saçlarımı yıka?"
Yoongi, küçüğünün dudaklarını büzerek sorduğu soruyla, tebessüm etti ve onu onayladı.
.
.
.
"Hyung, yavaş ol!""Güzelim, kafanı düz tut o zaman!"
"Bağırma bana, ühü!"
Yoongi, derin bir nefes aldı ve dudaklarını araladı.
"Jiminie, özür dilerim. Daha yavaş olacağım, söz veriyorum."
Yoongi, tekrardan köpüklü elleriyle Jimin'in kafasına masaj yapmaya başladı. Jimin ise, bu sefer zevkle dudaklarını araladı.
"Hyung, bundan sonra bana hep kafa masajı yapmalısın! Çok güzel hissettiriyor!"
Büyük olan sadece tebessüm etti ve işine geri döndü.
"Hyung!"
"Efendim miniğim?"
"Annemin yaptığı şeyi yemek ister misin?"
"Annenin mi? Bayan Park yemek mi gönderdi? Uhm, tabiki de isterim. Peki, nedir?"
"Beni."
"N-ne?!"
"Ehe!"
.
.
.
Oy vermeyi unutmayın!♥️(Jiminie...)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Same Person?
Fanfictionagustd: Çok güzelsin Jiminie... prkjmnx: Ciddi misin?! Teşekkür ederim!~