"Acını gülümseyerek gizleme," dedi. Gözlerim açıldı. "İnan bana bende istemiyorum," dedim. Bana sarıldı. Ona geri sarıldım. Bi anda kılıcımı kavradım. "Napıyorsun??" Dedi, gülümsedim. Gözümden bir yaş damladı ve iblise doğru koştum. "(Y/N)! YARALANACAKSIN!" Bu sözler beni yüreklendirdi. Mitsuri ve Shinobu şaşkın gözüküyordu. Bıçağı fırlattım. İblisin ayağına geldi, onu parçalamıştı. İblis dengesini kaybetti. Kızlara işaret verdim. İkisi de onayladı ve aynanda harakete geçti. İblisler sonunda yok olmuştu. Dizlerimin üstüne düştüm ve rahatça bir nefes verdim. "(Y/n)! İyi misin?" Diye sordu Mitsuri. Onayladım. Ayağa kalkıp Giyuu'ya doğru yürüdüm. "Çok aptalsın," dedi. Kıkırdadım. "En azından yaşıyorum,"dedim. Beraber iblis avcısı birliğine döndük. Ben ve yarısı kırılmış kılıcımla. "Hotaru bundan hoşlanmayacak," dedi Shinobu. "Ama en azından Twelve Kizukilerden birini yendik," dedim. Herkes onayladı.Karargaha geldik. Muchiro bize doğru yürüdü. "Oyakata-sama sizi görmek istiyor." Dedi, onayladık ve ha'ya gittik. (Ha'nın açılımını bulamadım kb) "Ahh~ geldiğiniz için teşekkürler çocuklar." Shinobu, Mitsuri, Giyuu ve ben diz çöktük. "Tabiki, ne istemiştiniz efendim?" Diye sordum. "Savaş sırasında olanları anlat, Giyuu." Giyuu onayladı.
Giyuu kılıçıma olanları anlattı. "Swordsmith'i aradık." Dedi. Teşekkür ettim. Gülümsedi. "Neyseki sadece basit bi yaralanmaymış. Bir dahaki sefere dikkatli olun çocuklar." Dedi. "Anlaşıldı." Dedik. "Şimdi çıkabilirsiniz çocuklar." Dedi, kalktık ve ordan ayrıldık. Arazilerimize gittik. "Çok yorulduuuum!!" Kendimi kanepeye bıraktım. O sırada dışardan ayak sesleri duydum. "Oh hayır.. bu kesin Hotaru." Onu gülümseyerek karşıladım ama o beni kaşları çatık bir şekilde karşıladı. "KILICIMI KIRMAYA NASIL CÜRET EDERSİN!?!!" Dedi. "Uh üzgünüm..??" "NEDEN BUNU EMİN BİLE OLAMADAN SÖYLÜYORSUN!!?! BU KILIÇLARI YAPMAK ÇOK FAZLA ZAMANIMA MÂL OLDU!!" Dedi. "Demek istediğim, bir Twelve Kizuki ile savaşıyordum yaniiii..." Dedim.
Bir süre boyunca bağırdıktan sonra 'sakinleşti' ve bana yeni bir Nichirin kılıçı verdi. "Eğer bunu da kırarsan, senle ciddi sorunlarımız olucak." Korkarak gülümsedim. "Kırmayacağım! Kesinlikle!" Dedim. "İyi." Dedi ve gitti. Hemen içeri koştum. ÇOK KORKUNÇTU!! Rahat bir nefes verip kılıcımı indirdim.
Ama ilk, siyaha dönen kılıcı ortaya çıkarmak için kılıcı kınına koydum. "Umarım bunu da kırmam." Dedim kendi kendime. Ardından kılıcı üniformama koyup dışarı çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Don't Know You |~| GIYUU X OKUYUCU (türkçe çeviri)
FanficY/N L/N ailesini seven normal bir kızdı. Babası ay tekniğini kullanan emekli bir iblis avcısıydı. Özel tarzları nesilden nesile geçiyordu. Peki y/n yeni hashira olduğunda neler oldu?